Dediğimle az önce ki alaycı tavrı bi anda yok olmuş yanımdan uzaklaşmıştı. Sanırım tahmin ettiğim şey doğruydu."S-sen.."
"HAYIR"
"A-abisi sensin değil mi?"
"HAYIR, benim yüzümden olamaz"
Haklıydım jeonginin abisi chandı. Bu da demek oluyo ki yıllarca çabaladıgı şey de kardeşinin asıl katilini bulmaktı.
Bi süre sadece gözlerimin içine baktı. Hala inanamiyor gibiydi. Fakat gayet ciddi oldugumu fark ettigin de odadan çıkmıştı.
~🦭~
(Chan)
Yalan olmaliydı. Sadece yalan. Kardeşim asla benim yüzümden boyle bi şey yapmazdı. Canina kıymazdı. Kabul aramiz iyi değildi ama bu kadari cok fazla. Keşke onunla son kez konuşma fırsatım olsaydı.
Şuan için seungmin ve arkadaşlariyla ne yapacağımı bilmiyordum. Ona inanmalı mıydım?
Bir yanim sadece söylenti olma ihtimali, bir yanim ise ya gercekse diye birbirine girmişti. O zaman her ne kadar üzülmüş olsam da buralara kadar gelmişken bırakmaya da niyetim yoktu.
Odadan çıktıktan sonra kendimi terasa attım. Cebimden her zaman yanimda sakladigim kardeşimden kalan o son mektubu çıkardım. Gercekten benim yuzumden olabilir miydi? O zaman bana açıkça söylemeliydi.
Biraz hava aldıktan sonra aşaği indim. Hava kararmıştı. Artık onları daha fazla burda tutmam uygun olmazdi. Bu yuzden seungminin oldugu odaya doğru adınladım.
Odaya girdigimde bağli oldugu sandalye de uyuya kalmişti. Korkudan o kadar ağlamıştı ki gözlerinin etrafı kıp kirmızi olmuştu.
Ona dogru yaklaştım. Önce ayakları daha sonra arkadan bağlı ellerini çözdüm. Sandalyeye bagli oldugu ipi de çözdüğüm artık ne kadar derin uyuyosa bi anda kucağima düştü.
Bi süre o konumda kaldık. Hala uyuyodu. Bu halleri bana kardeşimi hatırlatmişti. Ama daha fazla boyle duramayacağımı anladığımda uyuyan güzelimizi belinden ve bacaklarindan tutarak ayağa kalktım. Peki şimdi ne yapıcaktım.
~🦭~
"Sagan abı sagda tühür biziğagahğ"
"Şok tişekgurler ha siye de zihmet vidik"
"Yok yaa ne zahmeti, ama arkadaşıniz sizden daha fena sarhoş olmuş heralde dikkat edin ona" dedim yan koltukta oturan ve hala uyuyan seungmine bakarak.
Onu uyandirdiktan sonra arkadalarinin oldugu odaya gittim. Yani mutfağa. Gayet sıkı bağlamama rağmen kendilerini çözmüşler ve kaçmayı denemek yerine dolaplarda ne kadar içki varsa hepsini içip bitirmişler. Neyse ki hicbiri bugünle ilgili hic bisey hatirlamicaklar. Ve ben de bi aciklama yapmak zorunda olmıcaktım.
Evlerine vardiğimizda hepsi neredeyse sızmak üzerelerdi. Üçü de zar zor arabadan indi ve tam olmasa da bana teşekkür etmeye çalışarak içeri girdiler.
Onlari biraktiktan sonra arabaya geri bindim. Uyuyan guzelimiz seungmin hala uyuyordu. Sanırım onu kendi evine götürmem gerekiyordu ama adresini bilmiyordum. Sonradan aklima geldi bizim kursa kayıt listesinden girdigi adrese baktim ve oraya sürmeye başladım.
Evin önüne geldiğim de kapının önün de birbirlerine sarılıp öpüşen iki insan gördüm. Biri cok tanidik gelmişti.
Arabadan indim. Seungminin yanina dogru gittim kapisini açtim ve tekrar kucagima alarak binanin önüne doğru adımladım.
Kucağimda boyle bi uyuyan güzel varken ve ben şifresini bilmiyoken kapıyı nasi açıcaktım. Diye düsünürken arkamdan gelen ayak sesleriyle o tarafa yöneldim. Önce bana sonra kucağimda uyuyan seungmine baktı.
"S-seungminnn, ne oldu ona" diye bi anda ağlamaya başladı.
Sanirim birbirlerini taniyorlardı.
"Ona bisey olmadi sadece biraz sarhoş, siz kimsiniz?"
"Ahh biz seungminle ev arkadaşıyiz adım jisung siz kimsiniz?"
Bu o bahsettiği jisung olabilir miydi? Kardeşimin zamanin da hoşlandığı çocuk. Ve seungminin sevgilisi.
"Pardonn"
"Ahh kusura bakmayin dalmisim da, ben seungmininn 'ne demeliydim, çocugu kaçırdım şimdi de evine bırakmaya geldim diyemem heralde' eeeee ben seungminin s-spor kursundan hocasi chan evet spor hocasi"
"Aaaa pekiii bu saatte ne işiniz vardı?"
"Şeyy arkadaşınız biraz sarhos olmuş da yol kenarında buldum, adresi ben de vardı zaten evine birakıyim dedim"
"Ahh öyle mii normalde pek içmezdi amaaa ne oldu acaba" dedi ve tam anahtarı çıkartmıs kapıyı açıcakken arkadan gelen sesle ikimiz de o tarafa yöneldik.
"TELEFONUNU UNUTMUŞSUN SEVGILIMMM"
Jisung utanarak once bana baktı sonra onu çağiran çocuğun yanına koştu. Bi saniye jisung seungminle sevgili değil miydi yani. Yoksa seungmini mi aldatıyordu.
Biraz yaklaşıp onu çağiran sevgilisine baktığımda onu hemen tanıdım. Binanin önünde öpüsen de onlar olsa gerek.
"Lee minhooo"
Evet bu oydu. Benim yardimcim ve jisungun sevgilisi minho.
"Ahhh kusura bakmayin hocam ben burada oldugunuzu bilmiyordum."
"Valla ben de senin burda olacağini bilmiyordum. Sanırım bi ara konusmamiz lazim seninle" dedim ve jisungun elindeki anahtarı kaparak "şimdilik sizi saliyorum, belli ki siz birbirinizden ayrilamamişsiniz ama cok geç saatlere kalmayın" dedim ve kapiya doğru ilerledim.
İçeri girdiğim de hala seungmin uyuyordu. Onu kendisinin oldugunu tahmin ettigim odasina götürdüm ve yatağina yatırdım. Ben de yatağin kenarına oturdum ve kızaran gözlerine bakarak, ona çok mu sert davranmıştım sonuçta onun hiç birşeyden haberi yoktu diye düşünmeye başlamıştım.
Tam kalkıp gidicekken bileğimden tutan soguk ellerle tekrar ona döndüm. Yavaşça gözlerini açtı ve bana döndü.
"Sana yardım edicem, jeongine bunu yapanları beraber bulalım."
Helloooooooo
Sanırım en uzun bölüm bu oldu. Umarım tutar ama bu aralar pek yazamayabilirim okul nedeniyle.
Stayyyyyyyyyyy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gym Love/Chanmin
Teen FictionSeungmin zorla yazıldığı spor salonunun hocasına aşık olur... Hepsi bu kadar mı? Cinayet mi? İntihar mı?