-Özel Bölüm-
arkadaşlar, yapmam gereken onca şey var doğrusu ve birkaç özel bölüm isteği geldiği için yazdım bu bölümü. ve birkaç tane de olsa yorumu hak ettiğimi düşünüyorum. bu uyarıyı yapmaktan normalde nefret ederim, zaten bu yazıyı da sonradan ekliyorum. muhtemelen birkaçınız güncelleme bildirimini alacaktır.
iyi okumalar.
♡₊˚ 🦢・₊✧
"Eminim diyorum Taehyung, gerçekten."
Merhaba.
Taehyung ile şu anki konumumuz Kaliforniya, Los Angeles.
Yaklaşık bir hafta önce tatil yapmak için gelmiş, çok güzel anılar biriktirmiştik. Bir sürü resim çekmeyi de ihmal etmemiştim. Her bir resimde Taehyung beni biraz etrafa bakmam için azarlasa da ben anılarımı kaybetmeye korkan birisi olarak onu pek kayda almamıştım ve şimdi elimizde ilerde bir albüm yaparsak -Kore'ye dönünce yapacağım ilk şey bu- koyabileceğimiz bir sürü güzeller güzeli fotoğraf vardı. Her ne kadar kabul etmek istemese de Taehyung'un gece uyanıp gizlice telefonumu alıp o fotoğraflara baktığını görüyordum. Biraz da ağlıyordu ancak bunun sebebini sormayı tatil sonrasına bırakmıştım.
Şimdi de Taehyung'u çok şaşıracağınız bir şey için ikna etmeye çalışıyordum. O benden daha istekliydi, biliyordum ancak benim sonradan pişman olmamdan korkuyordu.
Yayın açmak ve ilişkimizi herkese duyurmak istiyordum.
"O zaman şöyle yapalım. Kore'ye dönene kadar bekle, biraz daha düşü-"
"Taehyung!"
Sonunda dayanamayıp bir ayağımı da yere vurdum. Yaklaşık kırk dakikadır bunun için tartışıyorduk ve açıkçası ben çok hazırdım.
"Bebeğim senin için söylüyorum ben. Yoksa dünden razıyım..."
Bana yaklaşıp beni sıkıca kollarının arasına aldığında ona emin olduğumu gösterecek şekilde kocaman gülümsedim. Hep yaptığı gibi gamzelerime ardı arkası kesilmeyen minik öpücükler bırakmaya başladığında onu ittirdim. Hep böyle yapıp salyasıyla yüzümü ıslatıyordu.
"Dikkatimi böyle dağıtamazsın Kim Taehyung!"
Gülerek benden uzaklaşıp kendini yatağa bıraktı. Uzun bir gün olmuştu bizim için. Epey bir şeyler yapmıştık, yaklaşık iki saat önce de denizden gelip beraber duş almıştık. Ve duşumuz da haliyle bir buçuk saate kadar uzamıştı...
Gidip bacaklarına oturduğumda istemsizce yüzümü buruşturdum.
"İçimden geçmişsin zaten... Bu istediğimi yapmak zorundasın yani!"
Derin bir nefes verip doğruldu ve elleriyle belimi sararken gözlerime baktı.
"Jeongguk emin misin? İnsanları biliyorsun. Tabii ki bizi destekleyen milyonlarca insan olacak, ancak diğerlerini de düşünmelisin. İşin sadece pembe kısmına odaklanamazsın. İnstagram yorumlarına bir sürü nefret yağacak, belki işinden olacaksın."
"Beni yönelimim yüzünden işimden atamazlar."
"Bebeğim onlar istemese bile şirkete ne kadar baskı gelecek bilmiyorsun sanki."
"Pardon da o zaman onlar da Kore'nin alanında en büyük şirketi olmanın hakkını versinler. Taehyung, lütfen, lütfen, lütfen..."
Göğsüne yasladığım ellerimi sürterek ensesine çıkardım ve saçlarıyla oynarken yerimde hafifçe kıpırdanıp dudaklarımı büzdüm. Buna da hayır de bakalım Kim Taehyung.