2.0

45 4 0
                                    

Kapı çalınca yemek siparişim olmasını umut edip kapıyı hızlıca açtım ve Çağlar'la karşılaştım. Meteor çarpmışa döndüm diyebilirim. Kapıyı kapatıcakken durdurdu ve "Lütfen," dedi.

Kapıyı yarım aralık bıraktım ve konuşması için bekledim. "Özür dilerim, Eylül. İsmini anmadığım için özür dilerim çünkü ismin o kadar güzel ki duyunca bacaklarımın bağları çözülüyor. Mezuniyete seni götüreceğimi söyleyip gelmediğim için özür dilerim. Sevgilim olmasına rağmen seninle flört ettiğim için özür dilerim bunun hiçbir bahanesi yok ama Nisa beni aldatmıştı bende aramızdaki ilişkiyi artık ilişki olarak görmüyordum. Sen bahsetme demene rağmen Mert'e aramızdaki şeyden bahsettiğim için özür dilerim çünkü senin gibi inanılmaz kadınla olmak imkansız gibi bir şeydi ve Mert'in benim senin gibi bir kadınla olduğuma inanması gerekiyordu. Videoyu sen ilk dediğinde kaldırmadığım için özür dilerim. Eve seni kıskandırmak için kadın çağırdığım için özür dilerim ama onunla aramda hiçbir şey olmadı sadece konuştuk. Riva'dan hoşlanıyormuş gibi göründüğüm için özür dilerim ama ondan gerçekten hoşlanmadım. Liste gittikçe artıyor o yüzden kısacası her şey için özür dilerim."

Şaşırıp kalmıştım. Nefes aldığımdan bile emin değildim. Bu kadar... bu kadar şey yapmış mıydı gerçekten? Bilmiyorum. Bilmiyorum. Bilmiyorum. Bu saatten sonra ne yapacağım bilmiyorum. "Çağlar, senden yıllarca tek istediğim şey buydu. Özür dilemen. Şimdi sen yaptığın her şeyi anladın, benim için onca yolu aşıp Amerika'ya geldin ve özür diledin bu çok güzel ama çok geç. Neredeyse 15 yıl geçti üstünden. O zamanlar ben lise sondaydım sen üniversitedeydin. Şimdi ise birimiz 27 birimiz ise 30 yaşında. İkimiz de yollarımıza bakmalıyız bence. Seni bilmem ama ben öyle yapacağım."

"Eylül, sadece kendini kandırıyorsun. Her şey hislerden ibaret. Hislerden ibaret değilse başka neyden ibaret olacak? Beyninin sesini dinleme kalbinin sesini dinle çünkü beyin aşk işlerinde iyi değildir. Ben seni seviyorum ve geleceğimin sen olduğunu düşünüyorum. O yüzden sana yalvarıyorum, lütfen affet beni."

"Zamana ihtiyacım var ve bu gerçekten uzun bir süre. Mutlu yıllar, Çağlar." dedim ve kapıyı kapattım.

Çağlar'ın sesi duyuldu. "İstediğin zaman senin olsun, Eylül. Yerimi biliyorsun, seni bekliyorum."

Kendime hakim olmaya çalıştım aam kendimi tutamadım ve kapıyı açtım. Çağlar merdivenlerde oturmuş bekliyordu. Kapıyı açınca hızlıca kafasını çevirdi.

"Senden özür dilemeni ve nedenini söylemeni beklediğim tek bir şey vardı. Mezuniyet günü neden gelmedin, Çağlar? Seni bekledim saatlerce ama gelmedin." diye sorabildim nihayet.

"Yalan söylediğimi düşüneceksin." dedi.

"Sen söyle de orasına ben karar vereyim."

"O gün alkol almıştım. Alkollü motor kullanınca da kaza yaptım. Mallık ettim kısacası." dediğinde her şey şimdi anlaşılmıştı. Yara izi, medikal kayıtlarındaki kaza...

"İnanıyorum sana." dedim rahatlamışçasına. Başkasıyla değildi o yüzden gecikmemişti ya da beni özellikle ekmemişti sadece kaza yapmıştı.

Yıllardır kaç dava çözdüm saymadım bile ama bu benim çözemediğim tek davaydı ve yıllar sonra çözülmüştü.

"Tekrardan mutlu yıllar." dedim, o da aynısını diyince kapıyı kapattım. Kapıya yaslandım ve ağladım. Mutlu değildim, üzgün değildim. Neden ağlıyorum bilmiyorum. Sadece gözyaşlarım akıp gitsin istiyorum.

Karamel havlayarak yanıma geldi ve ayağa kalkıp bana sarılmaya çalıştı. Onun hizasına eğilince yüzümü yalamaya başladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dokuzuncu Ay ve Gece |yarı texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin