32

1.2K 67 46
                                    

"It's ridiculous that I still love you, baby

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"It's ridiculous that I still
love you, baby."

-

Harry'nin Ağzından:

Emily'le saatlerce sohbet ediyorduk, bir yandanda şarap içiyorduk. Onun gelmesi iyi olmuştu. Biraz olsun kafam dağılmıştı. Alice, Emily'nin burda olduğunu bilseydi büyük ihtimalle benimle kavga ederdi. Emily'i sevmiyordu.. Her ne kadar bana bir şey demese de kıskandığını biliyordum ama Emily onun sandığı gibi bir insan değildi. Onu yıllardır tanıyordum ve birbirimize hiçbir zaman o gözle bakmamıştık.

"Bir şey demiyeceğim diyorum ama sende bir gariplik var.." Emily'nin sözleriyle gözlerimi ona çevirdim.

"Nasıl bir gariplik anlayamadım?" Dedim.

"Durgunsun.. Aklın sanki başka yerlerde." Dediğinde bir anlığına duraksadım. Dürüst olmak gerekirse Alice'i düşünüyordum. Ona hala kızgındım ama bu sabah karşımda çok üzgün görünüyordu. Onu öyle görmeye dayanamıyordum..

"Bir şeyim yok sadece uykusuzum.." Dedim kısaca.

"Yoksa hala Joyce meselesinde misin?" Başımı olumsuzca iki yana sallamıştım.

"O mesele çoktan bitti Emily.." Şarabımdan birkaç yudum aldım ve Emily'e baktım.

"Emin misin Harry?" Diye sordu.

"Evet eminim.." Emily başını sallayıp şarabına yönelmişti. Kadehte ki şarabı bir hamlede bitirdi ve kendine tekrar doldurdu.

"Ee senin hayatında birisi var mı?" Sözlerimle gözlerini bana çevirmişti.

"O işlerle uğraşmadığımı biliyorsun Harry.." Gülümseyerek cevap verdim.

"Hadi ama Emily.. Kaç yaşına geldin kimseyi almadın mı hayatına?" Dedim.

"Geçen yıl birisi vardı fakat anlaşamadık.." O sıra telefonuma bildirim gelmişti. Telefonu cebimden çıkardım ve ekrana baktım.

A: Nasılsın?

Gördüğüm mesajla derin bir nefes vermiştim. Daha sonra cevap veririm diyerek telefonu kapadım ve masanın üzerine koydum. Ardından tekrar Emily'e dönmüştüm.

"Neden anlaşamadınız?" Dedim.

"Kafamız uyuşmuyordu.. Sanki ikimizde farklı dünyaların insanları gibiydik. Zaten ayrılma kararını ikimiz vermiştik." Emily hayatına kolay kolay birini almazdı. Aldığı zamanda ise genelde o kişiyle anlaşamazdı. Onun için üzülmüyor değildim ama elimden bir şey gelmezdi.

"En doğru kararı vermişsiniz." Dedim kısaca.

"Peki sen ne yapmayı planlıyorsun?" Ne demek istediğini anlamayıp ona baktım.

My Stepfather | Robert Downey Jr.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin