10

694 40 46
                                    

" ben sana demedim mi içme diye bu kadar?"

Ümit'in bana seslenmelerine aldirmayarak yürümeye çalışıyordum. Rakı balığa gelmiştik. Normalde sarhoş olmazdım ama sanırım bir şeyler dokunmuştu. Düzgün düşünemiyordum hatta yürüyemiyordum bile.

Arabamin kapısını açarken Ümit yetişip açtığım kapıyı kapattı.

"Geç yana, sen süremezsin"

"Ben?"

"Evet Eriz, süremezsin"

"Ama benim arabam"

Neden benim arabamı sürmeme izin vermeyecekti?

"doğru düzgün yürüyemiyorsun bile lan, geç sağa evine bırakırım seni."

"Ama benim arabamı kullanacaksın?"

"Lan yemeyeceğim arabani, gec."

Ona baka baka ön taraftan dolaşıp yan koltuğa oturdum. Başımı yolcu koltuğunun başlığına yasladigimda bedenimin uyumaya çok ihtiyacı olduğuna karar verdim ve gözlerimi kapattım. Sanki şuracıkta bayılsam her şey düzelecek gibiydi.

Balık kesin bozuktu.

Ama bozuksa neden midem bulanmıyordu? Ben sarhoş olmazdım ki.

"Eriz. Uyan, geldik"

Gözlerimi hızla actigimda burasının benim evim olduğunu anladım. Ümit'e dönüp omzuna teşekkür manasında bir iki kere vurdum ve yarım ağız "Arabayı al da git, sonra verirsin" dedim.

"Sen girebilecek misin içeriye?"

"Kocaman adamım lan ben."

Kapıya dönüp açmaya çalıştım ama kapıyı nr kadar çeksem de açılmıyordu.

"Nolmus lan buna?"

"Kapı kilitli Eriz."

Dönüp Ümit'e baktığımda bana bakıyordu.

"Açsana lan kapımı"

Ümit düğmeye bastığında kilit sesini duydum ve kapıyı açıp arabadan indim.

Kapıyı kapattığımda tekrar dönüp cama vurdum.

"Arabama zarar verirsenevini yakarım"

"Tamam dedik hadi yürü eve."

Elimi tehdit eder gibi salladım ve geri geri eve doğru yürümeye başladım. Ne güzel gidiyorum diye düşünürken ayağım bir taşa takıldı ve sendeledim.

Korumaların önünde olduğum için kendimi anında toparlayip düzgün atmaya çalıştığım adımlarım ile eve doğru yürüdüm. Ta ki korumalardan biri onumu kesene kadar.

"Abi evde Afşin bey var. Ne kadar tutup çıkarmaya çalışsak da illa sizi evinizde bekleyeceğini söyledi, bana bir şey demez siz beni alın eve, dedi."

"Siz de aldınız mı lan aptallar?"

Başını öne eğen korumanın yanağına bir kere vurup, tuttum ve kendime çektim.

"Yarından itibaren işi terk et, birdaha görürsem sikerim seni"

Tekrar kafasını geriye doğru savurup korumanın mahçup yüzünü görmeye çalıştım. Kafalarına göre iş yapmamalarını öğrenmeleri gerekirdi. Dışarıdan biriydi sonuçta, her önüne geleni içeriye alamazlardı. Boşuna mı para veriyorum lan ben bunlara?!

Hızlı adımlarla eve ilerledim ve içeriye girdim.

Eve girdiğimde etraf sessizdi. Neredeydi acaba bu manyak.

Düşman [b×b] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin