20.Bölüm: Paramparça

19.1K 1.2K 375
                                    

Hoş geldiniz. Bölüm benin hayatım gibi modu sürekli değişen bir bölüm oldu. Diğer bölüm olaylar kopuyor ve sezon finaline gidiyoruz. 🩷

Sizi çok seviyorum, kitabımız 200 bini geçti.

Yorumlarda buluşalım.

Ege'den (Ece ile annesinin konuştuğu gece)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ege'den (Ece ile annesinin konuştuğu gece)

Kafamın içi o kadar doluydu ki bir saattir test kitabının sayfasını çevirememiştim. Sınava az bir zaman kalmıştı. Antrenmanlar yüzünden kendime ayıracak vaktim yoktu. Evde kafa dinlemek istediğimde bu mümkün olmuyordu. Benim gündemimden daha yoğun bir ev gündemimiz vardı çünkü.

Ece.

Ona bu ismi söylemek benim için hala çok zor olsada bazı şeyleri kabul etmeye başlamak zorundaydım. Sonsuza kadar bu eziyete devam edemezdim. Ben gerçeği inkar ettikçe o gerçek değişmiyordu.

İnsan nefret ettiği kişiyle iletişim kurmazdı ama benim evde en çok konuştuğum kişi artık Eceydi. Sürekli bir şey çıkıyor ve onu üzerime atlamış şekilde buluyordum. Bunu yapmaktan zevk aldığı belliydi. İçinde potansiyel bir psikopat vardı.

Beni gördüğünde hissettiklerini artık gözlerine bakarak anlayabiliyordum. Benden nefret ediyordu. Beni sevmiyordu. Bunun için onu suçlayacak değildim. Bunu ben istemiştim. Efe ile arasında ki bağın gün geçtikçe güçlendiğini, benimle arasına ise arasına büyük engeller koyduğunu her gün daha iyi anlıyordum.

Ama bir noktada, Efe ile gülüp şakalaştığı anlarda aralarına girip onlara katılmak istiyordum.

Ne hakla?

Buna Efe kadar hakkım vardı ama o doğru yoldan giderek benim önüme geçmişti. Efe ile aram gittikçe açılıyordu. Ona da kötü davranıyordum. Çocukluğum olan kardeşimle aramın kötü olması bana daha çok koyuyordu.

Sürekli kendimi birilerinden üstün görmeye devam ediyordum. Efe ile aramızda her anlamda hiçbir fark yokken ben bunun olduğunu savunmaya devam ediyordum.

Nereye kadar devam edecektim? Ne kadar dayanacaktım bilmiyorum ama bugün kafama o topu atan kişinin Ece olduğunu anladığımda geç kaldığım gerçeğiyle bir kez daha yüzleştim.

Çocukça bir şort için kavga edecek biri asla değildim. Kardeşim için canımı verirdim. Amacım neydi bilmiyordum. Ama hoşuma giden şey ve belkide beni kıskandırma noktasına giden Ece'nin kendince Efe'yi benden korumaya çalışmasıydı.

Efe damarına basılmadığı sürece bana laf söylemezdi ama Ece'nin bana laf söylemesi için damarına basmaya gerek yoktu. Yanlış bir bakışım olsa, hemen tepemde bitiyordu.

Zaman geçip de benim içinde böyle şeyler yapar mıydı? Aslında yapmıştı. Havuzda kavga ettiğimiz gün iç güdüsel olarak bizim yanımızda olmuştu.

Sevgili Ailem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin