"Zaman döndürücü bu kargaşada kırıldı," arkadaşlarına bakarak devam etti, Sirius. "şimdi de burdayız."
McGonagall, Dumbledore'a meraklı bir bakış atmıştı. O da en az diğerleri kadar merak ediyordu, Dumbledore'un ne yapacağını. Tüm zaman döndürücülerini bakanlık geçen sene itina ile toplamıştı, bakanlığa bildirmek hepsinin başına bela açardı.
Dumbledore ve McGonagall ne yapacaklarını düşünüyordu galiba.
"Sizi ne kadar kendi zamanınıza göndermek zorunda olsam da, bunu yapamam. Bakanlık zaman döndürücüleri topladı. Sanırım altıncı sınıf olmasınız." cevap beklercesine Remus'a baktı, Dumbledore.
"Evet, efendim."
"Yapacağımız sanırım bir o kadar kısıtlı ve basit. Altıncı sınıftan devam edeceksiniz, ben de sizi güvenli bir şekilde zamanınıza göndereceğim." dedi Dumbledore sükunetle.
"Profesör,ben nasıl öldüğümüz merak ediyorum" dedi Lily ürkekçe. "Sadece nasıl öldüğümü merak ediyorum."
"Ölmek mi?" dedi McGonagall "öldüğünüzü nerden çıkardın Lily?"
"Bağışlayın beni profesör ama, tepkinizin ve şaşkınlığınıza düşündüğümde yaşayan birilerine bu tepkiyi vermeniz tuhaf olurdu."
McGonagall, Lily'e baktı. Öğrencisinin ne kadar zeki olduğunu unutmuş gibiydi sanki.
"Gerçek," dedi Dumbledore, "güzel ve korkunç bir şeydir, bu yüzden büyük bir dikkatle kullanılmalı. Diyeceğim şeyleri kaldırabileceğine emin misin? Pekala."
"Sanırım her şey sizin James'le evlenmenizle başlıyor." Dumbledore susmuş, şaşkınlık içinde birbirlerine bakan öğrencilerinin bunu sindirmesini bekliyordu.
James, Lily'e doğru yürümeye başladığında, Remus arkadaşının tek parça kalması için onu kolundan tuttu.
"Siz evlendikten sonra oğlunuz, Harry doğdu ve felaketler başladı. Voldemort bir kehanet öğrendi. Duyduğu kehanete göre Temmuz'un sonunda doğan bir erkek çocuğu, onunla üç kez karşılaşan bir erkek çocuğu, onun sonunu getirecekmiş. Kehaneti duyan Voldemort'da Harry'i kendini denki olarak işaretledi. Saklandınız fakat bu yeterli olmadı, ikinizi de öldürdü. Harry'i de öldürmek istedi ama başaralı olamadı ve tüm güçleri kayboldu. Harry öldüren lanetten sağ kaldı, bu yüzden şu an ünlü." dedi üzüntüyle Dumbledore.
"Voldemort'a ne oldu? Harry iyi mi?" dedi James korkuyla.
"Voldemort'a uzun bir süre ne olduğunu kimse bilmiyordu ve maalesef geri döndü. Harry şu an gayet sağlıklı." Gözü Marlene'e takıldığında onun için de bir açıklama isteği duydu, Dumbledore. "Marlene senin nerde olduğunu kimse bilmiyor, kaçırıldın mı, öldürüldün mü kimse bilmiyor."
"Böyle gezemezsiniz çocuklar" hepsi kafasını kaldırmış McGonagall'a bakıyordu. "Tüm büyücüklük evreni öldüğünüzü, kayıp olduğunuzu biliyorken sizin Hogwarts'ta geziyor olmanız büyük bir kargaşa çıkarır. Kendini görünüşünüzü değiştirecek kadar tılsım bildiğinizi umut ediyorum."
Görünümlerini değiştirmeye çalışırken, McGonagall dayanamamıştı.
"Patiayak ve Çatalak'ı da görmek isterim sizin için bir mahsuru yoksa çocuklar."
James ve Sirius ne yapacağını bilmez halde birbirlerine bakmış ve James konuşmuştu.
"Neden bahsettiğinizi anlayamadık profesör."
"James çapulcuları bildiğimi söylemle yeterli olur sanırım. Tılsımı mecbur kalmadıkça açmayın, size okulda neler değiştidiğini anlatacak bir rehber getireceğim."
Dumbledore o sırada onları zümrüdanka yoldaşlığının bir toplantısına götürmeyi düşünüyordu. Kuralları biraz daha genişletse bir şey olmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapulcular golden trionun zamanında
Fanfic"ne garip bir macera, gel oynayalım zamanla." Çapulcular yanlışlıkla golden trionun zamanına gitse ne olurdu?