"Eee sonra?"
"Sonra ben biraz stalkladım. Bir de görüyorum ki Aras Kara ile yakın bu çocuk?"
"Ee?"
"Ekim göt müsün ya?" Alaylı bir tavırla bir yandan sigaramı içip bir yandan da Merve'nin Salih'le tanışma ve onu keşfetme serüvenini dinliyordum.
"Ne yaptım kızım? Dinliyorum ben seni." Dudaklarıyla aptalca bir ifade yapıp göz devirdi. "Çok iyi dinliyorsun gerçekten ikna oldum."
"Benim tek şaşırdığım olay nasıl Aras'ın kankasını bulabilmiş olman?"
"Sen Salih'ten haz etmiyorsun herhalde?" Yani biraz düşündüğüm zaman ilk tanıdığımdan beri hafif bir gıcık olma durumu var yalan söyleyemeyeceğim. Onun dışında biraz ısındım kendisine samimi olabildiği zamanlar da oluyor.
"Kendisini çok yakından tanımıyorum Merve Hanım. İlk tanıştığım zaman biraz gıcık-" Anında sözümü kesti.
"Sen Giray ve benim dışımda herkese gıcık oluyorsun zaten kanka. Hatta bize bile oluyorsun arada."
"Doğrudur." Ağzını şok olmuşçasına bir karış açtı. "Bir de onaylıyor ya!" Yastığı kafama fırlattı. Zalımın kızı nasıl fırlattıysa kulaklarım çınlamaya başladı.
"Götümün delisi."
"Kes." Tip tip birbirimize bakmaya başladık. Bu tip tip bakışma olayı ikimizden birinin gülmesi ile bozulacaktı birazdan.
"Aras'ın dün yaptığı şey neydi öyle peki? Hani bu çocuk duvar gibi kabaydı?"
Bunu ben de düşünüyordum ama aramızda soğuk bir duvar hissetmemiştim. Bana karşı oldukça samimiydi. Maçtan sonra bir araya gelmemiştik zaten dün haricinde.
"Yani ben olduğum ortaya çıktıktan sonra öküz gibi davranmadı kavga etmek haricinde."
"Siz ne ara kavga ettiniz lan?"
O kadar çok şey oluyordu ki anlatmaktam yoruluyordum. Bu kavga olayını Giray'a anlattığımda yumruk atmadığım için ağzıma tükürmediği kalmıştı.
Hemen özet bir şekilde anlattığımda sırıta sırıta dinliyordu. Konu benim aşk hayatım olunca kendisi oldukça ilgili ve filozof oluyordu.
Ama detay vermezdim hiçbir zaman. Kendime saklamayı tercih ederdim. Anlatması zor oluyor çünkü sonradan.
"Kızım sen rahatsız mısın? Çocuk açık açık ciddi olduğunu sana ne kadar daha belli etsin? Tamam dışarda gerçekten insanlara karşı duvarlı biri olabilir ama demek ki sana karşı öyle değil. Sen hala kafanda kurmaya devam et."
"Bir anda deliresim tuttu ne yapayım ben?"
"Klasik Ekim Koç. Ben dün gece gördüm ve şoka girdim zaten. Aslında mizacı eğlenceli bir adam olduğunu düşünüyorum. O arabada sen olmasaydın muhtemelen bana da soğuk ve duvarlı davranabilirdi. Ama şov yaptırdı Santa'da sana farkettiysen?"
"Çok uzun cümleler kurma uykuluyum algılayamıyorum. Ayrıca şov deme bana gülesim geliyor."
Kendimi tutamayıp mal mal gülmeye başladığımda Merve de gülmeye başlamıştı. Şarkıya ya da kekoluğuna değil yaptığı hareketlere tam anlamıyla patlamıştım. Çünkü beklemiyordum anladınız mı?
"Neyse dedim sana diyeceğimi. Altında bir iş olsa bile bu Aras'ın öğrenirsin güvenim tam."
Odamın kapısı pat diye açıldığında o tarafa bakmamıştım bile çünkü gelen kişinin kim olduğunu biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOKSÖR ¦ yarı texting
Teen Fiction"Eğer yaraların altında yatan duygular varsa evet, sanat eseri sayılır." Bu kitabın gerçek kişi, kurum ve olaylarla alakası yoktur tamamen kurgudur.