"Giving up on you is like disappearing from this world.✨"
-
Gözlerimi o derin uykudan açtığımda yataktan kalkmıştım. Gözlerimi ovuşturarak banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım. O sıra aşağıdan sesler geldiğini duymuştum. Merakla merdivenlerden indim ve sesin geldiği yöne ilerledim.
Gördüğüm kişiyle gözlerimi tekrar ovuşturmuştum.
"Günaydın kızım.." Annemin sözlerini umursamayarak karşımda oturan Alex'e baktım. Onun ne işi vardı bizim evde!
"A-alex?" Dedim şaşkınlıkla.
"Buralardan geçiyormuş bize uğramak istemiş.." Dedi annem. Alex koca bir gülümsemeyle gözlerini bana çevirdi.
"Nasılsın küçük hanım?" Derin bir nefes vererek koltuğa oturmuştum. Harry'nin bundan haberi olsaydı büyük ihtimalle Alex'i gebertirdi!
"İyim Alex.. Sen nasılsın?" Suratıma sahte bir gülümseme yerleştirmiştim.
"Bende iyim.." Bakışlarımı kaçırıp başka yöne baktım. Annemle Alex sohbet etmeye devam ederken onların konuşması kulağıma bir uğultu gibi gelmeye başlamıştı.
Alex'in bize geldiğini hala anlamış değildim. Bunun sebebi başka bir şey gibiydi! Sanki bir şeylerin peşinde ve bir şeyler öğrenmeye çalışıyor. Yoksa Alex'in bize geleceğini sanmıyorum. Hem annemle o kadarda bir samimiyetliği yoktu.
Bu durum beni istemsizce germişti.. Bunu Harry'e de söyleyemezdim. Eğer söylersem sinirden deliye döneceğine emindim. Alex'den ne kadar çok nefret ettiğini hepimiz biliyorduk.
O sıra annemin çalan telefonu iliştiği kulağıma. Sohbetini kesti ve telefonu açıp bahçeye çıkmıştı.
"Beni gördüğüne sevinmedin mi?" Alex'in sorusuyla bakışlarımı ona yönlendirdim.
"Neden burdasın?" Diye sordum.
"Buralardan geçiyordum Alice.. Ve annenin nasıl olduğunu merak ettim." Kaşlarımı hızla hava kaldırmıştım.
"Hiç ikna olmadım.." Gülümseyerek konuşmaya başladı.
"Senin için geldiğimi mi düşünüyorsun?" Cevap vereceğim sıra annemin geldiğini farketmiştim.
"Benim acil çıkmam gerekiyor Alex.." Annemin sözleriyle Alex başını anneme çevirmişti.
"Ah, sorun değil Joyce.. Sonra haberleşiriz." Dedi.
"1 saatlik bir işim var istersen bekleyebilirsin tabi senin de bir işin yoksa.. Ya da sonra haberleşiriz dediğin gibi." O an annemin sözleriyle kaşlarımı çattım. Bu adamla aynı evde durmak istemiyordum!
"Aslında bekleyebilirim bir işim yoktu.." Annem bu sözleri onaylarken öfkeyle nefesimi vermiştim. Beklemesine ne gerek vardı? Sonrada haberleşebilirlerdi!
"O zaman kaçıyorum ben görüşürüz.." Annem çıkış kapısına doğru ilerlerken Alex'in gözleri beni buldu. İfadesizce bana bakıyordu. Bakışlarımı önüme çevirip sessizliğimi sürdürmüştüm.
"Bana kızgın mısın?" Sorduğu o soruyla duraksadım.
"Kızgın derken? Anlamadım.." Dedim.
"Çok sert bakıyorsun.. Ve konuşmuyorsun benimle." Sözleriyle çatık olan kaşlarım ayrılmıştı. Ona kızgın değildim sadece etrafımda istemiyordum.
"Sana kızgın değilim.." Dedim kısaca.
"Bak eğer hala o yaşanılan şeyler yüzündense tekrardan özür dilerim Alice.. Hepsi bir hataydı.." Hata? Neden benimle bir şeyler yaşayan insanlar sonrasında bunu bir hata olarak görüyordu anlamıyorum! Bu lafa aşırı derecede sinir oluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Stepfather | Robert Downey Jr.
Chick-LitSonunu bile bile koştum onun peşinden.. Yanlıştı hemde çok büyük bir yanlış.. Yanlış olan kendimden büyük birini sevmem değildi, yanlış olan şey üvey babamı sevmemdi... "Başka bir evrende bir şansımız var ama burda yok.." "O şansı burdada yaratabili...