1.8

63 5 0
                                    

O malum olaydan sonra odamdan çıkmamıştım. Odam diye bahsettiğim oda ise tuvalet. Malum olayda öpüşmemiz...

Tuvaletten çıkmalıyım. Aptalca davranıyorum. Tamam, durum kontrol. Eylül, seviyor musun Çağlar'ı? Sanki cevaplayacağım.

Tuvaletten çıkınca karşımda Mert'i gördüm. Ağzım şaşkınlıkla açıldı. "Vay, vay, vay! Kimleri görüyorum burada? Eylül Dağlar! Hâlâ ne kadar güzel bir fiziğe sahip olduğunu söylemeden geçemeyeceğim." dediğinde zoraki bir gülümsemeyle teşekkür ettim.

Çağlar, "Mert!" diye bağırıyordu evin içinde.

Mert, "Geliyorum, birazdan dur. Eski bir arkadaşla karşılaştım!" diye geri bağırınca evde adım sesleri yankıladı ve Çağlar nefes nefese bize bakıyordu.

"Ayı mı kovaladı kardeşim?" dedi Mert alayla.

"Mert gelsene artık. Yankı kurdu oyunu, seni bekliyoruz." kolundan tutup neredeyse sürüklercesine götürmeye çalışıyordu.

"Ne bu acele Çağlar? Merak etme değerli kızını elinden almayacağım!" diyince kinayeyle gerçekten kendimi çok zor tuttum.

"Ne kızından bahsediyorsun Mert? Öyle bir şey yok zaten Eylül'den öyle bahsetmen de hoş değil." Çağlar benim yerime demiş oldu.

"Neden buraya çağırmadığın beni şimdi anlaşıldı. Bende diyorum ki neden benim evde toplanmıyoruz hiç. 1 aydır ilişkin ve bana söylemiyor musun? Çok ayıp gerçekten. Tamam sen bana onunla seviştiğini söylediğinde biraz yanlış tepki vermiş olabilirim ve bazı şeyleri ortaya çıkarmış olabilirim ama biz arkadaşız değil mi?"

"Anlamadım, anlamadım, sen her şeyi Mert'e mi anlattın? Aramızda kalacak sanıyordum. Benim arkamdan mı konuştunuz?" yüzümü tiksinerek buruşturdum. "Gerçekten daha fazlasına katlanamayacağım." diyip valizimi toplamak için Çağlar'ın odasına geçtim.

Çağlar, hızlıca peşimden geldi ve kapıyı kilitledi. "Yanlış anladın, Eylül."

"Neyi? Tam olarak neyi yanlış anladığımı söyler misin?" dedim ve valizimi toparlamayı bırakıp karşısında dikildim.

"Sende arkadaşlarına anlatmışsın. Riva söyledi."

"Riva'yla mı konuştun? Tam olarak ne zaman oldu bu konuşma? Ayrıca benim arkadaşlarıma anlatmamla senin daha önce birlikte olduğum çapkın arkadaşına anlatman aynı şey mi?"

"İkimizde konuştuk sonuçta değil mi?" dediğinde bıkkınlıkla nefes aldım.

"Gerçekten çıldırtıyorsun beni!"

Elimi tutup, "İyi anlamda mı kötü anlamda mı?" diye sorduğunda sinirden kahkaha atmaya başlamıştım. Elimi çektim ve "Dalga geçiyor olmalısın." dedim.

Valizimi bile toplamadan odadan çıktım ve hızlıca evden ayrıldım. YouTube'a yüklerse yüklesin. Daha fazla bu çocukça şeye devam edemeyeceğim.

Yine aynı şey oldu! Çağlar, neden? Neden? Neden? Neden? Neden? Neden? Neden? Çok optimist davrandım onunla ilgili. İnsanlar değişmez. Zorlamaya gerek yok değil mi?

Bir özür bile dilemedi benden doğru dürüst. Belki de tek ihtiyacım olan bu. İki kelime. Özür dilerim.

Çağırdığım taksiyi beklerken, "Boşa mıydı?" diye bir ses duydum. Arkamı döndüğümde Çağlar'ı gördüm.

"İkimizde birbirimizi öptük. Boşa mıydı? Hiçbir şey hissetmedin mi?"

"Olay sadece hislerden ibaret değil. Dikkatli bakmıyorsun, Çağlar."

"Seni seviyorum, Eylül. Diğer hiçbir şey önemli değil." dediğinde istediğime kavuşmuştum. Yıllardır beklediğim o söz. "Senin için önemi yok mu bunun?"

"Çok geç." dedim ve taksiyi boşverip yürümeye başladım.

Çağlar'dan*

Çağlar Gündüz sevdiğin kadın tarafından reddedildin şimdi otur ve sindir.

Kendimi nasıl affettireceğim bilmiyorum. Gerçekten iğrenç bir insanım. Riva'yla konuşursa eğer bu durumu daha da batacağım. Zamanı geri alamayacağıma göre geleceğe yatırım yapmalıyım. İşleri nasıl düzeltirim?

Mert yanıma oturdu, "Seviyor muydun?" dedi.

"Asla anlamayacaksın ki," bunu dediğime inanamıyorum. Bir ay önce ben Mert'tim. Aşktan anlamazdım. Şimdi ise kendimi tanıyamıyorum.

"Haklısın, saçma derin duygulara ayıracak vaktim yok. En az iki hafta veriyorum unutacaksın."

2 hafta sonra*

Unutmadım, unutamadım. Geçmiyor.

-Bölüm Sonu-

Dokuzuncu Ay ve Gece |yarı texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin