Merhaba bebeklerim naberrr? Bu gün bu bölümün son partini yayinliyorummm. Bundan önceki bölümde de yazdığım gibi okurken dikkatli olun lütfen ve karşılaştığınız ipuçları olsun detaylar olsun ya da en basitinden her hangi bir soru olsun lütfen yorumlara yazın şimdiden teşekkürler vote ve yorumlar unutmayinn. Hadi hikayeye geçelim 🤍🖤
.
.
.
.
.
.
.Aşık olmak... Zamana, mekana, kişiye... Hatta canlı olup olmamasına bağlı değildir...
Aşık olmak... Sizi tamamen kontrol eder... Asla yapmayacağınız şeyleri yaptırır... Bambaşka birine dönüştürür...
Aşık olmak... İyi ya da kötü, tüm duyguları size aynı anda hissettirecek kadar kuvvetli bir hissdir...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.İki tewádır, aklını kurcalayan şeyle nihayet, Degal kardeşinin onu cesaretlendirmesiyle Ahóra vadisine gitmeyi kabul etmişti.
Üç yûri süren yolculuktan sonra geldiği malikenin önünde yere indi kara melek.
Her zaman kendinden emin, dik yürüyen Degal şuanda en az kardeşi Avelune kadar utangaç, çekingen ve biraz da korkak hissediyordu.
Yavaş yavaş merdivenleri çıkıp zor da olsa, cesaretini toplayıp kapıyı çaldı Degal. Bir kaç irena sonra açılan kapıyla tüm düşüncelerini ve topladığı cesaretini kaybetti.
" Degal? Hoşgeldin! Hangi rüzgar attı seni buraya?" Sorusu öylece yüzüne bakan melekle cevapsız kalmıştı Darvies'in.
" Degal? Beni duyuyor musun?... İyi misin, hey!... Degal, bu kaç?" Eliyle iki rakamı tutarak sordu.
"... Ne? Ah, özür dilerim. Çok özür dilerim. Şey ben... Aaa... Evet, şimdi hatırladım. Aaa... Ben buraya s-sana teşekkür etmek için gelmiştim. Evet. Bunun için." Son cümlesinden sonra boğazını temizledi.
" Peki... Tam olarak... Ne için?"
" Efendim?"
" Ne için diyorum, teşekkür etmek istiyorsun?"
" Geçen sefer... Kardeşim Avelune'u-"
" Ah, Avelune demişken, o nerede? Gelmedi mi seninle?" Degal'in sağına ve soluna boylanarak sordu çekici vampir.
" ... Hayır. Avelune gelmedi."
" Yaaa... Üzüldüm. Neyse ya, bir sonraki sefere."
Darvies'in Avelune'u merak etmesiyle Degal'in sinirleri gerilmeye başladı. Kendine hakim olmaya çalışıyordu. Gerçi bu biraz... Zor.
" Ben lafını böldüm bu arada, özür dilerim. Ne için teşekkür edecektin?"
" Evet, o konu. Aaa... Geçen sefer Avelune'u kurtardığın için... S-sana melek tüyleri getirdim. Avelune ve benim kanatlarımdan. Aaa... Buyur. İşte, buradalar."
Darvies kara meleğin ona uzattığı tüylere bir kaç irena baktı ve tereddütle tüyleri eline aldı.
" Gerçekten... Çok iyisiniz, çok teşekkür ederim. Ama inanın, hiç gerekmiyordu. Ve ayrıca... Lütfen beni yanlış anlama, ama ben bu tüylerle ne yapabilirim, hiç bir fikrim yok." Darvies mahcup bir şekilde söyledi.
" Onları kullanabilirsin- Yani şöyle ki... Aaa... T-takas, evet takas olarak. Her hangi biriyle bir konuda anlaşma yaparsan, karşılık olarak bunu kullanabilirsin. Ya da bir şey almak istediğinde. Diyelim, bir büyücüden bir iksir alacaksın, ödül olarak ona bu tüylerden verebilirsin. Onlar iksirlerinde kullanıyorlar. Sadece iyi bir büyücü olduğundan emin ol, lütfen. Evet..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKZ Evolouvia
FanficEvolouvia... Bir birinden farklı, büyüleyici ve bir o kadar bağımsız varlıkların hepsinin birleştiği yerde onlara yuva olan diyar... Evolouvia! Olağanüstü varlıklar diyarı!