"Bu yeni çıkmış, bundan da alalım mı?"
Deniz sürekli bir şeyler alma peşindeydi ama benim gördükçe midem bulanıyordu. Biraz iyileştim derken, yine durduk yere kusasım geliyordu. Bu durumdan annem haberi bile yoktu. Annem evde masayı hazırlayacağını söylediği içinde gelmemişti.Ve biz ilk defa ev alışverişine çıkmıştık. Hızla arabayı tutan kollarına sarıldım Deniz'in. Bana bakıp gülümsedi.
"Bugün neler yaptın?"
Suratım anında düşmüştü. Ona anlatıp anlatmamak arasında gidip geliyordum. Ama anlatmak istiyordum."Şey, senle yazışırken tam kapatacaktım ki bir hoca geldi."
Şu Murat lavuğu diyemedim tabi."Siz öğrencilere bakmıyorsunuz, eşinizle mi mesajlaşıyorsunuz diyip beni azarladı. Sonra sınıftan dışarı çıkarttım, öğrenciler rahatsız olmasın diye."
Market arabasını durdurup bana baktı.
"Müdür bey geldi. Sonra Mur- yani hocaya kızıp gitti.""Yavşak herif sana yürüyor! Sikerim ben bunun ecdadını!"
Koluna daha sıkı sarıldım. Konuyu dağıtmalıydım.
"Aşkım? Yosun da alalım mı? Sushi yapmayı öğrendim ben.""Alalım bebeğim. Ne zaman öğrendin?"
"Evlendiğimiz sene, sen Ankara'ya gitmiştin."
Durup öylece bana baktığında, ne olduğunu anlamamıştım."Ne oldu?"
Sertçe yutkunup, beni kolunun altına aldığı gibi ilerlemeye başladı. Ne olmuştu ki?
Yosunla birlikte birkaç şey daha aldığımızda kasaya ilerleyip işimizi hallettik ve eve doğru yürümeye başladık. Allahtan market sitenin hemen altında olduğu için şanslıydık.Eve girdiğimiz gibi, ellerimizi yıkayıp masaya oturduğumuz da heyecanla bekliyordum. Annem hepimize büyük tabaklarda koyduğunda gözlerimi kaçırdım. Birkaç gündür böyle yapıyordu ve ben ya yiyip kusuyor ya da konuşmalarımla onu oyalayıp yiyormuş gibi yapıyordum.
"Deniz oğlum yaptı mantıyı. Eli pek de becerikli maşallah."
Gülümseyip hafif sıcak mantıdan bir kaşık aldım ve istemsiz gözlerimi kapattım.İlk defa bir yemek yediğimde midem bulanmamıştı.
"Efsane olmuş!"
Hafifçe güldü. Mantının yarısını yediğimde, doyduğumu hissetmiştim. Hemde üç senenin ardından. Elimi karnıma götürdüğümde, Deniz hala bana bakıyordu. Ne olduğunu soracakken annem atılmıştı."Baban bu akşam gelecek kızım, gideyim artık bende. Sonra yine gelirim. Deniz oğlum da geldi zaten."
"Tamam annem, sende çok yoruldun zaten. Teşekkür ederim geldiğin için."
Yanağımı sıkıp yemeğine geri döndü. Tabağımı bir kenara koyduğumda, etrafı toparlamaya başlamıştım. Deniz de yardım ettiğinde, hemencecik bitmişti. Annem elinde telefonla bana geldiğinde kulağıma tutmuştu."Alo?"
"Kızım nasılsın?"
Görmese de içtenlikle gülümsedim.
"İyiyim babacığım sen nasılsın?""İyiyim kızım iyiyim. Damadım nasıl?"
Kıkırdadım.
"O da iyi baba. Sana çok selamı var.""Aleyküm selam. Sende selam söyle. Üzüyor mu seni? Bir isteğin, arzun var mı?"
"Hayır baba yok. Üzmüyor beni. Merak etme sen. Akşam gelmiyor musun niye aradın?"
"Geliyorum da yukarı çıkmayayım dedim. Sonra gelirim."
"Baba ya. Biz aşağı ineriz, dediğin şeye bak."
Kıkırdadı ve tamam diyerek konuşmayı kestiğinde aramayı kapatmıştık. Deniz de ne olduğunu sordu."Yoldaymış, akşama doğru gelir. Aşağı ineriz dimi?"
Burnumu sıktı.
"Karım ister de inmez miyiz?"
Gülümseyerek sırnaştım ona."Aferin aşkıma bugün yemeğini çok güzel yedin."
"Yedim dimi?"
"Çok güzel yedin. Ben yaptım diye rol mü yaptın yoksa?"
Başımı hızla sağa sola salladım.
"Belki de sen yaptın diye bu kadar lezzetli geldi. Bilmiyorum."Ona sarıldığımda, saçlarımı öptü.
"Sen yeter ki ye, istediğin yemek olsun."Şükür artık yemek yiyebiliyorsun Cemre'm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ballı turta 🍯
Chick-LitKlasik asker, öğretmen ilişkisi mi? Hiç sanmıyorum. Çünkü bunlar zaten hali hazırda evliler 😽