"Tamam.. o halde yarından itibaren tüm sınıfı sorguya çekmeye başlıyoruz"
"Hmhm.."
"Ama kaçirmadan...:)"
"Ahahahhaaa tammam tamam sevgilim kaçırmadan..."
~🦭~
"Hwang Hyun-jin"
"Sence de boyle fazla resmi olmadi mı canım eniştecıgım??"
"Havaya girdim işte bozma beni moruk"
"Ahahaha"
"Sırıtıp durma ve sorduğum sorulara cevap ver bakalım huncin"
Adam gibi konusmak ve chan... =imkansız bir olay...
Bu sefer de hyunjini kaçırmıştı. Tabii buna ne kadar kaçırmak denilebilirse.
Çünkü şuan da chanin evinde oturma odasindaki koltuklardan birinde oturmuş ukala gözlerle yanında ki adama sırıtıp duran ve onu gram ciddiye almayan bi hyunjin vardı..
Hyunjin kime ciddiydi ki zaten...
"Kai yi tanıyorsundur 10. Sınıftan?"
"Evet tanıyom"
"Şimdi.." chan ayaga kalkıp oğlanın onüne geçtiğin de sanki psikolojik baskı kurmak istercesine öne dogru eğilerek sesini kalınlaştırdı..
"Bana onunla ilgili bildiğin her şeyi anlatıcaksın"
Chanin fazla özgüvenli ve bi o kadar da kalın sesine karşilik hyunjin hala ona alaycı gözlerle bakıyordu.
Siyah saçlı oglanda onun yuzune dogru yaklaştı. Aralarinda neredeyse 1mm mesafe vardı.
Aslında hyunjinin söylememek gibi bi niyeti yoktu. Kendince naz yapiyordu sadece.
"Neden yapayim??"
"Çünkü eğer sorduklarima cevap vermezsen.... sanırım lixle konuşmamiz gereken şeyler var haa??"
"Sikiyim.. çok kötü yerden vuruldum"
"Heeh şöyle yola gel bakalim... evet basla bakalım huncin.."
Hyunjin kısa süren triplerine de trip atarak tekrar geriye dogru yaslandı ve anlatmaya başladı
"Ben onun hakkinda herkesin bildiği seyleri biliyorum. Özel olarak bildigim bi tarafi yok. İsine yaramayacak şeyler yani."
"Sen sadece bildiklerini anlat.. işime yarar mi yaramaz mi ona ben karar veririm"
"Hyuning Kaiydi dimi.... sana sadece şunu söyliyim hayatında gorebileceğin en fedakar abiydi o..."
Chan şaşkınlığını gizleyememişti tabii. Hyunjin saçmaliyordu yine. Öbür türlüsü mümkün olabilir miydi ki.. o şerefsizden fedakar bir abi haa??
"Nerenden atıyosun sen??"
"Hepimiz gördük.. sırf jeongin zorbalik görmesin diye kendini ortaya koymuştu. Gerçi bazıları herşeyin onun yüzünden başladığını da söyluyolardı."
"Herşeyin derken?? Açik konuşsana amk"
"Zorbalik görmeleri işte.. jeongin ve kai."
"Bi sanniye.. kai.. zorbalik mı görüyordu??.. kimden ve neden peki?"
"Nedenini kimseye söylemiyordu.. zorbalik yapanlarsaaa okulun en tanınan zorba grubuydu."
"Okulda zorba grubu mu varmış??"
"Ohooo senin dünyadan haberin yok..."
"Her neyse... kim bunlar peki"
"Ehem eheem başlıyorum.. ilk olarak aralarında ki en normal olan kiii o da psikopatın teki ama dedim yaa 'aralarinda' en normali olan gerçek adını bilmedigimiz takma adı ise RM, daha sonra ise Kim Taehyung var o da grubun liderinin sağ kolu sayılır. Vee son olarak en fenaları en zorbaları en zzzenginleri veee grubumuzun liderii Min Yoongi.."
"Demek min yoongi haa??.. her kim olurlarsa olsunlar jeongine yaptiklarini kat ve kat onlara ödeticem"
Hyunjin bir hışimla ayağa kalkarak "Umarım ödetebilirsin canim eniştecigimm" dedi ve kapıya dogru ilerledi "işimiz bittiğine göre ben sevgilime sen sevgiline..."
Hyunjin kapıyı heyecanla açmıştı ve fırlayıp çıkmıştı odadan. Chan ise hala bazı şeyleri sindirememişti. Anlayamiyordu.
Kai jeongini ne zaman sevmişti ki? Neden onun için kendini ortaya koymuştu? Ve en çok da pişmanlık duygusu ağır basmıştı içinde. Kardeşinin başina türlü olaylar gelirken onun hiçbir şeyden haberi bile yoktu.
O derin düsuncelerinin içinde kaybolmuşken, hyunjinin ardindan odaya giren sevgilisi ile irkilerek o tarafa dönmuştü.
"Chan.." solgun görünen sevgilisinin yanina yaklastı seungmin "Neyin var? Hyunjin ne iş bu saatte?"
O an kelimeler bogazında düğümlenmis gibiydi chan için. Sakin bir ses tonuyla ona soru soran sevgilisine bile cevap veremedi.
Sadece ona daha da yaklastı ve tek kelime etmeden sıkıca sarıldı.
Bir süre ikisinden de ses çıkmadı. Bu sessizligi ağlamaklı sesiyle bozan chan oldu
"Aptalın tekiy misim... B-ben onu koruyamadım bile.."
"Chan.."
O an içinden geçirdi seung. Hyunjinle ne konuşmuştular da bu hale dönmuştü. Ama bu dogru değildi. Chan şu hayatta kardesini herşeyden oncelikli tutmuş bir insandı. Seung bunları bilecek kadar ona yakındı.
Chanin bedeni seungminin kolları arasında titremeye başladığinda anlamisti seung, sevgilisinin o anki çaresiz ağlayışı onu o kadar üzmüstü kii. Ama onu daha da üzen şey ise elinden bir şey gelmemesiydi.
Yavaşça ayrıldıklarında seungun kolları chanin omuzlarinda, chanin elleri de sevgilisinin belini sarmiştı.
Seung bi elini sevgilisinin yüzüne dogru çıkartarak yavaşca gözyaşlarıni sildi.
"Kardeşine bunu yapanları birlikte bulalım... onu hayattan soğutan o piclerden beraber intikamimızi alalım.. sevgilim."
"Seungmin.." derin bir nefes aldi ve devam etti chan "onun yaşadıklarını bütün okul bile bilirken ben n-nasıl.."
Chan cümlesini tamamlayamadan, başını sevgilisinin omuzuna gömerek ağlamaya başlamıştı. Seungda onun sarı saçlarıni okşayarak onu rahatlatmaya çalısiyordu.
"Geçmiş geçmişte kaldı sevgilim.. malesef şuan elimizden başka bir şey gelmio.."
Bi anda kafasını kaldırdı sarı saçlı oğlan. Ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözleriyle sevgilisinin koyu kahve gözleri birleştiğinde o da birbirlerinin dudaklarıni birleştirdi.
Geri çekildiğinde "RM, kim taehyung ve min yoongi.. onları bulmalıyız..."
"Onlar??... aradıgımız kişinin kai olduğunu sanıyordum."
"Onu da bulmalıyız. Onunla bizzat konuşmam gerek.. fakat bu üç isim.. onlar şuan öncelikli bulmamiz gerekenler."
"Sanirım... ben birini tanıyorum.."
Hellooooooooo
Bayadır yeni bölum yoktu.. evet bi süre de olmıyıcak. Çunküü sınavlar var arkadaşlarrrr.
Bu arada şu son 3 bölüm bana aşirı saçma oldu gibi geldi yaa bilmiom kii nie böyle oldu.
Stayyyyyyyyyyyyyyyyyy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gym Love/Chanmin
Teen FictionSeungmin zorla yazıldığı spor salonunun hocasına aşık olur... Hepsi bu kadar mı? Cinayet mi? İntihar mı?