"Tanıdığın insanları bir elekten geçir; eleğin üstünde kalan, direnen insanlar var ya... İşte onlara dost denir."
🐮
Mert'ten
Bacaklarımı gererek oturduğum yerde esnedim. Son bir saattir bilgisayar başındaoyun oynamak tüm bedenimi kasmıştı. Başımdaki kulaklığı çıkartırken nihayet oyun bitmişti. Ozan ve Ulaş'ın küfürleri, Can ve benim memnun mırıltılarımız ve Musti'nin ağız şıpırdatmaları eşliğinde oyun ekranını kapattım. Kulaklığımı çıkartarak masaya bıraktığımda kulaklarım alev almıştı neredeyse.
Uyuşuk adımlarla banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Annem aşağı katta yemek hazırlarken bir yandan Melis'le kavga ediyordu. Klasik anne-kız kavgalarına alıştığım için karışmayı reddederek yeniden odama döndüm. Çatı katı olduğu için çatının eğimli kısımları baş hizama denk geliyordu. Bu yüzden de eğilerek geçiyordum oralardan. Örneğin cam kenarında eğilmem gerekiyordu. Behlül'ün sabahtan beri pencerenin önünde miyavladığını hatırladığımda eğilerek pencere kenarına yaklaştım.
Tül perdeyi çekerek camın dibinde kuyruğunu dikmiş miyavlayan Behlül'ün uzun ve beyaz tüylerini okşadım. Yavruyken bembeyaz olan suratında şimdi grimsi tüyler çıkıyordu. Bu yüzden uzaktan bakıldığında yüzü kara duruyordu. "Oğlum zencileştin len sen." Diyerek başını okşadım. Bu esnada Behlül miyavlamayı kesmediğinde merakla başımı kaldırdım ve neye miyavladığına baktım.
Karşı camda İrem'i görmemle gözlerim irice açıldı. Fakat o henüz beni görmemişti çünkü pür dikkat Behlül'ü izliyordu. Yüzünde mest olmuş bir ifade vardı. Beni fark etmesi için dizlerimi kırıp Behlül'le aynı hizaya geldim. Beni görünce yüzündeki ifade, aramızdaki mesafeye rağmen belirgin bir şekilde değişti. Yüzünü buruştururken tepkisine yalnızca güldüm.
Şortumun cebindeki telefonu çıkartıp camdan ona gösterdiğimde ne dediğimi anlayarak telefonunu almış ve yeniden camın önüne gelmişti. İrem'le olan sohbetimizi açıp yazmaya başladım.
Siz: Yakından görmek ister misin behlül'ü
Dondurma Hırsızı: Hayır
Başımı kaldırıp karşı cama inanmaz bir bakış attım.
Dondurma Hırsızı: Yani belki istiyo olabilirim ama ı ıh
Mesajının sonuna koyduğu ı ıh beni gülümsetirken tekrardan mesaj yazmaya giriştim.
Siz: Emin misin
Siz: Son kararın mıBaşımı kaldırıp camına baktım. İrem'in ikilemde kalmış bakışları bir Behlül'e bir telefonuna dönerken en sonunda mesaj yazabilmişti.
Dondurma Hırsızı: İyi be
Dondurma Hırsızı: Az ilerdeki çardaklarda buluşalımArdından anında çevrimdışı oldu. Başımı kaldırıp camına baktığımda çoktan perdesini çekmiş olduğunu gördüm. Sırıtarak Behlül'e baktım ve kollarının altından tutarak havaya kaldırdım. "Helal len sana." Tüylü kafasından, iki kulağının tam ortasından öperek yere bıraktım onu.
Üstümü değiştirmek için dolabın önüne dikildim. Akşam çökmem üzere olduğundan şortumun üstüne ince bir swetshirt giymiştim. Kedilerin taşıma çantalarından birisini kapıp Behlül'ü güç bela içine koydum ve fermuarını kapattım çantanın. Parmaklarımla saçımı düzeltip aşağı kata indiğimde annem mutfaktan çıkıyordu tam o esnada. Dışarı çıkmaya hazırlanır halimi görünce duraksadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öküz Tayfası
Humor"Bir zildi tüm yılı başlatan, bir zildi bizi sözlüden kurtaran ve yine bir zil olacaktı hepimizi ayıran." 🐮 Ortasında kaldığım duruma baktığımda aklımdan, okuduğum sayılı kitaplardan birisi olan 'Minik Kurbağa Kurbi' isimli kitaptan bir cümle geçiy...