Bölüm / 18

210 12 4
                                    

Merti görür görmez hemen Candan uzaklaşmıştım. Mert bizi böyle görmeyi çok umursamamıştı.

Sadece "iyi akşamlar." Diyip yanımızdan geçip gitmişti. Cansa mertin arkasından dik dik bakıp"sanada." Demişti.

Sonrasında can bana döndü. "Baksana pekte umrunda değil gibisin."

Gerçekten büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordum. Hiç umursamamıştı. "Haklısın." Dedim cana katılarak.

"Haklıyım o yüzden vazgeç bu sevdadan üzme kendini,benide."

"Üzmem."

Can yine yüzümü ellerine alıp kendine çevirdi. "Emin misin ece."

Olayın üzüntüsünü üstümden atmak için saçma bir espiri yapmıştım. "Yok eceyim." Bu tarz durumlarda hep böyle yapıp gülmeye çalışırdım. Üzüntümü belli etmek istemiyordum çünkü.

Can bu iğrenç şakamdan sonra yüzünü buruşturup ellerini yüzümden çekti. "Yapma be kızım."

O da beni güldürmeye çalışıyordu ve işede yaramıştı doğrusu. Biz gülerken Canın otobüsü gelmişti. "Ben gidiyorum artık sende eve git ."

"Tamam ." Diyip Can binene kadar beklemiştim. Sonrasındaysa eve gelmiştim. Bugün gerçekten benim için hayal kırıklıklarıyla dolu bir gündü.

Mertin hiçbir tepki vermemesi beni bi hayli üzmüştü. İçimde olan en ufak umut taneciklerini bile kırıp yok etmişti. Kendimi kanepenin üzerine bırakmış öylece duvarı izliyordumki zilin çalması rahatımı bozmuştu. Kalkıp kapıya bakmam gerekiyordu bende malesef bunu yapmak için kapıya yöneldim.

Belki bu olaylardan sonra sena gelmiştir diye düşünerek bir rahatlıkla başörtümü takmadan kapıyı açmıştımki açmam ile kapamam bir oldu. Çünkü kapıdaki mertti. Mert kapının arkasından seslendi.

"Rahatsız ettiysem kusura bakma saklama kabını getirmiştim."

Kapının ordaki askılıkta duran başörtüyü hemen kafama geçirdim. " ne rahatsızlığı müsait değildim ondan asıl sen kusura bakma."

"Şey ben böyle çat kapı geldim hata bende aslında."

"Yok yok sorun değil ben belki senadır diye düşündüm ondan öyle pat diye açtım sormam gerekirdi."

Yine bir sessizlik olmuştu. Mert ne diceğini bilmediğinden yine ensesini kaşıyordu. Sonra bir anda durup. Derin bir nefes aldı. "Bugün yanındaki adam neyin oluyordu."

Bunu sormasına şaşırmış ve heyecanlanmıştım hemen cevap verdim. "Arkadaşım."

"Erkek arkadaşın yani sevgilin mi?"

İki elimi yana sallayıp."yo hayır yok öyle bişey sevgilim yok benim." Dedim.

"Yaa ." Demişti yüzündeki tedirgin ifade yok olup yerini gülümsemeye bırakırken.

"Neden sordun." Dedim bende aynı onun bana yaptığı gibi.

"Yani sorun olmasın diye hani bileyimde ona göre davranayım."

"Nasıl yani olsaydı nasıl davranacaktın olmasaydı nasıl davranacaktın."

"Yani komşuyuz ya eğer sevgilinse erkeğim sonuçta rahatsız olur diye daha mesafeli olacaktım." O da benim yaptığım gibi lafı çevirmeye çalışıyordu ama bu maç burdan dönmez mert bey.

"O öyle şeylere takılmaz zaten sevgilim olsa bile."

"Hmm o kadar iyi tanıyorsun yani onu doğrusu sarıldığına göre." Sarıldığına göre derken ima mı yapmıştı o.

"Evet yıllardır yakın arkadaşım."

"Anladım. Zaten sürekli dipdibesiniz."

"Alt tarafı bir kere yanyana gördün."

"Hayır bi çok kez gördüm ve hatta..." cümlesini yarıda kesmişti." Her neyse ben seni fazla tutmayayım iyi geceler."

"Ne diyecektin."

"Önemli birşey değildi yani ben kafamda oturtturdum galiba sorun yok."

"Keşke bende bilsemde bende oturttursam."

"Dedim ya öyle önemli değil iyi geceler."

"İyi geceler." Demiştim ve mert hızlı adımlarla evine çıkmıştı. Bende kapıyı kapatıp yine kanepeme uzandım. Bana verdiği saklama kabının içini açtığımda 3 tane poağaça vardı. Sanırım bunları annesi yapıp göndermişti o da boş göndermemek için koymuştu.

Asılda iyide denk gelmişti aşırı açtım hemen çay yapıp poğaçaları yemeye başladım. Gerçekten çok güzel olmuştı annesinin el lezzeti mükemmel olmalıydı.

Ve ben bugünkü olayı kafam basmadığı için birilerine anlatıp rahatlamalıydım. Elime telefonu alıp sena ve elifi konferans yaptım.

"Hadi kızım niye konferans yaptın anlatsana." Elif yine tez canlılığını konuşturuyordu.

"Tamam dur bi anlatıyorum." Bütün yaşadığımız olayları anlatmıştım şimdiyse kızların yorumlarını bekliyordum. "Ee sizce şimdi bugün neydi."

"Ben merti anladımda can konusunda aklıma takılan şeyler var." Dedi elif düşünceli bir sesle.

"Neymiş." Bende merak ediyordum çünkü benimde anlamadığım bir şeyler vardı.

"Can sana aşık galiba."

"Ne saçmalama öyle birşey yoktur."

"Akıllım bi düşünsene bu çocuğun hiç sevgilisi oldu mu?"

"Hayır ama..."

"Aması yok işte güzelim can senden hoşlanıyor bu mert olayını ondan böyle büyütüyor sende bişey söylesene sena."

"Şey yani olabilir bilemedim." Sena kekelemişti bu şüphelenmeme sebep olmuştu birşey vardıda biliyor muydu yoksa.

"Bak birşey biliyorsan söyle sena."

"Yahu gidip cana sor benim söylemem doğru olmaz."

"Ohaa ohaa biliyordum işte." Elif telefonun bir ucunda çığlık çığlığa bağırırken bense şaşkınlıktan donakalmıştım. Nasıl yani Can nasıl bana aşık olabilirdi.

"Ece." Benden uzun süre ses gelmeyince sena bana seslenmişti." İyi misin?"

"Sadece çok şaşkınım."

"Sen biliyordunda bize söylemedin öyle mi sena." Elif senayı darlamaya başlamıştı bile benim sormam gereken hesabı soruyordu.

"Ben Canla konuşucam."

"Sen bilirsin ama benim söylediğimi söyleme olur mu?"

"Tamam merak etme sena." Belliki senaya sır vermişti tabiki bu konuda aralarını bozamazdım. Kızlarla vedalaşıp telefonu kapattım. Canın bana aşık olma olayını hala sindiremiyordum.

Ben ne yapacaktım şimdi. Onu kaybetmek asla istemiyordum peki ya ne olacakti. Bunca yıldır bana bu gözle mi bakmıştı iyide neden hiç açılmadı. Arkadaşlığımız bozulmasın diye onu kendimden uzaklaştırmayayım diye.

Yarın sanırım can ile hesaplaşma günüm olacaktı. Umarım kırmadan üzmeden halledebilirdim.

Sizce Can ve Ece arasındaki olay nasıl sonuçlanacak?

Mertin bu durum hakkındaki tavırları ne olacak?

Bölümü beğendiyseniz lütfen oylamayı unutmayın. Keyifli okumalar.




Son defaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin