29

1.9K 77 4
                                    

Bölümlerin çok sıkıcı olmamasına dikkat ediyorum o yüzden bütün bir hamilelik dönemini anlatacak değilim.
Bu nedenle bayaa
zaman atlaması olacak bu bölümde
💋💋
Bebiş iki aylık şu an 🥺🥺

11 ay sonra

"Deniz! Bu ne?"
Kaşlarını çatıp kucağımdaki bebeğimize baktı.
"Ne ne aşkım?"

"Bezi ters takmışsın! Benim kızımın poposu burada mı?"
Dikkatle beze bakıp ensesini kaşıdı.
"Böyle takılmıyor muydu? Öne işiyor sonuç olarak daha iyi!"
Hafifçe omuzuna vurdum.

"Aşkım, hayır! Gel sana öğreteyim. Bir dahakine düzgün yap tamam mı?"
Başını salladı. Kızımızı yatırıp bezi doğru taktım. Onaylayarak mırıldandı. Burnunu yanağıma sürttü ve sırıtmaya başladı.

"Güzel kızım, bak görüyor musun annen ne kadar mükemmel! Her şeyi biliyor maşallah!"
Boynumu seslice öpüp iç çekti.
"Oh! Güzel karım benim!"

Lohusalıktan gözlerim dolarken, alt dudağımı ısırdım. Kızımı kucağıma alıp Deniz'e sırtımı verdim.
"İyi misin bebeğim?"

"Çok yorgunum! Karnım çok ağrıyor."
Ne kadar normal doğumda yapsam, karnım doğumdan beri ağrıyordu. Doktorum bir sıkıntı olmadığını, belki de psikolojik olabileceğini söyledi. Kendi kendime çözmeye çalışsam da, ağrısından duramıyordum. Bu yüzden sürekli ilaç içiyor ya da krem sürüyordum.

Yonca'yı kucağımdan aldı ve yatağa doğru uzanmam için elimden tuttu. Karnımın altına kadar üstümü örttü ve yavaşça masaj yapmaya başladı.
"Başka bir doktora gözükmek ister misin?"
Başımı sağa sola salladım. Kucağındaki kızıma baktım.

"Deniz?"

"Söyle güzelim?"
Derin bir iç çektim.
"Biz anne baba olduk. Sanki seninle daha dün tanışmış gibiyim."

Yavaşça yanıma oturdu ve kolunun altına aldı beni.
"Bir gün derse geç kalmıştın. Seni okula ben bırakmıştım hatırlıyor musun?"
Kaşlarımı çattım. Hatırlamıyordum. Bunu fark etmiş gibi güldü.
"Sana yonca verdiğim gün."
O günü hatırlamamla gülümseyerek başımı salladım.

"Ben sana küçük, anlamsız bir yonca verdim. Sen ise bana güzeller güzeli bir Yonca verdin."
Gözlerim istemsiz dolmuştu. Boynundaki kolyesiyle oynadığında oraya baktım. Ona verdiğim yonca desenli kolyenin arkasına kızımızın ismini yazdırmıştı.

Yonca.

"Deniz?"
Elini yanağıma attı ve dudaklarımı öptü.
"Teşekkür ederim. Yeniden."
Sertçe yutkundum. Bu ismi neden koyduğunu şimdi anlamıştım. Bizim için anlamlıydı çünkü. Ve şimdi kızımız bir şans üzerine büyüyecekti.

"Çok çocuk yapmaktan vazgeçtim."
Burnumu çektim yavaşça.
"Neden?"

"Sizden başka güzellik görmek istemiyorum. Bilmiyorum Cemre'm. Siz yetersiniz bana. Ama sen istersen neden olmasın?"

Bebeğimizin yanağından öpüp kokladım ve Deniz'e yanaştım.
"Bebek değil, seni istiyorum."
Yanağından, boynuna doğru ilerlerken derin nefesini duydum. Kendisini biraz uzaklaştırdı.
"Kızım hadi uyu sen! Annen biraz mızmız!"

Söylediği şeye gülümseyip, odadan hızlı çıkışını izledim. Zaten babasının kucağında uyuyakalmıştı. Şimdi odasında uykusuna devam ederdi. Üzerimi yavaşça çıkarırken odaya hızla gelen Deniz'e sırıttım.

"Hemen değil, önce seni sevmek istiyorum!"
Dudak büzüp ona sıkıca sarıldım. Karın ağrımı unutmuştum bile.
"Oh, mis kokulum! Seni çok seviyorum! Çok aşığım sana!"

"O kadar seviyorum ki seni, rüyama da gir istiyorum Deniz."
Kıkırtısını duydum. Üzerinde olduğum için yavaşça sırtıma masaj yapıyordu ve ben istemsiz inliyordum.

"Seninle ilgilenebiliyor muyum? Yalnız hissetmiyorsun değil mi?"
Başımı sağa sola salladım. Gözlerim yavaştan kapanıyordu.
"Yapman gerekenleri yapıyorsun. Teşekkür ederim. Peki ya ben? Sana ilgi veremiyormuşum gibi hissediyorum. "

"Bebeğim, sen bana baktığında bile ilgi alabiliyorum. Şu an önemli olan sensin. Her engeli tek başına atlat istemiyorum. Burada olduğumu bil. Seni yalnız bırakmayacağımı, destekleyeceğimi bil. Tamam mı?"
Olumlu anlamda mırıldandım. Uykumun gelmiş olduğunu fark ettiğinden saçımı öpüp, yatağa uzandı ve üzerimizi örttü.

Bu sevgi bile yeterdi bize. Zaten sarılmakta sevgiyi gidermiyor muydu?

Ballı turta 🍯 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin