Hakan ve Yıldırım bu manzara ile baş başa kaldı. Yıldırım işkolokti. Hakan'ın kafası ise o kadar doluydu ki etrafındaki güzelliklere asla dikkat etmezdi. Şimdi ise ikisi de mest olmuştu. Çarşaf gibi deniz önlerindeydi. Dalga sesleri, ıssızlık. Kimse yoktu orada. Sadece onlar.
Hakan, Yıldırım'a yaklaşmak istiyordu ama biraz korkuyordu. Dün gece ne kadar cinsel bir yola girmiş olsalar da aralarında hiçbirşey yoktu. O onun komutanıydı. Roller çakışmıştı. Hakan ne yapacağını bilemiyordu.
Yıldırım kafası ise bambaşka şeylerdeydi. Hakan bokunun dün akşam söylediklerinde. Tipim değilsin ne amına koyayım. Yıldırım puffı içine çekerken Hakan'ı süzdü. Gökhan'ın söyledikleri aklına geldi. Korkuyor diye olası güzel anıları kaçıramazdı. Şimdilik bir isim konulmada da olurdu. Hakan'ın bu tırsak halleri hiç mi hiç hoşuna gitmiyordu.
Yıldırım birden kolunu Hakan'ın beline attı. Herifte boy olsa omzuna atardı herhalde. Onu belinden tutup kendine çekti. Hakan şaşırarak ona baktı. Yıldırım ise umursamadan yürüdü. İkili o pozisyonda dalgaların önüne geldiler. Dalga onların botlarına vurdu.
"Manzaraya bak Hakan. Öyle kapatmışız ki kendimizi insan unutuyor nasıl bir yerde yaşadığımızı."
Hakan denize baktı. Hava serindi. Sonbahardalardı. Denizin kokusunu içine çekti. Stresi nefesi ile bedenini kaybetti. Yıldırım'a baktı.
"Komutanım. Benden ne istiyorsunuz?"
Yıldırım da ona baktı.
"Nasıl yani?"
"Rahatsız görünüyorsunuz. Aklınızda birşeyler var. Dünkü olanlar hoşunuza gitmedi mi?"
Yıldırım maskesi olsa da surat astığının belli olduğunu o an fark etti. Hepsi ayrı cin gibiydi amına koyayım.
"Yok. İyiydi. Benim güvensizliğim size karşı. Yok seks partneriymis friends with benefitsmiş sikimde değil. Uğraşmam öyle şeylerle. Kendi kendinize istediğinizi yapın. Böyle bir şeyin parçası olmak istemiyorum."
Hakan anlamıştı bunu çoktan zaten. Ama zaten düşünmüştü de.
"Bence bu normal bir tek gecelik olay değildi komutanım. Hepimizin şartlarını ve isteklerini dinleyelim. Ona göre devam eder mi etmez mi konuşalım."
Yıldırım dalgalar ile ıslanan cilalı siyah botlarını izledi. Hakan'ın sesi rahatsız olmaktan çok kaybetmekten korkar gibiydi. Yıldırım'ın da sesinde öyle bir tını vardı. Ancak Hakan ihtimal bile vermemişti buna.
Yıldırım'a makul gelmişti bu. Kaçmayacaktı. Sonuna kadar bakacaktı neler olacak. Ancak kesinlikle kendinden ödün vermezdi. Birden ikisinin de omzuna bir el indi. Gökhan ikisinin ne yanağını öptü ve denize baktı.
"Ne o bensiz romantizm mi yaşıyorsunuz? Kırılırım ama."
"Sikmişim senin romantizmini."
Gökhan yalancıktan kırılmış bir ifade yaptı. Ardından zorla Yıldırım'ın kollarından tutup havaya kaldırdı. Titaniğin müziğini söylemeye başladı. Tabi çok kaliteli olmayan bir şekilde.
"Hıyaaaaaaaaa eeeee ennndaaaa ni naaniiii endayaaaa nin na na naaaaa na naaaaaaa"
Hakan görüntü ile kahkaha atmaya başladı. Gökhan harbi ilginç bir kişilikti. Çok ciddi bir aurası vardı. Tipi bile ciddiydi. Ama onların yanında adeta bir paylanço gibiydi. Garip bir şekilde de en olgun ve mantıklılarıydı.
Hakan fotoğraflardan birini hatırladı. Gökhan da vardı onda. Siyah kıyafetler içerisinde ellerinde kan ve zincirler vardı. Yüz ifadesi ise Hakan'ın daha önce görmediği bir haldeydi. Yüz hatlarına ve aurasına uyan bir ifade. Sert. Güçlü. Dominant. Korkutucu.
Hakan onun kahkaha atan ifadesine baktı. Çok keskin bir fark vardı arada. Çözemiyordu bu adamı. O düşünürken Gökhan onu da aralarına çekti ve ikisine birden sertçe sarıldı.
"Ooow ponçiklerim benim."
"Lan! Gökhan! Sal beni!"
"Cadaloza bak sen. İki sevmeye gelmiyor."
Gökhan onları havaya kaldırıp zıplattı. Ardından yere bıraktı. Hakan ilk defa böyle bir muamele görmüştü. Yanakları al al oldu. Hiç görmediği baba sevgisi gibi birşeydi bu. O sevgiye alışık değildi.
"Gelin hadi siparişi verdim."
İkili Gökhan'ı takip etti. Sonunda bir masaya oturdular. İskelede. Denize sıfır.
"Gökhan sen bu yeri nereden buldun? Niye boş burası?"
"Gizli ceo olduğumdan dolayı burayı satın alıp müşterileri de denize attırdım. Bu şekilde karım olabilecektiniz."
Yıldırım yüzünü buruşturdu. Hakan ise kıkırdadı.
"Şaka maka güzel yer ama. Ara sıra izin günlerimde keşife çıkıyorum araba ile. Burayı da o şekilde keşfettim. Bileni az. O yüzden boş."
Onlar salak salak seylerden konusurken onlara servis açıldı. Dökme kahvaltı, çaydanlık ve bir sürü şey konuldu masaya. Mezeler, kızartmalar, türlü türlü reçeller. Hakan hayatında böyle kahvaltı sofrası görmemişti.
"Hiç gerek yoktu... Çok pahalıdır şimdi bu."
Yıldırım kendi cüzdanını masaya koydu.
"Bölüşelim hesabı. Hakan'a ısmarlamış oluruz."
Gökhan bir kızartmalardan birini ağzına attı.
"Hepsi benden. Yiyin işte düşünmeyin gerisini."
"Gökhan."
Yıldırım tehditkar bir şekilde baktı. Hepsinin öne çıkan kişilik özellikleri vardı. Gökhan'ın umursamaz sakin tavırları, Hakan'ın takıntılı hali, Yıldırım'ın ise inadı. İnanılmaz inatçıydı. Eğer bir şeye hayır diyorsa hayırdı. Lakin Gökhan bu kahvaltının kendinden olmasına karar kılmıştı.
Bir sigara koydu ağzına, yaktı ve manzaraya bakıp üfledi. Yıldırım'ın kaşı seğirdi.
"Gökhan. Beraber ödüyoruz."
Gökhan birden sigarayı Yıldırım'ın ağzına koydu.
"Bırak da sugar daddy fantazilerimi yaşıyayım amına koyayım. Hakan'a şov yapıyorum."
Hakan yine kahkaha attı. O kahkaha atarken Gökhan onun ağzına bir süredir üzerine reçel sürdüğü ekmeği soktu.
"Şikayet yok. Yiyin işte."
Yıldırım iç çekti. Bu herif ile uğraşmak için sabır gerekiyordu. Manzaranın yanında kahvaltılarını yapmaya başladılar. Gökhan sürekli ikiliye ekmek üzeri reçel vesayre sürüp uzatıyordu.
Hakan gittikçe daha da tav oluyordu. Harbiden hiç böyle sevgi görmemişti. Kırk yılın azman sikicisi Hakan yavru kedi gibi oturmuş verilen ekmekleri kemiriyordu. İstanbul femboyları bunu görse ağlayabilirdi.
Yıldırım da kaynar çayları içiyordu, sürekli yenisini koyuyordu. Hepsinin huyu bir garipti. Gökhan bir ekmeğin arasına peynir domates soktu, Yıldırıma verdi.
"Ye bak manyak güzel oluyor."
Yıldırım uzandı ve onun elinden yedi.
"Ne o beni de mi besliyorsun? Hakan'a şovuna ne oldu?"
"Çocuk domates yiyemiyor ki. Ayrıca niye beslemiyeyim ki seni?"
Yıldırım iç çekti. Kollarını kavuşturup arkasına yaslandı. İkiliye baktı.
"Zamanı geldi herhalde konuşmanın. Durum ne olacak? Hoşlanmam ben öyle saçma sapan ilişkilerden. Adam gibi konuşun ne düşünüyorsanız anlatın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUDUZ
Teen Fiction🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞🔞 Uzatmadan sekso romanı kuduz_famili insta hesabı 👹 Pek önemli taşşaklılar hükümeti Başkanı Hakan beyefendi, bilmem nerenin köyünden şutlanıp askeriyeye erkek olmaya gönderilir. Erkek adam erkek siker kafasına sahip Hakan...