Merhaba güzellerim, naberr? Ben iyiyimmm. Erken konuşmak istemiyorum, ama sanırım istediğim şeye ulaşmak için ilk ufak adımlarımı çok yakında atmaya başlayacağım.. Ne olduğunu belki çok daha ileride söylerim.. İnşaAllah Amin! Hadi şimdi hikayeye geçelim. Yazmaya başladığım tarih: 4 Eylül
.
.
.
.
.
." Peki ne yapacağız?"
" Bu sorunu kökünden halledeceğiz."
" Nasıl?" Merak barındıran sesiyle sordu turuncu saçlı genç. Ama aldığı cevapla anında pişman olmuştu. Korkuyu iliklerine kadar hissetmesine sebep olan cevapla...
" Abine her şeyi anlatalım."
Hyunjin'in söylediği şeyle Seungmin'in vücuduna korku dalgası yayıldı. Oturduğu yerde donup kalmıştı. Nefesi bile durmuştu. Hyunjin'in teklifini bir kaç saniye hayal ederken abisinin vereceği tepkiyi düşününce kafasını hızla iki yana sallayıp kabus gibi hayalden kurtuldu.
" Olmaz!" Hyunjin sıkıntıyla nefesini verip elini saçlarından geçirdi.
" Güzelim benim." Sevgilisinin ellerini tutup kendine çekti. Baş parmaklarıyla pürüzsüz teni okşuyordu.
" Biliyorum, abinin tepkisinden korkuyorsun. Ama abin nasıl olsa, öğrenecek. En azından bizden öğrenirse, tepkisi daha az olur. Başka birinden öğrense, hem birlikte olduğumuz için, hem de ondan sakladığımız için öfkeden deliye dönecek... Sen dün gece uyurken geldi benle konuştu. Eğer daha sonra öğrenirsem, hiç iyi şeyler olmaz dedi. En azından gidip itiraf edersek, odaklanacağı tek şey aşkımız olacak."
" Yapamam... Olmaz..." Çoktan gözleri dolmuş ve yanaklarından yaşlar akmaya başlamıştı turuncu saçlı gencin. Abisinden deli gibi korkuyordu. Vereceği tepki evrenin sonu gibi geliyordu ona. Duygusal hasara, abisini kaybetmeye, sevgilisini kaybetmeye hazır değildi.
Sarışın genç sevgilisinin yüzündeki yaşları sildi.
" Benim güzel bebeğim, masum meleğim! Abin ne zaman nasıl öğrenirse öğrensin, hepsinde sinirli ve abartılı tepkiler verecek. Kaçış yok, sen de biliyorsun. Ne kadar çabuk kurtulursak, o kadar rahat olur." Bakışlarını tuttuğu zarif ellere çevirdi. Dudaklarına götürüp uzun bir öpücük bıraktı.
" Ben bu elleri tutarken artık kimseden saklanmak istemiyorum. Onlar gözümüzün önünde çekinmeden rahatça bir birlerine sevgilerini gösterirken bizim bir birimize korkarak, çekinerek kaçamak bakışlar atmamızı istemiyorum. Kimsenin sana ya da bana bekar olduğumuzu düşündükleri için yaklaşmalarını istemiyorum. Herkesin gözüne soka soka sana olan sevgimi göstermek istiyorum. İsteseler de, istemeseler de bunu bilip ona göre davransınlar istiyorum. Sen istemiyor musun?"
" İstiyorum..." Titrek sesle cevapladı.
" Ama yapamayız, Hyunjin.. Daha sabah abim benimle konuştu, sakın aranızda bir şey olmasın, hiç iyi şeyler olmaz dedi. Sana karşı bir şeyler hissetmemem için beni tembihledi o kadar, ben şimdi nasıl karşısına çıkıp sevgiliyiz diyeyim?!"
" Bebeğim, en fazla ne yapabilir ki? Hiç birimizi öldüremez. Diğerleri de müsade etmez zaten kötü bir şey yapmaya. Bağırıp çağıracak en fazla. Ya da... En fazla tekme yumruk kavga ederiz, ama kesinlikle! Bak, kesinlikle senin kılına dahi zarar veremez, ne olsa onunla benim aramda olacak. Parmağının ucu bile sana dokunmayacak. Ben seni her şekilde koruyacağım, meleğim." Yüzünü okşayarak söyledi.
" Peki duygusal olarak?... Fiziksel olarak dokunamasa da, duygusal olarak beni öldürür bile... Ben abimi kaybetmek istemiyorum, Hyunjin.."
" Peki ya beni?" Seungmin kaşlarını çattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKZ Evolouvia
FanficEvolouvia... Bir birinden farklı, büyüleyici ve bir o kadar bağımsız varlıkların hepsinin birleştiği yerde onlara yuva olan diyar... Evolouvia! Olağanüstü varlıklar diyarı!