Çapulcular golden trionun zamanında

2.4

"Öncelikle bir bardak suya ve bir asaya ihtiyacım var." dedi Lily hışımla.

Remus iç çekerek oturduğu yerden Lily'e baktı. Bunu kabullenmelerini hızlı olacağına inanmıyordu zaten fakat James'in bu kadar sakin kalmasına şaşırmıştı. Önceden yerinde duramayan, heyecanlı olan James arkadaşının kendisine olan ihaneti anlatırken bu konu hakkında sorular sormuş ve sakince dinlemişti.

"Lily su konusunda elimden gelen tüm gayretini göstereceğime inanabilirsin fakat asa ve bu evden çıkmama konusunda asla sana yardım edemem."

"Remus.." dedi James güçlükle. "özür dilerim, bize ihanet ettiğini sandığım için özür dilerim."

"Zor zamanlardı, özür dilemene gerek yok."

James kafasını ellerinin arasına alıp tüm bunların bir rüya olmasını umuyordu sadece. Remus'tan şüphelenmesi hiçbir zaman mantıklı olmamıştı ki zaten! Sürekli kendileri hakkında karanlık tarafa verilen doğru istihbaratlardan dolayı şüphelendikleri ilk isim Remus olmuştu. Bu kötü bir arkadaş olduğu için ya da sevmediğinden değil, toplum tarafından kendisi hor görülen ve sürekli saklamak zorunda olan arkadaşına Voldemort tarafından sunulanacak ayrıcalıklarla 'kendi benliğini' saklamak zorunda olmayacağı bir toplum umuduna yenik düşmesi hakkındaydı. Peter ise.. o halkanın zayıf bir parçasıydı böyle bir ihanetin o korkaklığıyla nasıl başardığını anlamak güçtü.

"Anlamıyorsun Remus sen benim en yakın arkadaşlarımdandın ve ben senden şüphelendim. Peter gibi ben de sana ihanet ettim."

Lily bu manzara karşında afallamıştı. Okulda hiç ayrılmayacağını düşündüğü 'o grup' ne hale gelmişti. Onlar çapulculardı nasıl olmuştu tüm bunlar, nerde hata yapmışlardı? Belki çapulcu haritasında ismi yoktu ama en az o da diğerleri kadar çapulcuydu ve bu manzara onu kahrediyordu. Elinde peçeteyle yanaklarını silen Sirius'la fark etmişti ağladığını.

Sirius Lily'e güldürmek için fısıldayarak, "bizim Remus'la ihanet konuşmasını yapalı çok oldu, artık bana etki etmiyor."

Remus sinirle önündeki masaya vurdu. "Bana ihanet mi ettin?! Kurtadam olmama rağmen yanımda kaldın James, ailem bile benden iğrenirken sen vardın yanımda! O dönem herkes birbirinden şüpheleniyordu, ailen için endişeleniyordun-"

"Anlamı-"

"Kes sesini. Bir daha bu konuyu duymak, tartışmak istemiyorum. Eğer bir daha bu konuyu açarsan asıl seni o zaman affetmem."

James bu tartışmayı kaybetmişti fakat kaybetmesi aslında ona daha önemli bir şeyi kaybettirmemişti. Lily'nin elini omzunda hissettiğinde elini onun elinin üstüne koydu.

"Remus seni şu an yine çok fazla öpme isteği duyuyorum biliyor musun?" dedi sirius muziplikle.

Remus sol elindeki yüzük parmağını kaldırdı. "Geç kaldın Black."

"Bekle evlendin mi?" diye sordu James şaşkınlıkla

"Ne yani evli olmasan seni öpebilir miydim?"

"Bekle siz öpüşüyor musunuz?" dedi James gözleri ikisinin aradında mekik dokurken

"Harry'nin hiç fotoğrafı var mı? Yani şimdi ki hali." Oğlunun büyümesini belki kaçırmıştı ama hala anneydi ve oğlunu merak ediyordu.

Sirius kahkaha atarak Lily'i yanıtladı. "Ben sana Harry Potter ünlü olacak dediğimde şaka yapmıyordum her gün gazeteye çıkıyor oğlun."

"Kaçak büyücü kısmında tabii önemsiz minicik bir detay ama ekleyeyim." dedi Remus

"Sizden daha fazla kendi başına bela açan birisi olacağını düşünmezdim ve.." dedi Lily üzülerek "onun benim oğlum olacağını hiç düşünmezdim."