Çıplak ayaklarımla, evin içerisinde ilk defa koşarak mutfağa ilerlemiş ve masayı hazırlamaya başlayan kocama sırıtarak bakmıştım. Kendisi de bana öyle baktığında kucağına zıpladım.
"Yavrum sakin ol."
Omuz silktim hızla. Dudaklarını, yanaklarını, burnunu doya doya öptüm. Geri çekildiğimde suratında pembe tonlu rujumun bulaştığını gördüğümde sırıttım."Çok özledim!"
Boynuna yeniden sarıldığımda, ellerini sırtımda gezdirip okşadı.
"Bende aşkım bende."Sandalyeye oturdu ve saçlarımı kenara çekerek boynuma dudaklarını bastırdı.
"Yaralandın mı? Bir yerin acıyor mu? Ha?""Hayır bebeğim, iyiyim."
"Emin misin?"
"Evet, hadi çok acıktım."
Başımı sallayarak kucağından kalkacakken durdurdu.
"Ben doyuracağım seni. Çok zayıflamışsın. Eve geldim dolapta hiçbir şey yok. Ne yiyorsun sen?"
Gözlerimi kaçırdım. Diyecek bir şeyim yoktu."Yemiyorsun dimi yine. Cemre'm niye böyle yapıyorsun?"
Tişörtüyle oynamaya başladım.
"Bir şey yapmıyorum. Canım çekmiyor. Hem sen demiyor muydun, karnın şişmiş diye. Zayıfladım işte.""Yavrum sen benim her dediğim şeye takılacak mısın? Adet olduğunda söyledim sana, ikimizde gülmüştük hatta. Ben seni her halinle seviyorum ama sağlıklı durmuyorsun."
"Sağlığım yerinde."
Söyleyeceği şeyleri yuttu ve alnımı öptü. İştahım kaçmıştı işte. Tabağı eline alıp, bir kaşık uzattığında zorlukla ağzıma aldım. Midem bulanıyordu.Üstünden kalkacakken, durdurdu.
"Ye onu Cemre!"
Başımı sağa sola salladım. Elimle ağzımı kapattım.
"Cemre!"Üstünden sinirle kalkıp, lavaboya ilerledim. Dünden yediğim şeyleri de kustuğumda, yere oturmuştum. Belimden ve bacaklarımdan kavrayıp kucağına aldığında, yatak odasına ilerlemişti. Beni yatağa yatırıp yanıma oturdu.
"Ne zamandır böylesin?"
Sırtımı ona döndüm. Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı bile."Bana niye demedin?"
Hızla ona döndüm.
"Nasıl dememi bekliyordun Deniz? Siktiğimin dağlarında çatışıyorsun! Ömrümden ömür gidiyor! Ne diyeyim, bugün yediğim her şeyi kustum, günlerdir hiçbir şey yemiyorum mu diyeyim? Senin boşu boşuna canını mı sıkayım?""Boşu boşuna ne demek Cemre? Sen benim karımsın!"
Dudaklarımın arasından kopan hıçkırıklarla tekrar ona sarıldım. Sertçe yutkundu.
"Çok yoruldum. Sensiz olmak istemiyorum.""Özür dilerim!"
Omuzunda ne kadar ağladım bilmiyorum ama uyku bastırdığında yatağa yatırıp odadan çıkmıştı. Seslerden duyduğum kadarıyla mutfaktaydı. Beş dakika uyudum ya da uyumadım, yataktan kalktım. Kendisini balkonda bulduğumda sigara içiyor ve telefonda sinirle birisiyle konuşuyordu."Anne! Sinir etme beni!"
Annesinin beni sevmediğini biliyordum, hiçbir zaman anlaşamamıştık. Bunu Deniz de biliyordu. Kadına ne kadar iyi davransam da, sevmiyordu işte beni. Annesinin ne dediğini duyamasam da, Deniz gerçekten sinirliydi."Anne siktirtme şimdi bana o kızı! Ben evliyim, evli! Cemre'yi seviyorum. Bir daha arama, eve de gelme."
Elini şakaklarında gezdirdi sinirle."Senin daha oğlun falan yok! Buraya gelirsen yeminle kovarım seni!"
Telefonu sinirle kapattı ve masaya fırlattı. Yavaş adımlarla yanına adımladım. Beni fark ettiğinde ayağa kalktı ve sıkıca sarıldı."Seni çok seviyorum! Özür dilerim!"
Başımı salladım hafifçe. Gözüm yine dolmuştu."Deniz?"
"Söyle güzelim?"
Dudaklarını öptüm sakince.
"Birlikte uyuyalım. Bana yine masallarını anlat."Burnunu yanağıma sürttü ve yeniden dudaklarımı öptü. Elini kalçalarıma attığı gibi kucağına almıştı beni. Yavaşça odaya ilerledi ve ikimizi de yorganın altına soktu. Göğsünde yatarken, kendi kendine uydurduğu masalını mırıldanıyordu.
Elim, elinde dolaşırken ateş etmekten morarmış parmağına baktım. Dudaklarımı oraya bastırdığımda, derin bir nefes alarak masalı yarıda kesti.
"Seni yalnız bıraktığım için özür dilerim."
"Özür dileme. İşin bu... Sadece fazla özlüyorum seni. Bu sene hiç görüşemedik neredeyse."
"Biliyorum. İnan bende çok özlüyorum. Kolyemi asla çıkarmıyorum. Sanki sen kokuyorsun hala."
Dudaklarımı birbirine bastırdım. Ağlama Cemre ağlama."Ne zaman gideceksin?"
İç çekti. Gözümden bir damla yaş düşmüştü.
"İki gün sonra."Gözlerimi sıkıca kapatıp boynuna sarıldım.
"Ağlama artık. Bebeğim özür dilerim, lütfen ağlama.""Ağlamıyorum."
Sırtımı sıvazladı ve beni üstüne çekti. Elini şortumdan içeriye sokup kalçalarımda gezdirdi.
"Seni yormamı ister misin?"Yaşlı gözlerimi silip ona baktığımda, kıkırdamıştı. Buna her zaman aç olduğumu biliyordu.
"Özledin mi?"
Hızla başımı salladım."Benim güzel karım."
Karışık duygularla kendisine yanaştım. Bir elini yanağıma atıp, öpmeye başladı. Şu an sadece ağlamamı durdurmak için bunu teklif ettiğini biliyordum. Bende ağlamak istemediğim için ona itaat ediyordum.Deniz'in nasıl bir karakter olduğunu az çok anlarsınız zaten.
Cemre'nin yemek yememesine ne diyorsunuz?
Ve Deniz'in annesi ne 🦶 msğsödpndoe
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ballı turta 🍯
ChickLitKlasik asker, öğretmen ilişkisi mi? Hiç sanmıyorum. Çünkü bunlar zaten hali hazırda evliler 😽