Sonunu bile bile koştum onun peşinden.. Yanlıştı hemde çok büyük bir yanlış.. Yanlış olan kendimden büyük birini sevmem değildi, yanlış olan şey üvey babamı sevmemdi...
"Başka bir evrende bir şansımız var ama burda yok.."
"O şansı burdada yaratabili...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
“That love turned into hatred over time..”
-
Akşam olduğunda partiye gitmiştik. Partinin evde olacağını düşünmüştüm fakat geldiğimiz yer terkedilmiş bir binaydı. Genelde bu yerlerde torbacılar ve sarhoşlar olurdu. Neden burda parti verdiklerini anlayamamıştım.
"Partinin burda olduğuna emin misin?" Sorumla Elliot bana döndü.
"Bizim gibi olanlar burda parti verir.." Ne demek istediğini anlamasamda başımı sallayıp bakışlarımı önüme çevirmiştim.
Birlikte o terkedilmiş binaya giriş yaptık. Müzik sesi çoktan kulağıma dolmuştu. Kalabalığın arasına karışırken gözlerim etrafta gezinmeye başladı. Bazıları köşede kokain alıyordu, bazıları bira ve ot içiyordu.
Gözlerimi Elliot'a çevirip onun peşinden gitmeye devam etmiştim. Elliot'u gören herkes ona selam veriyordu. Bana ise meraklı gözlerle bakıyorlardı. Belli ki burda herkes birbirini tanıyordu. Yabancı olan tek bendim..
"Olur.." Elliot biraları almaya giderken, bende ileri de ki boş koltuğa geçip oturmuştum. Bir süre dans eden insanları seyrettim durdum. Kalabalığın arasında birbirine aşkla bakan çiftleri görünce derin bir iç çekmiştim.
Aklıma direkt Harry geldi.. Her ufak şeyde aklıma geldiğinde sinir oluyordum. Ama bir yandan da içten içe mahvoluyordum. Dürüst olmak gerekirse bugün gözlerim her yerde onu aramıştı.
Bir anlığına aklımdan karşısına geçip neden diye sormak istedim. Ben bunu hak edecek ne yapmıştım? Beni hiç mi sevmemişti?
Belki de beni hiç sevmedi.. Çocuk olduğum için bu sevginin gelip geçici bir şey olduğunu düşündü. Benimle bir süre ilgilenmek istedi. Sonrasında sıkılıp o Emily denilen kadına gitti! Bilmiyorum bunlar sadece bir varsayım.
Doğrularda olabilir ama buna inanmak istemiyorum.. Çünkü o çok farklıydı. Benim tanıdığım Harry öyle bir insan değildi. Onun bakışından, gülüşünden biliyorum.. Tabi bu yine de beni aldatmadığı anlamına gelmiyor.
Her ne kadar gözlerimle o ana şahit olmuş olsamda, insan sevdiği kişinin böyle bir şey yaptığına inanmak istemiyor..
"Dalgınsın yine.." Elliot'un sesi kulaklarıma iliştiğin de düşüncelerimi şimdilik bir kenara attım.
Elliot yanıma otururken uzattığı birayı almıştım. Birayı bir hamlede açtım ve içmeye başladım.
"Harry meselesini düşünüyorsan boşver şunu artık." Dediğinde Elliot'a baktım.
"Sen hiç aldatıldın mı Elliot?" Sorumla bir anlığına duraksamıştı.
"H-hayır ama.."
"O zaman anlayamazsın beni." Elliot derin bir nefes verdi.
