Sonunu bile bile koştum onun peşinden.. Yanlıştı hemde çok büyük bir yanlış.. Yanlış olan kendimden büyük birini sevmem değildi, yanlış olan şey üvey babamı sevmemdi...
"Başka bir evrende bir şansımız var ama burda yok.."
"O şansı burdada yaratabili...
selam aşkolar :)) laaan yazmayalı bin asır geçmiş yemin ediyorum kfşsmdöamd valla kafamda hiç bişi yok gelişi güzel yazıcam ortaya güzel bir bölüm çıkmayabilir haberiniz olsun
-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
“Love Man”
-
Harry'i ardımda bırakıp Michael'in peşine takıldım. Spor odasına gidene kadar ikimizde konuşmamıştık. Bunu pekte umursamamıştım.
Spor odasına geldiğimizde, Michael hızla kapıyı kapattı ve bana döndü.
"Dersten önce biraz yaramazlık yapmaya ne dersin?" Michael'in bu sözlerine şaşırmadan yapamamıştım. Gülümseyerek, odada ki masaya oturdum.
"Ne tür bir yaramazlık bu?" Michael yavaş adımlarla yanıma geldi ve önümde durdu. Bedenini bacaklarımın arasına almıştı. Ardından gözleriyle her yerimi süzmüştü. Çok beklemeden dudaklarını dudaklarımda hissettim.
Elini yavaşça eteğimin altına soktu. Mani olmadan yapmak istediğine izin verdim. Elini vajinamda hissettiğimde bacaklarım istemsizce titremişti..
Eliyle vajinamı okşamaya başladığında dudaklarımın arasından kısık bir sesle inleme sesi çıkmıştı.
"Şşt sessiz ol güzelim.." Deyip dudağıma tekrar yapıştı. O sıra kapıya vurulma sesi gelmişti. Michael hızla dudaklarımdan ayrıldı ve korkulu gözlerle bana baktı.
"Sakın sesini çıkarma!" Dedi ve beni masadan indirdi. Ne yapacağını düşünürken, kolumdan tutup beni odadaki top dolusu dolaba soktu. Dolabın içi afedersin ama bok gibi kokuyordu. Nasıl dayanacaktım bu kokuya bilmiyorum. Dolabın arasından kimin geldiğine bakmak için gözlerimi aralık olan hizaya getirdim.
Bizim yan sınıfta ki Katie vardı. Kendisini pek tanımazdım ama iyi bir kıza benziyordu.
"Hocam top alacaktım ben.." Katie'nin sözleriyle geri çekildim.
"Ben getiririm sen çık.." Dedi Michael
"Hocam futbol takımındakiler istedi, ben alayım dolap-"
"Katie ben götürürüm! Hem senin dersin yok mu napıyorsun burda?" Gerildikçe gerilmiştim dolabın içinde.
"H-hocam dersimiz size.." Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. İşte sevgili Michael hocamın sıçtığı o an.
"D-doğruya! Aklım hep gitti benim. Tamam sen çık geliyorum ben.." Katie bir şey demeden odadan çıkmıştı. Onun gitmesiyle, bende dolaptan çıktım.
