118/Sen ve Ben

2.5K 87 60
                                    

Hakan ayaklanıp Kuzey'e doğru giderken son bir bakış attı diğerlerine. İçindeki kötü his canını sıkmıştı. El saladı ve Kuzey'in arkasından binaya girdi.

"Komutanım?"

Kuzey iyi görünmüyordu. Kaşları çatılmış, yüzü huzursuz bir ifade almıştı. Hızla ofisine doğru ilerliyordu. Hakan da peşinden ne kadar hızlı gidebilirse o hızda yürüyordu. Ofise varınca içeri girdiler. Kuzey kapıyı kapatıp ona döndü.

"Yıldırımlar sana bir şey söyledi mi?"

Hakan afaladı.

"Ne gibi?"

"Toplantı hakkında."

"Yoo?"

Kuzey iç çekti ve koltuğuna oturdu. Eli şakaklarındaydı.

"Bak Hakan paniklemeni istemiyorum."

"Komutanım?"

"Her şeyin bir çaresi var."

Hakan kaşlarını çattı. Sabrı tükeniyordu.

"Komutanım sorun ne?"

Kuzey gözlerini ona getirdi. Gözleri inanilmaz üzgündü.

"Şark cephesi çöküyor. Dışarıdan asker almaya başladılar."

"Komutanım? Savaşa mı gidiyorsunuz?"

"Gidiyoruz Hakan. Biz gidiyoruz. Sen ve ben."

Hakan olduğu yerde dondu. Ne diyeceğini bilemedi. Kuzey'in söylediklerini kavramaya çalışırken gözlerini ondan ayırmadı.

"Ben?"

"Evet."

Hakan yutkundu. Ama askerligi bitmeye yakındı. Üniversiteye gitmeden önce çalıştığı zamandı bu. O kadar testi boşuna mı çözmüştü? Ya Yıldırımlar? Ne kadar süre gidecekti? Ya geri dönemezseydi? Hakan tamamen düşünceler seli ile karşı karşıya kaldı.

"Normalde zaten gitmen lazımdı. Gökhan ve Yıldırım senin kaydını değiştirmiş görevlendirilme diye."

Hakan kaşlarını kaldırdı. Kuzey neden bu kadar acılı bakıyordu?

"Buraya ilk geldiğimde aranızdakileri bilmiyordum. Yetenekli gözüktün diye seni yetenekli askerlerin yanına yazdım."

Ne?

"Bu yüzden görevlendirildin Hakan. Yıldırım ve Gökhan bunu bilmiyor."

Hakan'ın tüm bedenini buz kesti. Aylardır şark hakkında duyduklarını hatırladı. Piç'i. Şehit olan askerlerin sayısını. Onun bu halini gören Kuzey onun yanına geldi ve kollarını ona sardı.

"Biliyorum Hakan. Ne kadar özür dilesem yersiz. Ama lütfen bana sinirlenme. Cepheye güçlü bir keskin nişancı lazımdı. Sen de inanılmaz yetenekliydin bu konuda. Piç'i düşürecek kişinin sen olduğunu düşünmüştüm. Affet lütfen."

Hakan hala şoku atlatmaya çalışıyordu. Savaşa gidecekti.

"Ne kadar sürecek bu görev?"

"Muhtemelen birkaç ay. Arbede daha erken sonuçlanırsa ise durum farklı."

Hakan yutkundu. Gözleri bomboş olmuştu.

"Ben üniversiteye gidecektim."

"Biliyorum Hakan... Özür dilerim..."

KUDUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin