<-20->

62 4 0
                                    

"İyi o zaman.. peki kimmiş şu changbinin sevgilisi. Tanıyor muyuz?"

"Bende bilmiyorum sevgilim.. gidip öğrenicez..."

~🦭~

Yarım saatlık huzurlu bir yolculuktan sonra sonunda yeonjunların evinin önündeydik. Chanla ilk defa geliyordum. O daha önceden bizimkileri tanıyordu tabii zamanında kaçırdığı için. Ama bizimkiler onu tanımıyordu ve sürekli tanıştırmam için baskı yapıyorlardı.

Bugün ise hem changbinın sevgilisini tanıycak hem de bizimkilere buyük haberi vericektim.

♡Biz evlenioz kanzilerrr♡

"Oooo kimler gelmiş kimlerr."

"Sorduğun soruya.... neyse amk... görmüyon mu!?"

"Görüyon dimi enişteciğim. Bu kimsang hep böyle fevri, sinirli."

Biz oturma odasına doğru geçerken hala konuşmaya devam eden yeonjuna göz devirmeden edemedim. Chan ise bugünki ikinci heyecan dolu anını yaşıyordu fakat gülmemek içinde kendini zor tuttuğu belliydi.

Yeonjun biraz daha geveleyip boş yaptıktan sonra, bizimkiler gelene kadar sofrayı hazırlayıcağını söyleyerek mutfağa gitti.

Bu sayede chanla başbaşa kalmıştık

"Arkadaşların seni ispiyonlamayı baya seviyorlar heralde"

"Hemde nasıl.. ama simdi yeonjun da haksız değil. Bende az ispiyonlamadım onu soobinine"

"Hmm.."

"Bişey mi oldu sevgilim?"

"Şey sadece.. çok eski zamanlar geldi aklıma... o günden öncesi"

"O gün.."

"Kardeşim ölmeden önce.. sanki o zamanlar hayatım daha anlamlıydı. Ailem yanımda olamasa da son zamanlarda jeonginle aramız kötü olsada.. daha mutluydum, arkadaşlarım.. beni seven dostlarım hep yanımdaydılar."

"Ama.."

"Ama ben her şeyimi geride bıraktım. O şerefsizi bulabilmek için.."

Gözleri iyice kızarmış hatta sessizce ağlamaya bile başlamıştı karşımdaki aciz beden. Bense ne dersem diyim onun acısını bastıramazdım.

Çünkü bazen sadece sevmek yetmez.
Ben onun yaşadığı acıyı hiçbir zaman anlayamıycak olabilirim. Ama odaklanmam da gerekir. Her ne kadar acıtsa da ortada bir cinayet var ve bunun peşinde koşan sadece biziz. Ne polis bize inandı ne de başkaları. Bu yüzden duygularımızla değil aklımızla hareket etmeliydik.

O an düsündüm. Şuana dek ne kadar yol katettik;

-Jeonginin bıraktığı mektupları bulduk. Fakat bana yazdığı mektup, kaybolmuştu. Bulduğumuz kamera kayıtlarına göre onu alan Hyuning Kaiydi. Yani jeonginin üvey kardeşi.

-Daha sonra çıkan dedikodular ve bazı tanıklarıda sorgulayarak, okulda bulunan ve neredeyse herkese korku salan o zorba grubunu öğrendik.
Kim Taehyung, Kim Namjoon(RM) ve
en belalıları Min Yoongi.

-Bu isimlerden birine, liseden arkadaşım olan Jeon Jungkook sayesinde aşinalığım vardı. Jeon Jungkook, Kim Taehyungla sevgililerdi. Bunu öğrendikten sonra Chanla onları ziyarete gittik. Fakat pek birşey öğrenemedik. Ama artık biliyorum ki Kim Namjoon benim öz kuzenim ve o da şüpheliler arasında.

-Jungkook sayesinde artık elimizde Park Jiminin de numarası vardı. Jimin de Min Yoongi ile sevgili. İşte işler tam burada karışıyor.

-Diğerlerinin anlattıklarına göre bu zorba grubun Kai ve dolayısıyla da Jeongine zorbalık yapmalarının sebebi, Kainin eşcinsel olup bir erkekten hoşlanmaya başlamasıymış. İşte tam bir saçmalık.

-Ama olası bir durum da şu ki, ortada gerçekten bir cinayet varsa ki kesinlikle var, katil bu zorbalardan biri olmayabilir. Hatta zorbalık nedenleri de o kadar saçma ki. Sanki bu da bir yalan gibi.

-Ama bizim herşeyden önce Kaiye odaklanmamız gerekir. Kayıtlarda onu gördükten sonra onu aramaya çalıştık. Fakat ne ailesine ne de kendisine ulaşamadık. O yüzden Kaide bir numaralı şuphelilerimiz arasında. Belki de Jeonginden hiç hoşlanmıyordu sonuçta üvey kardeşiydi. Belki de bu yüzden bu cinayeti o işlemiş olabilirdi ve şimdi ise ortadan kaybolmuştu.

-İşler daha da karmaşıklaşıp şüpheli sayısı artarken bi anda aklıma o gün tekrar geldi. Doğru yaa tabii ki. O gün kuzenim okulda değildi. Söylediklerine göre Tae ile jungkook da o gün okula gelmemişler. Peki Min Yoongi ile Park Jımin.. onlarla bir an önce konuşmamız gerekiyordu.

-Gerçek sanki gözümüzün onundeydi ama biz göremiyorduk. Belki de en baştan hata yapıyorduk. Belki de Jeongin gerçekten intihar etmişti...

Düşündükçe karmaşıklaşan düşüncelerimden sıyrılmama sebep olan kapı sesiyle bende Chan da o tarafa döndük. Gelen Soobindi. Bize hoşgeldin diyerek elindeki poşetlerle mutfağa doğru ilerledi. Bense tam da tekrar derin düşüncelere dalıcakken Chanın dürtmesiyle ona baktım.

"Sevgilim.. neyin var fazla durgunsun"

"Hiç.. öylesine düşünüyordum. Şuana kadar neler bulduk diye"

"Hmm.. anlıyorum ama şimdilik bunlara bir ara verelim olur mu. Nası olsa gerçekleri öğrenmemize az kaldı. Şuan sadece düğünümüze odaklanalım"

Onun bu yumuşak tavrı ve dudaklarım üzedinde hissetmeye alışık olduğum bakışlarıyla, birbirimize yaklaştık...

"KESTIKK.. Bu kadar oyunculuk da yeter ama enişteciğim.. evleniyonuz haa hahahahahhahahha.."

Yine aptal Hyunjin tam anın ortasında giriş yapmıştı. Ve bir kere daha anın ortasına sıçmış bulunuyordu.

"Bana bak ultramegadooblePİCKURUSU
sakın kimseye söyleme. Süpriz yapıcaz."

"Ne yani siz cidd-"

"Evet arkadaşlar, yemeği hazırladık hadi mutfağa geçelim."

Hyunjinin sözünü kesen Yeonjundu. Sanırım daha günün yıldızları olan çift gelmemişlerdi. Yeonjun çağırınca hepimiz mutfağa doğru ilerledik.

"Çifte kumrular gelemediler mi?"

Şakasına sorduğum soruyla ikiside sanki panik olmuş gibi birbirlerine baktılar. Daha sonra Yeonjun hiçbir şey demeden beni kolumdan tutup mutfaktan çıkardı.

"Heyyy noluyo amk.. kolumu acıttın"

"Bizimkiler gelemiyceklermiş."

"Changbinle sevgilisi mi? Neden gelemiyolarmiş? Yaa ilk günden utangaçlık mı yapıyomuş yoksa"

"Hayır tabiki gerizekalı. Sevgilisi abisine seni anlatmış, yani daha dogrusu buluşacağı için hepimizi anlatmış."

"Ee, gayet normal"

"Abisi hepimizi normal karşılamış ama senin ismini duyunca.."

"Ee?"

"Ayrılmalarını istemiş..."


Hellooooooo

Baya uzun zaman oldu ama sakın bu fici yarıda bırakacağımı düşünmeyin.
Kurgu çok iyi yerlere gidiyo:)

Stayyyyyyyyyyyyy


Gym Love/ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin