|Bölümün içindeki şarkı sözleri Mavi- Gözlerindeki Ay şarkısından|
🐮
"Dostluklar deniz misali buharlaşsa da yağmur misali geri döner."
🐮
İrem'den
Elimi yüzümü yıkamak için geldiğim banyoda on iki dakikadır ölü gibi aynada kendimi seyrettiğimi, kapının koçbaşıyla zorlanıyormuşcasına yumruklanmasıyla anladım. Hızlıca elimi yüzümü yıkayıp kapıyı açtım.
Dışarı çıkmak üzereyken kapının önünde dikilen abim, beni görmesiyle bir kaç adım geriledi ve elini korkuyla kalbine bastırdı. "Bismillahirahmanirrahim." Kapattığı gözlerini açarak bir kez daha bana baktığında suratına bakıyordum dik dik. Beni eliyle kenara iterek banyoya girerken arkamdan saydırdığını duymuştum. "Deccal'in yer yüzündeki şubesi, te Allah'ım ya!"
Sabahları pek iç açıcı olmadığımı biliyordum ama Deccal falan ayıp oluyordu. Kırılmıştım.
Odama geri döndüğümde çoktan çıkardığım okul üniformamı cebelleşerek başımdan geçirdim. Her ne kadar sevmesemde, sıcaktan dolayı bacaklarıma yapıştığında pekte rahat hissettirmeyen pantolonum yerine okul eteğini giydim. Saçlarımı elimle düzelterek tepemde sıkı bir topuz yaptım. Bu sıcakta bir de saçım açık gezersem büyük ihtimalle terimle Afrika'nın su sıkıntısı giderilirdi. İğrenç.
Penceremin önündeki çiçeklerimi sulamak için elimdeki sürahiyle cama yaklaştım. İkinci çiçeğimi sularken bakışlarım karşı cama kaydığında gözlerimin büyümesine engel olamadım. Gördüğüm şeyden emin olabilmek için gözlerimi kapatıp tekrar açtım. Görüntü değişmediğinde son çare olarak elimdeki sürahiden biraz su döktüm avcuma. Sertçe yüzüme çarpıp korkak bakışlarımı karşı cama çevirdim.
Olmayan. Şansıma. Sıçayım.
Affet beni Brad kocacığım.
Camı açarak kendimi kalorifer üzerine kaldırarak başımı camdan çıkardım. Aradaki mesafeyi olabildiğince kapatarak daha yakından görmeyi denesemde görüntü değişmiyordu.
Karşı camda Mert vardı. Mert Karan. Kanlı canlı.
Perdeyi açtıktan sonra odasının içinde dolanmaya başlamıştı. Yeniden pencereye yaklaştığında onun da bakışları benim gibi buraya kaydı. Saklanmak istesemde kalorifer peteğine çıktığım için kaçacak bir yerim yoktu. Kıstığım gözlerimle odasını dikizlerken yakalanmak hiç hoş olmamıştı.
Hızlı hareketlerle pencereyi açıp benim gibi başını dışarıya uzattığında hafifçe yutkundum. Dudaklarını oynattığında, hece hece konuşmasından dolayı ne demek istediğini anlamıştım.
"Bücür?"
Adımız çıktı dokuza inmiyor sekize.
Elimle bir dakika işareti yapıp geri yatağıma koştum. Yastığımın altındaki telefonumu alıp yeniden pencereye koşturdum. WhatsApp'ı açıp sınıf grubuna henüz dün eklenen numarayı rehbere kaydettikten sonra mesaj sekmesine girdim.
Siz: Akrabanda kalıyorsun de mi
Siz: Orası sizin eviniz diğil de mi
Siz: Ben her gün seni görmicem penceremden de mi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öküz Tayfası
Humor"Bir zildi tüm yılı başlatan, bir zildi bizi sözlüden kurtaran ve yine bir zil olacaktı hepimizi ayıran." 🐮 Ortasında kaldığım duruma baktığımda aklımdan, okuduğum sayılı kitaplardan birisi olan 'Minik Kurbağa Kurbi' isimli kitaptan bir cümle geçiy...