1

1.6K 72 62
                                    

"Söyle lan, söyle nerede para?"

Yanağıma inen yumruk ile başım yana düştü.

Bunun benim canımı yakabileceğini sanıyrodu. Ama kesinlikle büyük yanılıyordu.

İkimizin da ağzı yüzü kanlar içindeydi. Ama hiçbirimiz bu savaştan geri dönmüyorduk.

Ona dönüp acımı umursamayarak gülümsedim.

" Parayı götüme soktum. Kolaysa gel de al" dedim onu sinir edecek bir şekilde gülümseyerek.

Buna karşılık o da sinsi bir şekilde güldü.

"Emin ol onu nasıl çıkartacağımı biliyorum" diyip saniyesinde üstüme atlaması bir oldu.

Onun böyle yapacağını tahmin ettiğim için bir adım yana kayarak onun boşluğa düşmesini sağladım. Yumruğunu beni es geçmesini umursamayarak bana yakın olan kolunun dirseğini kaldırıp karın boşluğumu hedef alarak dirsek atmaya çalıştı.

Dirseğini yakalayıp onun atacağı darbeyi hafiflettim ve kolundan tutup dirseği ile beraber sırtına kolunu kıvırdım.

"Basit oyunlarla gelme bana Afşin"

Kolunu çekmeye çalıştı bir kaç kere ama ben buna izin vermeyerek, daha sıkı tuttum.

"İzle de gör basit oyunları nasıl götüne sokuyorum."

Ben ne olduğunu anlayamadan sırtı benim göğsüme yapışık olan öndeki bedenin sağ ayağı benim bacaklarımın arasına girip yere bastı. Biraz eğildi ve boşta olan koluyla bir bacağımı kavrayıp beni sırtından takla atacak biçimde öne doğru yuvarladı.

Yere düşmem ile sırtıma saplanan acı bir oldu. Bir kaç kere nefessiz kaldığımı hissedip öksürdüm.
Öksürdüğüm halde bile sırtıma saplanan acı kalkmamı engelliyordu. Nefes almakta güçlük çekiyor gibiydim.

Karnımın üstünde hissettiğim basınç ile gözlerimi açtım. Terden sırılsıklam olmuş bedeni ile üzerime oturmuştu ve son gücümle onu üstümden atacağım sırada yanağıma inen yumruk ile yüzüm sağa döndü. Sanki attığı yumruk yüzüme değil de tüm vücuduma yayılmış gibiydi.

Çenemden tutup kendisine bakmamı sağladı. Ve bu sefer diğer taraftan olacak bir şekilde yanağıma yine yumruğunu geçirdi.

Ona karşı hiçbir zaman bu kadar kolay pes etmemiştim. Şimdi de etmeyi düşünmüyordum.

Yine yumruk atacakken vücudumda son kalan güç ile elini havada tuttum ve bacaklarımdan güç alarak üstümdeki bedenini yan tarafa sırt üstü attım. Eminim ki benim az önce sırtımdan çektiğim acıyı şuan da o çekiyordu.

Benim sandığımın aksine kendini hızlıca toparlayarak ayağa kalktı.

İkimiz de acımızı belli etmeyecek şekilde dimdik birbirimizin karşısında duruyorduk. Sanki yarım saat öncesinden bu yana karınlarımıza, yüzlerimize yumruk yiyen biz değilmişiz gibi.

"Söyle."

"Neyi?"

"Ebeni."

Ciğerlerimi acıtan derin bir nefes alıp cevap verdim"İyidir herhalde, mezarda şuan ama arada su dökmeye gidiyorum.".

" Ebenin yanına postalamadan paranın yerini söyle. "

" Postalamazsan alınırım. "dedim dudak büzerek.

" Yakındır, çok yakındır. "

" Biliyor musun, bu parayı ve malları sırf seni sinir edebilmek için çaldım. Bu kadar küçük bir mebla ile işim olmaz benim. Ne zamandır yapmıyorduk bunu da, özlemişim. Benim 2. barın arka sokağındaki depoda para ve mallar."

Karşımda iki kere öksürüp güldü.

" Ben de buna inanacağım, öyle mi? "

" İstemezsen inanma Afşin Konak. Paraya hayır diyemem, çatır çatır ezerim haberin olsun. "

" Ez de seni nasıl ezerim o zaman onu izlersin Eriz Balpay. "

İkimiz de birbirimize öldürecek gibi bakıyorduk. Eminim ki birimiz bunu bir gün yapacaktı. Ama o güne kadar onu süründürmek için elimden geleni yapmalıydım.

Nerden bulaşmıştım ona, bilmiyordum. Ama o günden bugüne birbirimizin işine çomak sokmaktan başka yaptığımız hiçbir şey yoktu. Bundan zevk alıyordum artık. Benim için günlük ihtiyaçtı. Ama ben bundan ne kadar zevk alıyorsam o da o kadar nefret ediyordu.

Yine onun işine parmağımı sokmuştum. Büyük mallar kaldıracaktı bugün. Ve bu mallar onun için epey önemliydi. Ama ben, ondan önce bu haberi alıp onun hem mallarını hem de parasının hepsini almıştım. Çalmıştım demiyorum, almıştım. Çalmak lügatımda yoktu.

Şimdi ise beni köşeye sıkıştırmış mallarını ve parasını sorguluyordu.

Sadece onun için değil, benim de canımı sıkan durumlar bazen yaşanıyordu. Benim işlerime de o burnunu sokuyordu. Boğazını sıkıp 5 saniyede canını almak istiyordum oracıkta.

Dayanamayıp yapacaktım bir gün. Ama hayatımın tüm heyecanı gitmiş olacaktı. O yüzden biraz daha buna dayanmaya çalışıyordum.

"Eger ki..." parmağını sallayarak tehdit etmeye başlamıştı. "Eger ki o depoda bir şey bulamayayım..."

"Ne yapacaksın Afşin? Ben ne zaman yalan söyledim? Siktir git al paranı hadi uzatma"

Bana doğru yürüyüp yanımdan geçecekken yeniden konuştum "Yeniden görüşeceğiz. ".

"Ağzın burnun bir iyileşsin. Yaranın üzerine yeni yara açmam ben."

Yüzüme sinsi bir gülüş yerleştirip yanımdan geçip gitmesini izledim.

Olduğum yerden adım sesleri kesildiğinde buradan çıktığını anlamıştım.

Aptal.

Parayı gerçekten ona vereceğimi sanıyordu.

Depoyu boş görünce onun kudurmasını zevkle izleyecektim.



Yeeniii kurguuu

Yeniii kurguuuu

Bunlar hem düşman gibi sevip hem de düşman gibi...

Haşin erkeklerim benim

Düşman [b×b] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin