UZUN ZAMAN SONRA BURADAYIZ, UMARIM SİZ DE BURADASINIZDIR.
SİZİ ÇOK SEVİYORUM
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sanırım ben yapamayacağım Ege." Dedim denizden birkaç adım geri giderek.
Gülümsedi.
"Sen tanıdığım en cesur kızsın Ece," dedi "Beraber bunun da üstesinden geliriz."
"Yüzme öğrenmemi neden bu kadar çok istiyorsun anlamıyorum Ege."
Sabahtan beri benden tek istediği şey bana yüzme öğretmekti. Aniden gelişen bu fikrinin nedenini çözememiştim.
"Dalgalar büyüdüğünde, her zaman yanında ben olmayacağım Ece. Tek başına baş etmeyi öğretmen gerekiyor."
Neden böyle konuşuyordu şimdi?
"Denizden uzak dururum ben de sen yokken, o zaman dalgalar da ulaşamaz bana." Dediğimde dalga ayaklarımıza kadar ulaştı.
Serin su, tüylerimi diken diken etti.
"Çok uzaktayız ama dalgalar bizi buldu Ece. Şimdi onlarla baş etmeyi öğrenmenin tam zamanı."
Elini uzattı tutmam için.
Sıkı sıkı tuttum elini, her adım attığımız da suyun daha çok içine giriyor, soğuk su tüm bedenimi ürpertmeye başlıyordu.
O kadar ileri gittik ki, ayaklarım yerden kesildiğinde boynuna tutundum.
"Hala bize ulaşamadı," dedi "Sakin ol ve nefes al."
Derin bir nefes aldım.
"Sen olmasaydın bu şekilde kendimi asla hayal edemezdim."
Resmen bana mezar olmak isteyen denizin içindeydim.
"Yavaş yavaş ellerimi belinden çekeceğim." Dediğinde kalbim hızla çarptı.
"Korkarım," dedim "Tek başıma duramam Ege."
"Tek başına olduğunda nasıl mücadele etmen gerektiğini öğrenmelisin." Belimden çektiği elleri, ile bir an afalladım.
Neyse ki hala ona sıkı sıkı tutunuyordum.
"Şimdi bırakma zamanı," Dediğinde dalgalar daha da yükseldi. Saçlarım ıslanırken, omuzlarına çarptı.
"Bırakırsam yapamam, olmaz Ege." Dedim yeniden.
"Ben olmadan da yapabilirsin," dedi boynunda duran ellerimi çekerek.
O an suyun içine gömülsem de sesini duydum.
"Nefes al ve dalgalarla savaşmayı dene Ece."
Ayaklarımı hareket ettirdim, onu taklit ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Ailem
Teen FictionOn yedi yaşında evlerinde çalıştığım kişiler tam karşımda durup, bana gerçek ailem olduğunu söylüyordu.
