SKZ Evolouvia

18. Silah 🔫

Merhaba everyone nabersiniz? Ben çok güzelim 💅🏻 ( şaka ama değil var bir giderim ehe ) neyse uzatmadan hikayeye geçelim diyeceğim ama öncelikle MİLANODAKİ KONSER NEYDİ ÖYLE ATEŞ 🔥 EDİYORDU OOOOFFFFFF! Tamam şimdi hikayeye geçebilirizzz. YORUMLAR VE VOTE UNUTMAYIN! 🤍🖤

❗ ❗❗DİKKAT ❗❗❗

⚠️Bu bölüm temas ve cinsel ilişki içerir⚠️

Önceki bölümün sonunda belirttiğim gibi, iki ship için smut olacak. Smut paragraflarının başına ve sonuna --- koyacağım. Rahatsız olanlar belirttiğim sembol aralığındaki yerleri okumayabilir. Önceden isteyenler olduğu için yazıyorum, umarım, linç, hakaret gibi şeyler gelmez, şimdiden teşekkürler🤍🖤
.
.
.
.
.
.

Felix yaptığı şeyden çok pişman olmuştu. Arkadaşı onun yüzünden acı çekiyordu. Bu planı kesinlikle kabul etmemeliydi. Yemeği Changbin bile yiyecek olsaydı, yine de doğru olmazdı. En başından seçtikleri bu yol doğru değildi.

Felix dolu gözleriyle odaya girdi ve kapıyı arkasından kapattı. Changbin yatakta oturup telefonuyla ilgileniyordu. Açılan kapıyla bir saniyeliğine kafasını kaldırıp içeri giren kişiye baktı. Felix olduğunu görünce sırıtarak geri telefonuna döndü. Felix gözlerini devirip dolaptan pijamalarını alıp banyoya girdi.

Yaklaşık 20 dakika sonra geri döndü. Changbin telefonunu komodinin üstüne bırakıp uyku pozisyonuna geçmişti. Felix de kendi yerine geçip yorganı kaldırdı ve yatağa girdi.

Yatak başlığına yaslı şekilde oturur pozisyonda bir kaç saniye gözleri kapalı yüzü izledi.

" Canın çıkardı o yemeği kendin yeseydin, değil mi? Kasların erirdi sanki!" Gözlerini devirerek yüzünü çevirip kendi kendine söylendi.

" Hayır, bari Jisung yeseydi! Seungmin daha küçücük, utanır o!" Dudaklarını büzdü. Daha sonra yerine yatıp uyuyan bedene yaklaştı yavaşça. Yüzündeki her ayrıntıyı teker teker inceliyordu.

" Barışmayacak mıyız acaba?" Yüzüne biraz daha yaklaştı.

" Ben yine de... İyi geceler öpücüğümü istiyorum, banane. Hıh!" Dudaklarını yalayıp karşısındaki pembe et parçacıklarıyla arasında kalan mesafeyi kapatmaya yeltendi. Ama beklemediği bir şekilde iki saniye içinde karşısındaki beden onu altına aldı ve bileklerini sıkıca tutarak yatağa sabitledi.

" Changbin?!"

" Sürpriz! Çilli pembe kelebek."

" K-kelebe-... Sen uyumuyor muydun?!" Felix kaşlarını çattı.

" Yok."

" Niye numara yaptın?!"

" Baktım, canın oyun oynamak istiyor, ben de sana küçük bir numara yaptım."

" Beni korkutarak mı? Aptal." Changbin histerik bir şekilde güldü.

" Çok mu korktun?"

" Evet! Ayrıca bileklerimi bırak, canımı yakıyorsun. Senin gibi güçlü değilim ben, tüm gücünü üstümde kullanmana gerek yok." Changbin bileklerini bırakıp yerinde oturur pozisyona geldi ve sevgilisine de yardım etti.

" Al, su iç." Telefonunun yanında duran su dolu bardağı uzattı. Felix yapmacık bir gülümseme verip suyu aldı. Tam içecekken dikkatlice onu izleyen gözleri farketti.

" İster misin sen de?"

" Yok, yok, iç sen. Ben içtim."

" Tamam." Felix bir kaç yudumda bardaktaki suyu bitirdi.