Taehyung'u karşıma almış, ağlayarak ona sarılmamak için kendimi zor tutuyordum. O ise gerçekten pişmanca bana bakıyor, daha dün benimkilerle buluşturduğu dudaklarını dişliyordu.
"Taehyung, sen ve ben, benim bütün dünyam bu. Sen bunu göz ardı ederek çok kötü bir şey yaptın bana. Bir şey sana beni öpme cesaretini verdi, ama bir arkadaşa sahip olmak ne kadar güzeldi, biliyor musun? Ben seni şimdi affetsem bile, sana tekrar güvenmem uzun sürecek. İlkinde aylar sürmüştü, şimdi ne kadar sürer hiç bilmiyorum, sadece şunu bil, bunların hiçbiri çiçeklerle veya o tür şeylerle düzelmeyecek. Bunu bilerek, beni tekrar kazanmaya çalışarak yaşamaya hazırsan seni affederim."
Dolan gözleri parladı anında, bu gözyaşları nedeniyle olan bir parlaklık değildi. Hızla başını aşağı yukarı salladı.
"Söz, söz veriyorum bir daha olmayacak öyle şeyler, ve seni geri kazanacağım!"
...
Taehyung gideli biraz olmuştu. Bana bir sürprizi olduğunu, onunla gün batımından sonra buluşmam için bana mesaj atacağını söylemiş, sonra da apar topar kalkmıştı. Birden telefonuma gelen yayın bildirimi ile telefonu elime aldım.
"Jungkook için sürpriz yemek yapıyoruz (yapmaya çalışıyorum)"
Birden kahkaha atmaya başladım istemsiz. Şapşal! Ona üzüldüm ve sürprizini bozmak istemediğim için telefonu bir kenara bırakıp sırıta sırıta odama çıktım, duş alıp giyinmek için. Taehyung'un yemek ile cebelleşmesi birkaç saat kesin sürerdi. Biraz uğraşırdı ama iyi iş çıkarırdı sonuçta, eli lezzetliydi.
...
Duştan çıkıp giyindiğimde yayının devam ettiğini gördüm. Normalde çoktan bir şeyler yemiş olurdum, ama emeği boşa gitsin istemediğim için birkaç saat daha dayanabileceğimi düşündüm. Azıcık merak ettim ve yayına girdim.
"Neyse ne diyordum? Hah! İşte ben Jungkook'u kırdım yine, ama bu sefer çooook üzüldü ve sanırım bana karşı biraz güvenini kırdım. Beni affettiğinde inanamadım. Bir saniye- Jungkook bu yayını izlemiyordur değil mi? O benim yayınlarımı izlemez ki. Bu tabak iyi olur mu sizce?"
'Taehyung, bu çok tatlı!'
'Ben de yemek istiyorum!!! Bir akşam da beni çağır.'
'Çok güzel gözüküyor.'
'Jungkook bunları hak ediyor mu?'
'Hayır tabii ki hahaha.'
Kenara bıraktığı havuçları doğramaya başladığında yayından çıkacaktım ki birden acıyla inledi.
"Ah! Elimi kestim biraz, bir dakika! Geliyorum! Jungkook'un yemeğini kanımızla mahvetmeyelim~"
Acımasına rağmen şaka yaptığında gülümsedim ve yayından çıktım. Onun evinde öyle şeyler olmadığını biliyordum ve bunun için onu hep azarlıyordum, gittim ve ilk yardım çantasını unutmamak için kapının yanına koydum. Benden büyüktü ancak benim ona sahip çıkmam gerekiyor gibiydi her zaman.
Ben de boş gitmek istemedim ve anahtarları ve ilk yardım çantasını alıp evden çıktım.
...
Sipariş ettiğim tatlının hazırlanmasını beklerken masalardan birinde oturuyordum. Taehyung'un en sevdiği tatlıcıdan en sevdiği tatlıyı almaya gelmiştim. Sufle! Soğuk havalarda sıcacık sufle yemeye bayılırdı. Burası da el yapımı yapardı, taze hazırlanırdı ve Taehyung sadece buranınkini severdi.
Sipariş başına hazırlandığı için biraz süreceğini biliyordum, bu yüzden Taehyung beni aramadan çıkmak istemiştim. Ne yemek yaptığını bilmiyordum, ama yayını kapatmıştı. Muhtemelen duş alıp giyinecek ve beni öyle arayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
celebrity life, tk
Fanfictionmy boy, only breaks his favorite toys. ¡¡friends to lovers