Merhaba bebisler naberrr? Koruyucu melek bölümü iki part oldu. Diğerinde part 1 yazmamisim şimdi farkettim, onaricam bu yüzden. Bundan sonraki bölüm çok daha güzel şeyler olacakkk. Bu bölümde de olacak tabi HAHAHAHAHA. Hadi bölüme geçelimmm 🤍🖤
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.Roíla vadisinde el ele birlikte geziyordu mavi gözlü elf ve Ziva'sı. Kazasız belasız gerekli malzemeleri bulmuş, geri dönüş yolundalardı. Ama Ferolias'ın ricasıyla bir kaç yûri daha zaman geçirmeye karar verdiler.
Ferolias ikisini küçük elflerle ilgilendiği ormana getirmişti. Küçük elfler zamanlarının çoğunu bu ormanda geçirirlerdi. Etrafta toplayabilecekleri bir sürü rengarenk poleler, polelerin etrafında uçuşan biferiler ve türlü türlü sevimli küçük yaratıklar vardı.
" Çok tatlı bir manzara. Her tewà bu manzaraya şahit olduğun için çok şanslısın, sevgilim. Ama ben daha şanslıyım." Sevgilisinin yüzüne yaklaşarak sinsice gülümsedi Ziva.
" Hmm? Nedenmiş o?"
" Çünkü benim manzaram daha tatlı." Dedi ve dudaklarına yumuşak bir öpücük bıraktı. Bu güzel iltifat ve öpücüğün üzerine genişçe gülümsedi mavi gözlü elf.
" Asla hiç bir fırsatı kaçırmıyorsun." Bu dediğinin üzerine Ziva seslice güldü.
" Mmm, daha çok kendi fırsatımı kendim yaratıyorum diyelim, hm?" Mavi gözlü elf gülerek utandı ve yüzünü sevgilisinin göğsüne sakladı. Ziva da kollarını sevdiğinin beline doladı ve ona sıkıca sarılıp yüzünü boynuna gömdü.
" Bu halimizi çok özledim."
" Ben de güzelim... Ben de."
" Ziva..." Yüzünü sakladığı omuzdan kaldırdı. Endişeli ve üzgün bakışlarla Ziva'ya baktı. Ziva bir elini sarışın elfinin saçlarına çıkardı ve yavaşça okşamaya başladı.
" Söyle, mavi'm." Mavi gözlü elf bir kaç irena titreyen göz bebekleriyle sevgilisine baktı.
" Çok mu zor olacak?" Ziva onun neyden bahsettiğini biliyordu. Yol boyunca mavi gözlü elfindeki huzursuzluğu hissetmişti. Sadece elfinin hazır hissettiği an gelip kendisine anlatacağını bildiği için hiç bir şey söylememişti.
" Yalan söylemeyeceğim. Evet, güzelim, çok zor olacak. Ama imkansız olmayacak. Zafer bizim olacak." Dedi ve güven verici bir gülümseme bahşetti sevgilisine.
" Peki... Bir kurban olacak mı?" Gelen soruyla gülümsemesi soldu Ziva'nın. O da bilmiyordu. Zaferle geri döneceklerini biliyordu. Savaştan kaçmadıkları sürece zaferin onlarla olacağını biliyordu. Hissediyordu. Ama şuanda tıpkı sevgilisi gibi o da korkuyordu. Kaderin ne tür planları olduğunu bilmiyordu. Bu şanlı yolda kurban giden olacak mı, bilmiyordu. Ve bunun olmasından deli gibi korkuyordu.
" Bilmiyorum... Maleseff, hiç bir şey bilmiyorum." Kafasını iki yana sallayarak cevapladı.
" Ziva... Ben yine ayrı kalmamızı istemiyorum. Daha yeni kavuşmuşken... Yine ayrı kalmak istemiyorum." Göz yaşlarını daha fazla tutamadı. Yanaklarından tane tane süzülen yaşları sevgilisi baş parmağıyla narince sildi ve onu kendisine çekerek deminkinden daha sıkı sarıldı. Şimdi o da göz yaşlarını tutamıyordu. İkisi de korkuyordu. Ama ölmekten değil, bir birilerini kaybetmekten.
Bir kaç fita böyle sarılı kaldıktan sonra mavi gözlü elf yavaşça ondan ayrıldı. Ziva'nın kolları hala beline sarılı kalmıştı.
" Neyin pahasına olursa olsun, bizi koruyacağım. Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim. Söz veriyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKZ Evolouvia
FanfictionEvolouvia... Bir birinden farklı, büyüleyici ve bir o kadar bağımsız varlıkların hepsinin birleştiği yerde onlara yuva olan diyar... Evolouvia! Olağanüstü varlıklar diyarı!