17. Bölüm

463 6 0
                                    

Saat 21.30 civarı
Koruma:"Hoş geldin abi."
Lüks bir araçla geldi Harun. Adam onu selamladı ve mekanın içerisine girdi. Koşarak yanına vardım ama koruma içeri girmeme engel oldu.
Koruma:"Şşt hayırdır lan?! Gebertmemi istemiyorsan siktir git burdan."
Ben:"HARUN ABİ YARDIM ET! HARUN ABİ!"
Harun abi sesimizi duydu ve yanımıza geldi.
Harun:"Neler oluyor burada?"
Koruma:"Velet içeri girmeye çalışıyor ne yapayım abi."
Harun abi beni şöyle bir süzdü. Tanımıyordu beni.
Harun:"Bak çocuk benim asabımı bozma ve cehennemine git."
Ben:"Abi ben Leyla'nın arkadaşlarındanım.
Harun abi hiç umursamadan yanımızdan ayrılıyordu ki:"LEYLAYI ÖLDÜRDÜLER."
Bu lafımla aniden yüzünü bana çevirdi, beni dışarı atmaya çalışan korumalarsa durdu.
Harun:"Çocuğu içeri alın, sen de gel benimle çocuk."
Gece kulübünün içerisinden zemin kata inen bir merdiven vardı. Burayı daha önce hiç görmemiştim. Bir oda gibi bir yere geldik. Birkaç masa, kitaplık falan vardı. Bir kitabı kendine doğru çekti Harun abi. Ardından kitaplık bizi gizli odaya götürdü.
Harun:"Gel."
Şaşkın şaşkın onu takip ettim.
Ben:"Burası neresi abi?"
Harun:"Leyla'ya ne oldu?"
Ben:"Abi Leyla'yı, Mert'i, hatta ailelerini de Baran denen adam öldürdü. Benim ailemi de öldürdü. Beni de öldürecekti onlarla birlikte ama ben kaçmayı başardım.
Harun:"Mert şu, tuvalet tarafında dövülen çocuk muydu?"
Ben:"Evet."
Harun:"Peki Baran kim?"
Ben:"Abi Baran, bizim arkadaşımız Gül'ün sapığı. Gül onu istemedi. Biz de arkadaşları olarak ona yardım ettik ama o, sırf onu kurtarmaya çalıştığımız için bizi öldürmeye çalıştı.
Harun:"Nerde yaşıyor bu velet?"
Ben:"Abi o herif çocuk değil, hemen hemen senin yaşlarında bir adam."
Harun:"Adam mı?"
Ben:"Evet abi. Ama nerede yaşadığını da bilmiyorum. Zaten buralı da değil kendisi. Karanlık biri."
Harun abi biraz düşündü:"Sana bir fotoğraf göstereceğim."
Harun abi oturduğu masanın çekmecesinden bir fotoğraf çıkardı.
Harun:"Senin bahsettiğin Baran, bu Baran mı?"
Ben:"Evet abi bu, bu adam."
Harun:"Ağh Baran Kıran, demek kuzenimi de benden aldın ha? Sana yemin ederim intikamım çok acı olacak."
Bu sözleri söyledi ve Harun abi bana ters ters baktı.
Ben:"Harun abi, sabahtan beri çok açım ve iki gündür hiçbirşey yemedim. Ne olur birşeyler yeyim burda."
Harun:"RÜSTEM. Çocuğa birşeyler hazırla ve ücret alma. Yemekler benden."
Adam yanımıza birşeyler getireceğini söyledi ve Harun abi yanımdan ayrıldı.
Ben:"Abi nereye gidiyorsun?"
Harun:"Bu gece burada kal çocuk, sabaha ben seni alacağım."

Gül'den
Güzel romantik bir film açtım ve Baran da mısır patlatıp yanıma gelmişti. Baran'ın omzuna yaslandım ve biryandan da filmi izliyorduk.
Ben:"Baran."
Baran:"Hı?"
Ben:"Sen aslında buralı değilsin demi."
Baran:"Evet."
Ben:"Peki ya sahiden de bankacı mısın?"
Yüzüme bön bön baktı.
Baran:"Hayır."
Ben:"Ne okudun o halde?"
Baran:"Adam öldürmek."
Ben:"Cidden üniversite okumadın mı?"
Baran:"Yo, sen çok okudun herhalde."
Ben:"Ama bana bankacıyım demiştin."
Baran:"İddaasına varım bankacılardan daha iyi finans biliyorumdur. İşim bu benim."
Ben:"Tabi öyledir canım."
Baran:"Babam şirket yönetiyordu finanstan, muhasebeden anlarım. Tabi mesleğim gereği de finansal şeyleri biliyorum. Nerede ne çalınacak, nereye para yatırırsam değerlenir? Her şeyi biliyorum. Mesela adamlarımın da muhasebesini yapıyorum, bana yanlış yapanlara da..."
Ben:"Haha yani seni mesleğin ne oluyor?"
Baran:"Katil, hırsız, dolandırıcı, çete, mafya... Aklına ne gelirse diyebilirsin sonuçta eş anlamlılar yani."
Ben:"Liseden sonra kızlarla aram iyi oldu diyordun ya."
Baran:"Eee?"
Ben:"Madem kızlarla aran iyiydi o halde neden benimle arkadaşlık sitesinden konuşuyordun?"
Baran:"Salak kız çok. Ağıma düşürüp satmak için. Ülkede orospuya da ihtiyaç çok. Arada yazıyordum zaten öylesine sana fakat seni görünce aşık oldum."
Ben:"Nee? Satmak mı? Beni satacak mıydın Baran? Kimleri sattın sen?"
Baran ters ters baktı bana.
Baran:"Salak olmasaydın o halde sende kızım. Tanımadığın bilmediğin birilerine güvenip yazmak aptallık. Hatta orospuluk. Sattığım kızlar da zaten orospular."
Ben:"Bunu demeye hakkın yok."
Baran:"Adamların parasını yemek için o tarz yerlere girip milleti dolandırabileceğinizi sanıyorsunuz. Mesela sen, eminim senin amacın da buydu. İki üç çıplak resminle para attıracaktın sonra ortadan kaybolacaktın. Ama sana söyleyim, bu işlere bulaşan birisi zeki olmalı Gül. İki üç kişi dolandırınca aptal kızlar kendilerini bir şey sanıyorlar ama bu işlerle uğraşan pezevenk çok."
Ben:"Sen de onlardan birisin."
Baran:"Bu benim sorunum değil. Kimse utanmak istemiyorsa başkalarında suç aramak yerine önce kendine çeki düzen vermesi lazım sana gelecek olursak sen zaten artık bırak bir erkeği dolandırmak başka bir erkeğe merhaba bile diyemezsin."
Çok gıcık bir adamdı Baran. Ondan nefret ediyordum. Bu evden kaçmam lazımdı. Ne yapabilirim diye düşündüm. Bu gece evden kaçacaktım.
Baran:"Aşık olacağım hiç aklıma gelmezdi."
Derin derin bana baktı.
Baran:"Doğru duydun Gül. Ben aşka inanmazdım ta ki sen başıma gelene kadar."
Ben:"Bu aşk değil bilgin olsun."
Baran:"Niyeymiş o?"
Ben:"Bu kadar zalim bir adam aşık olamaz çünkü."
Baran:"Kötü bir adamım doğru ama iyi bir sevgiliyim ben. Gelecekte de iyi bir baba olacağım."
Sustum. Onunla evleneceğim hayalini falan kuruyordu herhalde.
Ben:"Beni burda ne kadar tutacaksın Baran."
Baran:"Tamamen benim olana kadar."
Ben:"Zaten seninim ya Baran."
Baran:"Bedenin benim doğru ama ben ruhunu da istiyorum."
Ben:"Baran Seni sevmem mümkün değil."
Baran:"Ben istediğimi alırım Gül istesen de istemesen de göreceksin, sen de beni seveceksin. Öyle çok seveceksin ki artık benim için nefes alacak durumda olacaksın.
Filmde iki kişi öpüşmeye başladı. Baran sahneden hareketle bana yakınlaştı ve beni öpmeye çalıştı. Ona izin vermedim, şuanda ondan iğreniyordum çünkü.
Ben:"Yatmaya gidiyorum iyi geceler."
Baran:"Gidemezsin."
Ben:"Bırak!"
Baran:"SANA GİDEMEZSİN DEDİM!"
Baran'ın siyah olan gözleri daha da kararıyordu. Çok korkuyordum.
Ben:"İğrenç herif."
Baran yüzüme sert bir tokat attı ve beni yere yapıştırdı. Kafamı yere sert bir şekilde çarpmıştım. Bilincim kapandı.
Baran:"GÜL?!"
Baran'dan
Ben:"GÜL LÜTFEN KALK SEVGİLİM GÜL!"
Gül'ü dürtüklesem de kafasını kaldıramadı. Hafifçe onu kollarıma aldım ki bir de ne göreyim KAN!
İlk defa bu kadar derin hissediyordum korkuyu. Aşkım kadar büyük bir korku vardı içimde.
Ben:"HAYIR SENİ ÖLDÜRMÜŞ OLAMAM GÜL."
Kollarıma aldım onu ve cebimden anahtarı çıkardım. Kapıyı açtım ve arabama bindik.
Ben:"Dayan sevgilim. LÜTFEN!"
Hızla arabayı sürüyordum. Yollar çok karanlıktı. Gaza basabilidiğim kadar basıyordum. İlerden gelen tırın farları yanıyordu. Kornaya bastım çekil anlamında fakat karşıdan gelen tır yavaşlamadı.
Ben:"DURSANA BE ADAM!"
--------

Tır hızla arabaya çarptı. Ortalık, yaşanan kazadan dolayı inanılmaz derecede kirli bir sis bulutuyla kaplandı.



SaplantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin