18

3.4K 111 0
                                    

Aradan iki gün geçmişti ve biraz daha iyiydim. Bugün çıkışta kendisi gelemeyeceği için yavaş yavaş eve adımlamıştım. Gerekli malzemeleri marketten aldıktan sonra eve gelip yerleştirdim ve kendimde üstümü değiştirip koltuğa oturdum. Bu hafta çok yorulmuştum.

Çocukların sınav stresi bile bana yüklenmişti neredeyse. Zil çaldığı gibi telefonuma mesaj gelmişti.
Mesaja bakıp, kapıya adımladım.

Koca mı acı mı?:
Aşkım biraz geç gelebilirim.
Beni yemekte bekleme tamam mı?

Delikten gelen kişiye baktığımda, kapatıldığını gördüm. O yüzden hızla Deniz'e yazdım.

Kapıda birisi var ama kim göremiyorum.
Birisini bekliyor muyduk?

Koca mı acı mı?:
Bekle.
[16:09]

Cemre kapıyı açma.
Kapıyı kilitle.

Neden?
Kim gelmiş?
Kilitledim.

Koca mı acı mı?:
Annem gelmiş.
Açma kapıyı.
Bağırıp gider.

Niye geldi ki?
Açmayayım mı?
Emin misin?

Koca mı acı mı?:
Evet aşkım eminim.
Açma sakın.
Geçen tartıştık yine ondan gelmiştir.

İkna olmuyor dimi hala?

Koca mı acı mı?:
Maalesef.
Gerçekten bıktım Cemre.
Ne desem anlamıyor.

://
Bende bilmiyorum ki ne yapsak?

Koca mı acı mı?:
Bir şey yapma.
Ben gelene kadar atıştır sen.

Ne dedi sana?
Üzdü mü seni?

Koca mı acı mı?:
Aynı muhabbetler.
Gene başka kızlar.

İstemsiz dudağımı ısırdığımı fark ettim. Kıskandığım zaman yaptığım bir şeydi. Annesine bu yüzden kızgındım. Nişanımızdan beri Deniz'e hep başka kızları gösteriyor, benden boşanmasını söylüyordu. Babası çok muhattap bile değildi kendi ailesiyle. Bir de kız kardeşi vardı ve üniversite sınavına hazırlanıyordu.

Koca mı acı mı?:
Bebeğim?
Ne oldu?

Hiiçç
Yeşim ne yapıyor?
Konuşuyor musunuz?

Koca mı acı mı?:
Baya oldu konuşmayalı.

Arasana.
Konuşun.
Özlemiştir seni.

Koca mı acı mı?:
Öyle mi diyorsun?

Evettt.
Hadi konuş.

İkisinin çok arası olmasa da, çok düşkünlerdi birbirlerine. Bir ihtiyacı olduğu an yanlarına koşarlardı. Bende hep bir kardeş istemiştim ama maalesef olmamıştı. Ama tek çocuk olmaktan da mutluydum.

Kendi kendime düşünürken, kapıdaki seslerin azaldığını fark ettim. Telefonum çaldığında, hızla açtım.

"Alo?"
Boğazını temizledi.
"Efendim?"

"Aşkım şey diyeceğim. Kabul edersen tabi yani?"

"Deniz ne oluyor?"
Ofladı.
"Yeşim birkaç gün bizde kalabilir mi?"

"Bir şey mi oldu? Kalabilir tabiki!"

"Tamam. Sana sonra anlatacağım tamam mı? Yarım saate gelir."
Mırıldanıp telefonu kapattım. Bende Yeşim gelene kadar yemek hazırlamıştım. Zil çaldığında delikten baktım ve Yeşim'in geldiğini gördüğüm gibi sırıttım.

"Hoşgeldin!"
Utançla gülümsedi ve sarıldı bana.
"Hoş buldum."

Yeşimi seviyordum. Her zaman bana ve abisine destek çıkmıştı. Bu zamana kadar hiç anlaşamadığımız konuda olmamıştı.
Elindeki çantayı bir kenara koydum ve ona sarılarak mutfağa geçtim.
"Abim markete uğradı. Bir şey istiyor muydun?"

"Hayır. Nasılsın Yeşim?"
Sandalyeye oturduğunda üzerindeki hırkayı çıkartıyordu.
"İyiyim yenge, sen nasılsın? Abimle aranız nasıl?"

"İyiyiz çok şükür. Sen nasılsın? Son senen bu yıl dimi?"
Başını salladı hızla.
"Yani annem ne kadar rahat bırakırsa o kadar iyiyim."
Yavaşça başımı salladım. O sırada Deniz gelmişti. Elindeki poşetleri tezgaha koyduğunda kaşlarımı çattım.

"Aşkım bunlar ne?"

"Yeşim seviyor ya, ondan aldım."
Hafifçe kıkırdadığımda, Yeşim utangaç tavırla abisine bakıyordu. İkisinin bu haline gülümsedim.

"Hadi ellerinizi yıkayın."
Ellerini yıkadılar, masaya oturdular. Birlikte güle eğlene yemeğimizi yerken Deniz'in biraz durgun olduğunu fark etmiştim. Yemek bittiğinde Yeşim odasına çekilmişti.

Deniz, bu boş odayı direkt Yeşim'e adamıştı. Bir an gelir de bizde kalır diye, kurmuştu ama bir kez bile gelememişti. Ama şimdi gelmesi ile Deniz dudaklarını ısırıyordu.

Yeşimle kendisi biraz odada konuştuktan sonra balkona çekildi. Bende işimi bitirip yanına adımladım. Beni görünce sigarasını söndürdü ve beni kucağına çekti.

"Bugün biraz durgunsun. Ne oldu?"

"Annem, Yeşim'i evlenmeye zorluyormuş."
Kaşlarım hızla çatıldı. Devam etti.
"Başka birisini seviyormuş Yeşim. Ne yapmalıyım Cemre?"

Gülümseyip yanağını öptüm.
"Yeşimle ben bir konuşayım. Sevdiği kişiyle tanışalım. Ama daha çok küçükler. Annen, onu sevmediği birisiyle evlendirdiğinde hayatı iyi olmayacak."
Başını salladı hızla.

"Şey diyeceğim ben!"
Bana bakıp yanağımı okşadı.
"Bizim de kızımız olursa, nasıl olurdun?"

"Yaptığımız zaman görürsün!"
Alt dudağımı sarkıttım. Dişleri arasına alıp biraz çekiştirdi.
"Şapşal seni."

Kitap sizce nasıl gidiyor??
Yorumlarınızı bekliyorumm😽😽

Ballı turta 🍯 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin