"Patiayak eğer yüzüne su dökülerek kaldırılmak istemiyorsan kalk! Sen de James!"
Remus her zaman ki monotonluğuyla arkadaşlarını kaldırıyordu fakat kendi zamanlarında olmadığının gerçeği aklına geldi. Kimsenin duymadığını umdu.
"Zamanda yolculuk ettik geleceğe geldik hala bizi suyla kaldırıyorsun azıcık bir zamana uy!"
"Ayrıca gerçek isimlerimizi kullanma."
"Kesinlikle!" diye bağırdı Sirius. "Bir de bize dikkatli olmamızı ister!"
James, Sirius'un yanına gelip elini alnına koydu.
"Hayır ateşi yok!" James, Sirius'u sarsamaya başladı "İçerde bir yerdesin dostum seni kurtaracağız!"
"İlk defa sana bağırmadan kalktın ve son derece mantıklı bir cümle kurdun Hogwarts'ı tatil bile edebilirler." Sirius göz devirmekle yetindi.
"Hadi hazırlanın, çok açım yemek yemek istiyorum."
"Peki şey...diğerlerini kaldırmayalım mı?"
"Kaldıralım kahvaltıya beraber gideriz" James onunla yaşıt olan oğlunu daha yakından tanımak istiyordu.
James Harry'i, Sirius Ron'u kaldırmıştı.
"Hadi çocuklar kalkın derslere geç kalacağız!" Remus gerekli açıklamayı yapmıştı hemen
"Bugün bu saatlerimiz boş."
"Dersleriniz boş olsa bile kahvaltı yapacaksınız ama değil mi?" dedi, Sirius. Aynı anda Remus'un ve James'in bakışları ona dönmüştü, Sirius'a kesinlikle bir şey olduğuna eminlerdi.
James fısıldarcasına "seninle bunu konuşağız Sirius. Sen mantıklı olamazsın."
"Hadi ama çocuklar üstünüzü giyinin geç kalacağız!"
Harry yeni gelen öğrencilerin onu kaldırmasına şaşırmıştı, kesinlikle beklemiyordu. Hayatında bu kadar şefkatle uyandırılmamıştı hiç. Belki de akraba oldukları ve ailesi olmadığı için ona acımıştı. Kesinlikle diye düşünerek anlına vurdu, Harry.
Üstünü giyip, onu bekleyen gruba doğru ilerledi Harry.
"Dostum bu kadar uyuşuk olduğunu bilmiyordum!" dedi, James.
Sirius ve Remus anlamlı anlamlı bakışıp, kıkırdamakla yetindiler.
Erkeklerin yatakhanesinde olduğu gibi, kızlar yatakhanesinde de bir hareketlilik vardı.
"Dün öğretmen kadrosuna baktın mı?" dedi, Lily üstünü giyinirken.
"Hayır."
"Severus burda Marlene, profesör olarak."
"ve?"
"Bizim ölmemiz, oğlumun Petunia'nın büyütmesi dışında sorun yok Marlene"
"Eğer çıldırmış bir James ile uğraşmak istemiyorsan, bunu sonra konuşalım seni böyle üzgün görürse gerçekten çıldırır."
Lily gülerek, haklısın diye mırıldandı.
"Lily Evans! James hakkında ne düşünüyorsun? Evlenmişsiniz oğlunuz olmuş ama sen hala sevmediğini söylüyorsun!"
"Ben asla James'-
"Potter yerine, James dedin kesinlikle öleceğiz. Bunu James'e diye-"
"James'i asla sevmiyorum demedim ki.."
Marlene şok içinde Lily'e döndü, James'i sevdiğini ima etmişti!
"Sadece bazı davranışlarından hoşlanmıyorum." dedi Lily sakin bir şekilde.
"Bunları ne zaman James'e dersin Lily?! Döndüğümüzde düğünü hemen yapabiliriz."
"Davranışları değiştiği zaman diyeceğim hem James'i sevdiğimi demedim sadece-" Lily bu konunun daha da üstelenmesini istemiyor gibiydi. "Oğlum çok yakışıklı değil mi?"
"Lily hayallerini yıkmak istemem ama Harry babasının kopyası sadece gözleri dışında."
Lily, Marlene'nin kafama yastık fırlatmıştı "Lily bari burda yapma şunu." diye yüksek sesle söylendi, Marlene.
Kapının açılma sesiyle ikisi de kafasını çevirip Hermione ile karşılaştı, umarım Lily'nin ismini duymamıştır diye içinden geçirdi Marlene.
"Günaydın Hermione!"
"Günaydın Linda ve Cheryl. Ginny kalk geç kalacaksın!"
Lily ve Marlene büyük salona gitmek için yatakhaneden ayrıldı. Büyük salona giderken şanslarını çapulcular, Ron ve Harry ile karşılaştılar. Kısa bir sohbet ile büyük salona ulaşmışlardı. Lily birinin kendine baktığını hissederek kafasını kaldırdığında Snape'le göz göze geldi. Yanında duran James'e baktı kesinlikle doğru kararı verdiğine emindi.
Kahvaltı yaparken, Ron derslerden hayıflanıyordu. "Öğleden sonra karanlık sanatlara karşı savunma var."
"Onun dersine girmek istemiyorum. Hastane kanadına başım ağrıyor diye izin alabilir miyim acaba?" diye sordu Harry.
"Onu geçen hafta kullanmıştın. Ne yaparsan yap dostum bu sefer Snape seni haşlayacak."
"Snape mi?" diye şaşkınlıkla sordu James.
Harry bıkkınlıkla "Severus Snape karanlık sanatlara karşı savunma dersinin profesörü. Hayatında Gryffindor'lardan daha çok nefret ettiği bir şey yoktur."
"Gryffindor'dan daha çok nefret ettiği bir şey olabilir." diye mırıldandı, James.
Hermione artık emindi, onlar çapulculardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapulcular golden trionun zamanında
Фанфик"ne garip bir macera, gel oynayalım zamanla." Çapulcular yanlışlıkla golden trionun zamanına gitse ne olurdu?