"Sus be artık." Diyip masamın üzerindeki alarma elimle bir tane yapıştırmıştım ki bir anda kafamda şimşekler çakmasıyla yerimden fırladım.
Bugün sınavım vardı. Bütün gece çalıştığım şu sınavlardan biri. Hemen kalktım elimi yüzümü yıkayıp hızlıca üzerimi giyindim.
Evet sınav haftaları biraz bakımsız olabiliyordum ama tek değildim bence.
Bütün okul böyleee.Geç kalmamak için acaleyle kendimi hemen durağa attım. Allahtan durak hemen evimin önündeydi. Nefeslerimi düzenlemeye çalışırken duraktaki uzun boylu takım elbiseli bir adam dikkatimi çekti.
"Tamam baba evi tuttum geliyorum şimdi."
Bu ses gerçekten çok tanıdıktı ama bir türlü yüzünü göremiyordum adamın önüne geçipte yüzüne bakacak halimde yoktu. O yüzden onun bana yüzünü dönmesini bekledim ama malesef dönmüyordu.
Telefonunu kapatıp öylece durağa yaslanmıştı. Durağın camından yüzünü görmek için gözlerimi kızıp dikkat kesilmiştim. O sırada durağa yaklaşan bir araba hemen adamın önünde durdu ve içindeki adam seslendi adamın seslenmesiyle korkmuştum ama fark bile edilmedi.
"Bin hadi gidelim."
Önümdeki adam bu sözü hiç ikiletmeden hemen arabaya atlamıştı. Ve yüzünü görmüştüm.
"B-bu." Parmağımla giden arabayı işaret ederken. Hemen yan apartmanımda oturan sınıf arkadaşım senanın sırtıma attığı tokatla sendeledim. Oturduğum evi bana bulanda oydu zaten.
"Bu kim." Senanın bu sorusuna cevap verecektim ama öncesinde benim hayal görmediğime kendimi ikna etmem gerekiyordu. Gerçektem doğru mu görmüştüm. "Bu adam o muydu."
Sena bıkkınlıkla sordu." Kim miydi?"
Gerçekten böyle bir şeyin gerçek olacağına inanamıyordum sanırım yıllardır görmeyi umduğum için ona benzetmiştim. O değildi. "Hayal gördüm galiba boşver."
Sena sitemli sitemli söylenmeye başladı."kızım bu ne böyle gizemli gizemli haraketler kimi gördün kime benzettin ben hiçbir şey anlamadım."
Gelen dolmuşu gösterdim. " boşver çok ders çalışmaktan saçmalıyorum hadi binelim dolmuşa."
Senada pes etmiş olacakki bir şey demeden dolmuşa binip hemen ilk bulduğu koltuğa oturdu. Bense başka yer olmadığı için ayakta kalmıştım. Tutacaklardan tutup kafamıda koluma yasladım.
Gerçekten onu mu görmüştüm yoksa uzun bir zamandır aradığım için öyle mi sandım. Malum sınava çalıştığım için geçte uyuyordum belkide uykumu tam alamayıp o ara uyukladım ve rüya gördüm.
Mümkün değil çünkü görmem o kadar aradım ettim sanki yer yarılıp yerin dibine girmişti ,Mert korkmaz. Belkide o an Allahın bir yardımı olarak karşıma çıkardığı bi hızır felandı.
Hızla gözlerimi kapatıp kafamı sağa sola salladım bu saçma düşüncelerin yok olması için. Sena yaptığım saçma harakete bakıp elleriyle ne yaptığımı sordu.
"Bir şey yok uykum kaçsın diye."
Sena ufak bi kahkaha attı. "Bu sınav haftaları sana hiç yaramıyor ya birinci olcam diye manyak ettin kendini."
"Deme öyle bak şimdiden bir sürü şirketten teklif alıyorum."
"Ee sen hangisini kabul etceksin." Senanın yanında boşalan yere oturdum hemen.
"Korkmaz inşaat varya oraya."tabiki ismi için seçmiştim.
"Ne alaka ya." İnşaat şirketinde ne aradığımı merak etmişti sena doğrusu teklif geldiğinde bende merak etmiştim.
"Akıllı evlerin şeylerini felan ayarlıcam işte genel şirketin teknolojik şeyleri bende olacak öyle dediler. "
Sena bir yandan beni dinlerken bir yandan da duran dolmuştan inmeye çalışıyordu. Ve merakle yine sordu.
"Ve sende o kadar yazılım şirketi içinden onları seçtin öyle mi?"
"Öyle, hem dur bakalım daha bir şey seçtiğim yok okul bitmeden."
"Aman Allahtan yok biraz daha düşünde düzgün tercih yap."
"Merak etme sen o iş bende."
Sena elini omzuma attı. "Tabi ki öyle hanımefendi siz yetenekli ve zeki bir hanımsınız."
Olduğum yerde durup senaya sımsıkı sarıldım." Sende öylesin hemde çok iyi birisin." Gerçekten öyle biriydi. Bana her konuda yardımcı olmuş ve elimden tutmuştu belkide mertten sonra yardımcı olarak o girmişti hayatıma.
Sena bir müddet sarıldıktan sonra bıkarcasına beni itti." Tamam tamam sabah sabah yeter bu kadar duygusallık hadi dağılalım."
Verdiği tepkiye gülerek cevap verdim. "Aynı yerde sınava giriyoruz nasıl dağılalım."
Sena bana bakıp haklısın der gibi kafasını salladı. "Yürü o zaman sınav bizi bekler."
Önümden hızlı adımlarla sınıfa ilerleyen senanın peşine takılmıştım. O sırada yine sınıf arkadaşımız olan canda hızlı adımlarla yanımıza gelmişti.
"Yine çok çalıştın dimi ece."
Can gerçekten yakışıklı bir adamdı ve kombinleride aşırı iyi oluyordu o yüzden onu baştan aşağı süzmeden edemedim sınav haftası bile bir insan nasıl bu kadar özenli olurdu anlamıyorum. Yeşil gözleride onu yakışıklı yapan en önemli şeylerden biriydi tabi.
"Çalıştım tabi sende yine çok şıksın."
Can üzerindeki beyaz tişörtü hafifçe düzeltip." Öyleyimdir ama sizin güzelliğiniz yanında sönük kalıyorum hep."
Sena bizim muhabbetimizden sıkılmışçasına ."öfff." Diye isyan etti. "Sınavdan önce hiç çekilmiyorsunuz ya."
Can senanın zaafını bildiği için hemen ordan girdi söze. " yavrum niye öyle diyorsun ne yaptık şimdi." Evet senanın zaafı "yavrum" kelimesiydi düşmanı bile dese düşerdi.
"Yaa can." Diye bi nebze olsun yumuşadıktan sonra hemen kendini topladı." Sınavdan önce dağıtmayın aklımı ben sizin kadar zeki değilim gidiyorum ben." Diyip bizim iki sıra arkamıza geçti bizse arkasından gülüyorduk.
Profesörün anfiye girmesiyle hemen kendimize çeki düzen verdik. Hoca sınav kağıtlarımızı dağıtmış ve yerini almıştı. Sınıfta cıt bile çıkmıyor dedikleri bu olsa gerek herkes sınava odaklıydı ki canım hocamızın telefonu çaldı.
Ben telefonu kapatır diye umut ederken birden açıp konuşmaya başladı saolsun. İstesemde sınava odaklanamıyordum. Heleki duyduğum o isimden sonra hiç odaklanamadım.
"Ee Mert korkmaz unuttunuz bizi."
Ne... ne...
Sizce hocanın konuştuğu mert gerçekten bizim mert mi?
Peki ya oysa ece ne yapacak sizce?
Mert eceyi hatırlıyor mu?
Bölümü nasıl buldunuz?
Umarım beğenmişsinizdir lütfen oylamayı unutmayın. Hepinize iyi okumalar :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son defa
Teen FictionDelikanlı mahçupca yaşlı adama defalarca teşekkür etti. "Saol amcacım çok güzel bir hediye bu." Kapıların açılmasıyla adam ineceğe yere gelmişti. Son bir kez baktı delikanlıya. "Bazı bağlar vardır evlat kaybetmeden farketmen gereken. Son defa olduğu...