5

716 41 31
                                    

Biz muhbirlere ne yapardık?

Afşin'e bizim malları haber veren ve alınmasını sağlayan adamı bulmuştum.

Benim çevremde geri zekalı insan olmasına katlanamazdım. Ama bu bir istisna olmuştu. Artık çevremde adamım olarak kim varsa daha dikkatli olup hepsini sınava sokacaktım. Beni satacak adam, daha anasının karnından doğmamıştı.

Onu depoda Sefer'e bırakıp öldürmesini söylemiştim. Bu kararımdan pişman değildim, olmazdım da. Arkamdan vurmaya çalışan her insanın sonu bu olurdu.

Onları orada bırakıp kendim eve geçmiştim. Biraz rahatlamam lazımdı. Tüm vücudum kasılmıştı gerginlikten.

Rahatlamak amacıyla hızlı bir duşa girip çıktım. Altıma havluyu sarıp saçımı kurularken kapının çalmasıyla banyodan çıkıp kapıya doğru ilerledim.

Nergis hanımı evden göndermiştim, bugün tek kalıp rahatlamak için.

Kapıya geldiğimde göz deliğinden bakmayıp direk kapıyı açtım.

"Lan dayak yemeden dayak yemiş gibisin, bu hal ne?"

Kapının dışında bekleyen Ümit ile kapıyı ardına kadar açıp onun içeriye geçmesini beklemeden orada bırakıp kendim içeriye geçtim.

"Tatava yapma da geç içeriye."

Ümit bu piyasadaki, benim gibi işlerle uğraşan bir patrondu. Bu mecrada güvendiğim tek insan diyebilirim.

Neredeyse 20 senelik bir dostluğumuz vardı onunla. Çocukken tanışmıştık ve bu zamana kadar hiç ayrılmayıp birbirimizi kardeş bellemiştik.

Saçlarımı elimdeki havlu ile kurulayarak mutfağa geçtim ve kendime bir bardak su doldurdum.

"Aldım haberlerini Sefer'den. Neler olmuş anlat bakayım bir."

"Biliyorsun işte, uğraştırma beni."

"Lan senin de adamların arasında köstebek olduğunu da ilk defa gördüm. Kıyamet geliyor herhalde."

"Kıyamet gelmiyor, sadece Afşin sınırlarını zorluyor, o kadar."

"O hala yaşıyor mu amına koyayım" diyip güldü.

Yaşıyordu tabi. Şerefsiz.

"Yaşatıyorum hala, ama son nefesleri yakındır merak etme"

Mini dolaptan çıkarttığım viski ile dolaptan iki bardağını aldım ve içerisine viskiyi doldurdum.

Şişeyi geri yerine koyup bir bardağı tezgahtan ona ittirip kaydırdım. Kayan bardağı yakalayıp eline aldı ve tek dikişte bitirdi.

Elimdeki bardakla ona bakarken tek kaşımı kaldırıp sordum "hayırdır? Bir sıkıntın mı var?".

"Var" dedi güçlü bir nefes vererek.

Ümit'in canını sıkacak az olay vardı. Ama böyle gözüküyorsa, onun canını neyin sıkmış olabileceğini merakla dinleyecektim.

"Tek sorun olsa neyse amına koyayım. Şule canımı sıkıyor. Ya ben şu hayatta ilk defa gururumu ayaklar altına alıp bir kadın karşısında diz çöktüm, evlenme teklifi ettim. Onun yaptığıysa beni aldatmak oldu lan!"

Kendimi tutamadan güldüm bu haline.

"Gülme kırarım çeneni şimdi." dedi.

Ağzıma fermuar çekermiş gibi yapıp sustum.

"Oğlum ben çirkin miyim lan?" diye sordu karşımda üzgün suratını yaparak.

"Salak salak sorular sorma lan."

"Lan oğlum içim acıyor. Hayır 2 günlük kadın değil ki bu. 3 senedir sevgiliyiz lan biz! Nasıl yapar lan bunu? "

"Elinden bir şey gelmez abicim. Aldatan insanı affetmeyi düşünmüyorsundur umarım?"

"Yok lan, o kadar kendime saygım yok mu benim"

Çalan telefon sesiyle elini cebine attı, ben de onun yanından geçerek odama çıkıp üstümü değiştirdim.

Üstüme siyah gömleğimi altıma da siyah pantolonumu giyip, aynada saçlarımı düzelttim.

Aynanın önündeki sira sira dizilmiş parfümlerin içinden kendi sevdiğim kokuyu alıp kulak mememi bitişine bir fıs sıktım ve beklemeden aşağıya indim.

"ERİZ!"

"Geliyorum"

"LAN ERİZ!"

"Lan bağırma manyak mısın geliyorum."

Hızla aşağıya indiğimde telaşlı bir şekilde oradan oraya yürüyen Ümit'i gördüğümde ne olduğunu sordum.

"Vecdi."

Yine sinirden tüylerim dikilmişti. Adı bile yeniden sinirlenmeme neden oluyordu. Keşke son seferde kafasına sıkabilseydim.

"Ne olmuş orospu çocuğuna?"

"Son yaptığımızdan sonra kudurmuş köpek. Benim mekandaki korumaların hepsinin ellerini ezdirtmiş. Melih sayesinde ölmekten kurtulmuş benimkiler."

Melih, Ümit'in en iyi adamıydı. Ben ile Sefer gibiydi aynı.

"Şunu artık sikmenin zamanı gelmiş. Kafasını kesip sokaktaki hayvanlara dağıtacağım, yararı dokunsun. "

Ümit son bir defa derin bir nefes alıp evden çıkmaya yöneldi.

" Bekle ben de geliyorum." diyip dolaptan ceketimi alıp hızla arkasından çıktım.

Ümit'i bu durumda yalnız bırakmasam her şey daha iyi olacaktı.

Ümit ve Eriz iyi arkadaşlar.

Birbirlerinin her daim yanlarında olan, yer altı dünyasının iki insanı.

Düşman [b×b] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin