Tamda babamın dediği gibi yapmıştık hazırlanmıştık. Mert bunu neden yapıyordu sorma fırsatı bile bulamamıştım.
Mesela ailesi, bu durumu onlara nasıl anlatacaktı peki. Bundan sonrasında bizi ne bekliyordu hiç bilmiyorum. İkimizde hiç bilmediğimiz bir yolculuğa çıkmıştık sanki.
Eminimki babamlar çoktan trabzonda her şeyi hazırlatmışlardır. Bize kalan sadece evlenme kısmı olacaktı galiba.
Abim ve babam önde biz ise arkada oturuyorduk. Çok medeni olmayan ailem bu duruma nasıl izin vermişti bilmiyorum. Mertle ne kadar göz göze gelsekte konuşamamıştık çünkü bu imkansızdı.
Kaç saattir yoldaydık bilmiyorum ama sanırım trabzona yaklaşmıştık. Uyuya kalmıştım. Hemde mertin omuzlarında babamın ve abimin bu duruma kızmamalarınada şaşırmıştım uyanınca, mertse benim rahatımı bozmamak için öyle put gibi duruyordu.
Onu soktuğum bu durumu farkedince hemen doğruldum.
"İyi misin?"
Mert uyuşan kolunu haraket ettirmeye çalışırken. "Evet merak etme uyuyacaksan uyu sen."demişti. Geçen sabah duraktaki adamın bana şuan böyle davranmasını garipsiyordum ama bu adam yıllar öncede bana yardım etmişti kim olsa aynısını yapardı sanırım.
"Yok teşekkürler uykum yok." Dedim bi çırpıda çünkü aynadan beni öldürecekmiş gibi bakan iki çift gözle gözlerim buluşmuştu. Mertin tam zıttına cam kenarına yasladım kafamı.
Mert sanırım şuan içinden bana baya bir küfrediyordur. Karşısına çıktığım günden beri başından belayı eksik etmiyordum çünkü.
Babam arabayı trabzonda bi sağlık ocağığının önünde durdurdu. Tamda tahmin ettiğim gibi işlemler hızlı olsun diye tanıdıklarından adam ayarlanmıştır.
"İnin gidip kan verin ismail dayına gelin."
"Tamam." Dedim arabadan inerken. Mertte beni takip ediyordu.
Arabadan uzaklaşır uzaklaşmaz söylenmeye başladım. "Sen manyak mısın neden benimle evleniyorsun hem annenler onlara ne diyeceksin."
"Hiçbir şey."
"Nasıl ya saçmalama."
"Senle ben sadece seni kurtarmak için evleniyoruz ailemin bilmesine gerek yok."
"Doğru ama beni kurtarmak için böyle bir şey yapmana gerek yok."
"Alt tarafı iki imza atıcaz çok önemli değil sonra boşanır yolumuza bakarız kim olsa aynısını yaparım."
"Biliyorum."
"İyi o zmn gidip kanı verelim şu işi bitirip dağılalım."
"Tamam."
Kim olsa aynısını yaparmış. Onun için işte bu değerin kızım. Kendini yıllarca boşu boşuna kandırdın. Hayır çocuk sanki sana bir günde kör kütük aşık olacaktı yok daha neler.
Gidip ismail dayıyı bulup kanlarımızı verdik bir saat kadar bi sürede işimizi halletmişti. Mertle bense son konuşmadan sonra pek konuşmamıştık. Evrakları alıp arabaya doğru gidiyorduk.
"Bu arada arabaya binmeden söyleyeyim sadece benim ailem değil hiç kimse bilmeyecek evlendiğimizi."
Mert bunu gerçekten sadece bir yardım olarak yapıyordu. "Merak etme söylemem."
"Tamamdır anlaştık."
Onu onaylar bi şekilde kafamı sallayıp arabaya bindim. O da hemen benim peşimden binmişti.
Köye geldiğimizde canlanan anılarla duygulanmıştım. Aklıma hemen ceren gelivermişti. Kaç yıldır göremediğim en yakın dostum. En iyi anılarım.
Şuan burada değildir büyük ihtimalle buradaysa da bana çok kırgındır eminim. Ben bunları düşünürken gözümden akan yaşlar sanırım merti endişelendirmişti.
"İyi misin ece."
Elimle gözümdeki yaşları sildim. "Evet iyiyim ."
Sonunda evimizin olduğu yere gelmiştik tamda tahmin ettiğim gibiydi herşey kurulmuş ve ayarlanmıştı. Ayaklarım ne kadar ileri gitmek için uğraşsada geriye gidiyordu.
Yıllar sonra teker teker aile üyelerimi görüyordum ama hiçbiri yüzüme bile bakmıyordu. Doğrusu bende onları pek özlememiştim. Babam evin önündeki küçük klübeyi gösterdi." Git orda hazırlan ." Sonra merte döndü. "Sende benimle gel."
Merte bir şey yapacak diye endişeleniyordum ama yapacak bir şeyimde yoktu. Klübeye gidip benim için konulan gelinliği giydim. Üzerine şalımı ve bırakılan makyaj malzemeleriyle makyajımı yaptım.
Sanırım gerçekçi durmasını istiyorlardı. Yoksa benim için bu kadar hazırlık asla yapmazlardı.
Hazırlanıp odadaki koltuğun üzerine oturdum ve beni çağırmalarını bekledim.
Ben beklerken babam ve mertte içeri girdi. Merttede takım elbise giydirmişlerdi. Tabi ki çok yakışıklı olmuştu ama şuan konumuz bu değildi sanırım.
"Hadi insanlar sizi bekliyor nikah memuruda geldi zatem çıkın halledin şu işi sonrada gidin."
Mert bana kolunu uzattı tamda babamın dediği gibi olmuştu her şey gittik oturduk nikahımız kıyıldı ve üzerimizi değiştirip tekrardan yola çıktık.
Otobüsle geri dönüyorduk yani yanımızda babam veya başka hiç kimse yoktu ama ikimizde konuşmaya niyetli değildik.
Günün yorgunluğuyla dayanamayıp uyuyakalan merti seyretmiştim biraz.
O kadar masum uyuyordu ki. Gerçekten bütün iyi niyeti yüzüne yansımıştı. Beni sevmiyordu belki ama iyi biriydi mert.
Bende kafamı cama yaslayıp uyumaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son defa
Teen FictionDelikanlı mahçupca yaşlı adama defalarca teşekkür etti. "Saol amcacım çok güzel bir hediye bu." Kapıların açılmasıyla adam ineceğe yere gelmişti. Son bir kez baktı delikanlıya. "Bazı bağlar vardır evlat kaybetmeden farketmen gereken. Son defa olduğu...