Melin'le konuşurken bir anda odaya Çağlar girdi. "Evlilik için uygun aday olup olmadığımı mı test ediyordun?"
"Test etseydim sence bu sorularla mı ederdim? Direkt sıkı sorular sorup seni köşeye sıkıştırırdım ya da sabıka kaydına falan baktırırdım. Ayrıca soruların hepsinden kaldın haberin olsun." dediğimde Melin, "Ben kapatıyorum o hâlde, zaten işe dönmem gerek." dedi, tam itiraz edecektim ama kapatmıştı bile.
"Ne istiyorsun, Gece?"
"Bir dakika, sorunu es geçerek daha demin dediğin şeye geri dönmek istiyorum. Sabıka kaydımı görebiliyor musun?" dedi şaşkınlıkla.
"Evet," dediğimde odadan sessizce çıktı ve kapıyı kapattı. "Nereye!" diye seslendim arkasından.
Sicilinde adam öldürme falan mı var da bu kadar büyüttü? Adam öldürseydi şu anda hapiste olurdu. Ayrıca videoları da çekemezdi. O hâlde emin olalım ne yaptığından. Büroyu aradım ve telefona Tunç çıktı. "Tunç, senden bir şey isteyeceğim."
🍂
Evet, Çağlar'ın sicilini almıştım. Eve kargolatmışlardı o yüzden herkesten önce kapıyı benim açmam gerekiyor.
Çağlar yanıma geldi ve kapıya baktığımı gördü. "Ne oldu sevgilin gelecekte yolunu mu gözlüyorsun?" dedi alayla. İşi gücü alay etmek zaten.
"Evet," dedim ve kapıyı beklemeye devam ettim. "Nasıl yani?" dedi ve bir anda kapının önüne geçince bakışlarımı kapı yerine o aldı.
"Sevgilim olamaz mı?" dedim, bunalmışlıkla.
"Olur, olur da..." diyip bir anda yukarı çıktı. Çağlar'dan kurtulmuş oldum.
...
Daha gelmemişti ve ben sıkılmıştım, acıkmıştım. Kendime mısır gevreği koydum ve öyle beklemeye başladım. Yankı salona bir gelip bir gidiyordu. Yine gelmişti. "Eylül sıkılmış görünüyorsun, istersen Call of Duty oynayabiliriz?"
"Evet!" dedim çığlık atarcasına. Çünkü sıkılmıştım. Ayrıca sıkıldığımı söylemiş miydim? Çok sıkılmıştım!
Yankı oyunu açtı ve heyecanla oynamaya başladım.
..
Yankı'yla birkaç tur oynamıştık ve ikimizde güzel oynadığımız için kazanmıştık. En çok benim katkım olduğunu söylememe gerek yok diye düşünüyorum. Sizden küçük bir kardeşiniz olduğunda onunla vakit geçirmek için bu tarz oyunları öğreniyorsunuz. Oradan biliyordum hepsini yoksa hukuk falan okurken nasıl zaman bulayım da öğreneyim?
Kapı çalınca kumandayı koltuğa fırlattım ve koşarak kapıyı açtım. Karşımda kadın göğüsleri belirmesiyle gözümü kocaman açtım ve kafamı kaldırdım. Bu kadının boyu kaçtı acaba? Ayrıca bu kim?
"Merhaba," dedi değişik aksanıyla. Aşırı değil ama kaslı denilebilecek bir vücuda sahipti, ipeksi sarı saçları vardı, gözleri de maviydi. Rus falan mı bu kız? Ya da model?
Çağlar merdivenlerden inip yanımıza doğru geldi. "Sonbahar, tanışmışsın Ekaterina'yla."
Kız, "Senin isim sonbahar? Memnun oldum, Sonbahar." dedi ve bir anda sarıldı. Hem de sıkıca. Onun 2 metre boyunun yanında benim 1,80 boyum çok kısa kalmıştı ve kollarıyla beni sarınca kaybolmuştum. Çağlar'da Katerina mıdır nedir o kızdan kısaydı. Aşırı bir fark yoktu ama Çağlar'ın boyu 1,90'dı aradaki farkta belli oluyordu. "Kendisi voleybolcu." dedi Katerina için.
Sonrasında Çağlar, Katerina'nın elini tuttu ve "Gel, Ekaterinacığım." diyip merdivenlerden yukarı çıkardı. "Bir şey olursa seslenirsin ama duyar mıyım bilmiyorum." dedi ve gözden kayboldu. Şerefsiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dokuzuncu Ay ve Gece |yarı texting|
Teen Fiction@eylüldağlar; Son attığın videoyu hemen kaldırıyorsun! @çağlargündüz; Ooo Dokuzuncu Ay? @çağlargündüz: Videoyu kaldırmıyorum editlemek günlerimi aldı. Uyarı! Küfür ve rahatsız edebilecek kelimeler içeriyordur.