1.6

4.2K 348 25
                                    

İki bölüm attım, öncekini okumayı unutmayınızz!!

-


"Jungkook affedersin ama kendimi tutamayacağım, en başta Taehyung'u affederek çok büyük bir hata yapmışsın. Yani hiç affetme demiyorum, ama sana yaptığı şeyleri dinledikçe sinir krizi geçirecek gibi oldum, nasıl hiç tereddüt etmeden affedebilirsin? Üstüne bir de sevgili olmuşsun ya!"

Jimin, pembe saçlarını çekiştirerek birden önüme geçti ve ikimizin de durmasını sağladı. Ben olanları anlatmaya başlayınca biraz parktaki salıncaklarda vakit geçirmiş, sonra da ayaklanıp öylesine yürümeye başlamıştık.

"Haklısın ama-"

"Hiçbir bahane kabul etmiyorum Jungkook. Bu saçmalık, tamamen saçmalık!"

Çizgi dizideki bir karakteri taklit ettiğinde kıkırdadım.

"Bak Jungkook, biz de Yoongi ile kolay yollardan sevgili olmadık, ama o bana hiçbir zaman haksızlık yapmadı. Aksine benim için çabaladı. Taehyungda bunu görmedim anlattığın kadarıyla. Şu an seni gerçekten çok seviyor olabilir, ama ona onu ne olursa olsun kolayca affedeceğin izlenimini vermemelisin. Onun zıttına git, fotoğraflarınızı sil falan demiyorum, ama yeri gelince tepkini koy. Jimin'in sana tavsiye vermeye başlıyor bundan sonra. TaeKook'un ilişki uzmanı olarak kendimi resmen bu göreve atıyorum!"

İşaret parmağını kaldırıp havaya doğrulttu ve yerinde dikleşip hızlıca parmak uçlarına kalkıp indi. Bu hareketleri beni güldürmeye yetiyordu gerçekten. Ne kadar üzülürsem üzüleyim, Jimin'in yaptığı en ufak şeye gülebilirdim.

"Şimdi, ben ne dersem yapacaksın! Yoongi de bize yardım edecek tabii ki, eheheh..."

Sonda yapmacık bir gülüşle ellerini birbirine sürtüp kamburunu çıkardı. Bu beni daha da çok güldürürken az daha sokağın ortasında gülme krizine girecektim.

"Görev 1!"

Tekrar ciddileşti ve suratıma dik dik bakmaya başladı.

"Evime giriyoruz. Yoksa donarak öleceğim."

"Ben sana yük olmayayım Jimin."

"Saçmalama. Ne söylersem yapacaksın, bu da ilk görevin. Hadi yürü, yürü!"

Popoma vurarak beni yürüye yürüye geldiğimiz evinin kapısından içeri soktuğunda ikimiz de kıkır kıkır gülüyorduk.

-

Jimin gerçekten harika bir insandı. Kibardı, mütevaziydi, güler yüzlüydü, birini nasıl teselli edeceğini çok iyi biliyordu. Ve sanırım, iyi bir arkadaştı.

"Al, 2. görevin bu sıcak çikolatayı bitirmek."

Söylenerek elime büyük ve sıcak kupayı tutuşturdu ve yanıma oturup telefonunda bir şeyler yaptıktan sonra birini aradığını belli ederek telefonu kulağına dayadı.

"Alo Yoongi,"

"..."

"Sevgi gösterisini sonraya bırak aşkım, acil durum uyarısı! Çabuk tam şu an kalkıp Taehyung'un evine uçuyorsun."

"..."

"Bir kere de sorgulama kedicik. Hadi, hadi!"

Biraz daha konuştular ve telefonu kapatıp hızlıca bana döndü. Bu çocuğun enerjisi gerçekten de hiç bitmiyordu.

"Şimdi seninle telefona bakmak dışında her şeyi yapacağız, tamam mı?"

Doğrusu eve gelir gelmez benim telefonuma el koyduğu için zaten bakamıyordum. Yani Taehyung aramışsa veya mesaj atmışsa hiçbirini görmemiştim henüz. Yine de başımla onu onayladım ve tekrar ayağa kalkışını izledim.

"Sana kıyafet getireceğim, bekle beni!"

Koştura koştura üst kata çıktı ve ben tam sıcak çikolatamı bitirdiğimde giydiği pijamaları ve elinde kendi kısa şortlu pijamalarına benzer pijama takımı ile geri döndü.

"Al bakalım, üzgünüm sadece bu çeşit pijamalarım var ama istersen eşofman-"

"Hayır hayır, sorun değil."

Değildi. Böyle şeyler giymeye zaten alışıktım, elinden aldım ve üst kattaki banyoya gidip üstümü değiştirdim. Gerçekten de Jimin ile konuşmaya başladığım andan beri adım adım rahatladığımı hissediyordum. Şimdi üstümdeki kıyafetlerden kurtulmak da buna büyük bir katkı sağlamıştı.

Tekrar yanına indiğimde önüne atıştırmalıklar dizmiş, izleyecek bir şey arıyor olduğunu gördüm.

"Hangi tür filmleri seversin?"

Biraz düşündüm. Pek film izleyen biri değildim ki.

"Sen seç, ben çok film izlemem, o yüzden bilmiyorum."

"Tamam o zaman, korku filmi açıyorum!"

ᝰ.ᐟ

batiriyorum gibi🤯🤯

ᝰ.ᐟ

celebrity life, tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin