"Bizi geri döndürecek bir şey bulmamışlardır, değil mi?" Korkuyla sormuştu Lily. Burda Harry'le zaman geçirmeyi sevmişti.
"Bizi kahve içmek için çağırdığını sanmıyorum."
"Bir şey olmayacak Lily güven bana." dedi, James yanında duran Lily'nin elini sıktı.
"Ah şu aşıklar beni duygulandırıyor." Sirius burnunu çekip Lily ve James'e bakmıştı.
"Değil mi Sirius.." dedi Marlene "çok romantikler biz de böyle olmalıyız." Marlene kolunu, Sirius'un koluna sardı. "İşte şimdi olduk."
"Ah ama Marlene.. ben seni yıllarca sevmedim sen de benden nefret etmedin nasıl bu kadar epik bir çift olabiliriz?" Marlene kendini tutamamış gülmeye başlamıştı.
Remus elini kalbine götürdü. "Ciddisiniz sanmıştım. Lily ve James'in ardından sizi çekemezdim."
"Hadi ama Remus bizim neyimiz var?"
"Marlene senden nefret etmiyor?"
"Ben James'ten hiç nefret etmedim?"
"BİLİYORDUM. BİLİYORDUM ZAMBAĞIM BENDEN NEFRET ETMİYORDU!" James ani bir çıkışla koridorun ortasında bağırmış, diğerleri bu ani çıkışla korkmuştu.
"James senden nefret etmediğimi evlenerek göstermiş olmalıyım, sakin olmalısın." dedi Lily.
"Düşündüm de Marlene ile daha çok Sirius-Marlene çifti olmaya karar verdim."
"Seninle çift olmayı istediğimi hatırlamıyorum.. ama dediğine katılıyorum."
"Eğer Marlene seni lanetlemezse ikinizi aynı anda lanetleyebilirim."
"Lily ben-" Marlene'nin cümlesini Lily kesmişti.
"İkisi derken James'i kastediyorum."
'Hanım hanım sen kimin çocukları lanetliyorsun?!' Dercesine Lily'e bakmıştı Remus. Sirius annesinden daha çok onu Remus'un koruduğunu düşünmesiyle morali yerle bir olmuştu.
"Her neyse, gidelim." dedi Sirius soğuk bir sesle.
"Ne oldu şimdi?" diye sordu Marlene sessizce. James ise sadece bilmiyorum diye dudaklarını kıpırdatmıştı. Marlene pozitif bir tavırla Sirius'un yanına yaklaştı.
"Ne olduğunu anlatmak ister misin?" diye sordu Marlene sakince fakat Sirius şaşkınlıkla Marlene'e dönmüştü. Bu kokuyu nerde olsa tanırdı. Merlin aşkına bu gerçek olmazdı değil mi? Amortentiadan aldığı koku tam dibindeyken aylar sonra onu bulmuş olamazdı.
"Sirius beni korkutuyorsun."
"Dumbledore'un odasına geldik."
Sirius sendeledi. Son birkaç aydır halüsinasyonlar görüyordu ve normal halüsinasyonlar gibi değildi, o bunu yoruyordu. Halüsinasyonları Lily, James ve Marlene üstüne kuruluydu, kurtaramadığı üç kişiyi aylardır görmesi ruh sağlığına iyi gelmiyordu. (Olması gereken zamanda olan Sirius bu anlamayanlar için.)
Acaba Azkaban'da kaldığı 12 yıl şimdi mi onu etkilemeye başlamıştı? Cama vurulan gaga sesleriyle Sirius kafasını çevirdi, Dumbledore'dan gelen bir mektup olduğu aşikardı. Harry'nin okulda ne yaptığını merak edip, kıkırdadı. Fakat mektup kağıdın rengini gördüğünde hızla mektubu alıp okumaya başladı. Okudukça kalbi sıkışıyor, bunun gerçek olduğuna inanmıyordu. Kendini odada bulunan koltuğun üstüne zor atmış, mektubu tekrar okumaya başlamıştı.
Sirius, bir süredir Harry hakkında endişeliyim yağmacılar* hakkında bir şeyler araştırıyor. Derslerinden geri kaldı Voldemort'a olan saplantıları döndü. Buraya, Hogwarts'a gel, onun hakkında endişeleniyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapulcular golden trionun zamanında
Fanfiction"ne garip bir macera, gel oynayalım zamanla." Çapulcular yanlışlıkla golden trionun zamanına gitse ne olurdu?