9. Bölüm: Şarkının Son Cümlesi

75 18 18
                                    

Merhabalar yenidennnn 🎉

Oy vermeyi ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayyiiinn 🔪🔪🔪🔪

"Her şey zamanında gerek. Geç yağan yağmurların faydası dokunmaz kurumuş çiçeklere..."

Frida Kahlo

Uzun zaman sonra benim için alkış tutan insanların yüzüne bakarken oldukça mutluydum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Uzun zaman sonra benim için alkış tutan insanların yüzüne bakarken oldukça mutluydum. Huzurlu denilir miydi bundan emin değildim ancak gülümsüyordum.

Hafifçe eğilip sağ elimi dans eder gibi öne uzatırken onlara bir nevi teşekkür ediyordum.

Dişlerimi göstererek gülümserken sahneden yavaş yavaş indim. Tezgahın arkasındaki taburede oturan Victor başını sağ eline yaslamış halde beni dinlemişti. Ona doğru bakarken gülümseyip tezgaha ilerledim.

Karşısında durduğumda kollarımı tezgaha bırakıp kendimi de tezgaha yasladım. Roshan döndüğünden beri doğru düzgün şarkı söyleyemiyor daha doğrusu şarkı söyleyecek enerjiyi kendimde bulamıyordum.

Ancak bugün öyle olmamıştı. Sabah yatağımdan kalktığımda dahi bir şeylerin değiştiğini, içimde bir enerji olduğunu hissedebiliyordum. Mutlu sabahları her zaman çok sevmiştim.

Roshan acil bir işi olmadığı sürece benim şarkı söylediğim zamanları kaçırmaz, mutlaka gelip dinlerdi. Bu gece burada olmadığına göre işleri vardı. Şarkı söylerken gözüm onu aramış bulamayınca rahatlamıştım ancak gözlerini daima karşımda hissetmiştim.

"Paslanmamışsın." diyerek uzun zamandır şarkı söylemediğime vurgu yapan Victor'a gülümsedim. Bana bir bardak su vermesini rica ederken ensemi yakan saçlarımı hafifçe geriye atıp saniyelik de olsa ensemi ferahlattım.

Önüme koyduğu bardaktan suyu içip önüne bıraktım. Bugün daha fazla şarkı söylemek ve hatta mekanın ortasında dans etmek istesem de bunu yapamayacak kadar yorgundum. Muhtemelen yanaklarım bile kızarmıştı.

Ona arkamı dönüp bu sefer sırtımı tezgaha yaslarken onun her zaman oturduğu masa ve sandalyesine göz diktim. Orası ona aitmiş gibiydi. Başka yerlere oturduğu da olmuştu ancak sahneyi en iyi oradan görebildiği için orayı daha çok sevdiğini biliyordum.

Onu en son gördüğümde bana evimden mekana kadar eşlik etmişti. Bu yaklaşık beş gün kadar önceye denk geliyordu. Beş gündür ortalarda yoktu.

Bu süreçte benim de düşünüp nasıl davranmam gerektiğini kafamda tartma vaktim olmuştu. Yatağa farklı pozisyonlarda uzanıp uzun süre düşünmüştüm.

En sonunda ise kendimi ona bırakmamaya karar vermiştim. Giderken bana haber göndermiş olabilirdi ancak bu haberin bana ulaşmaması tamamı ile onun suçuydu. Bana gelip gideceğinden bahsedebilirdi ancak yapmamıştı. Bana gönderdiği zambakların arasına bir not sıkıştırılmış dahi olsa bana daha iyi hissettirmeyecekti.

Solmuş ZambaklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin