"Alice! Buraya gel konuşacağız!" Annemin tekrar bağırmasıyla, pes edip yanına gittim ve önünde durdum.
"Bir daha uyuşturucu kullanmayacağına dair söz vermiştin bana!" Gözleri alev topuna dönüşmüştü adeta.
"A-anne kullanmadım yemin ediyorum.." Sözlerimle elini cebine götürdü ve içinde hap olan naylon paketi gösterdi.
"O zaman ne işi var bunun senin odanda!" İşte şimdi sıçmıştım!
"B-bilmiyorum ama kullan-"
"Bana yalan söylemeyi kes Alice! Biz seninle ne konuşmuştuk?" Son sözlerini sesini alçaltarak söylemişti.
"Bunu neden yapıyorsun kızım? Bana söz vermiştin, sana inandım ve seni hastaneye götürmedim.." Sessiz kalmayı tercih edip başımı önüme eğdim.
"Senin işin anlaşıldı.. Kendine bir çanta hazırla yarın seni hastaneye götürüyorum." Demesiyle, kaşlarım havaya kalktı.
"H-hayır anne! Lütfen beni tekrar oraya götürme! Gitmek istemiyorum." Yalvarmaya başladığımda, annem beni umursamayıp başını iki yana salladı.
"Kendine yaptığın bu eziyetin bedelini ödeyeceksin! Gözlerimin önünde ölümünü izlemek istemiyorum anlamıyor musun?" Dedi sert bir ses tonuyla.
"Yaşadığımız şeyleri ne çabuk unuttun! O lanet şey yüzünden seni az kalsın kaybediyordum Alice! Ben artık tertemiz yaşamanı istiyorum.." Gözyaşları yanaklarından süzülmeye başladığında, içimden kendime küfürler savurdum.
Annem gözyaşlarını sildi ve beni kendine çekip kollarını bana sardı.
"Seni bir daha kaybedemem.." Kollarımı sıkıca annemin beline sarmıştım..
Uyuşturucuya 14 yaşımda, babamı kaybettiğimde başlamıştım. 1 seferlik bir şey olacağını düşünürken, bunun devamı gelmişti ve asla bitmek bilmemişti. Zaman geçtikçe uyuşturucuya dahada çok bağlanmıştım. Bana yaşattığı o hissi, o kafayı sevmeye başlamıştım.
Bir gün aşırı dozda uyuşturucu kullandım ve nöbet geçirdim. Annem ise uyuşturucu kullandığımı hastanede öğrenmişti. Onu ne kadar çok üzdüğümün farkındaydım ama yapamıyordum, bırakamıyordum..
Geçen yıl 2 ay kadar hastanede kaldım ve tedavi gördüm. İlk başlarda her şey normaldi. Uyuşturucuyu hiç aramamıştım ama yaşadığım sıkıntılar, dertler tekrar beni ona götürmüştü. Gizli kaçak içmeye devam ettim, yine normalden çok fazla kullanıyordum.
"Ne oluyor? İyi misiniz?" Arkadan gelen sesle annemle bedenlerimizi ayırdık. Arkama döndüğümde, Harry'i görmüştüm.
Harry annemin yeni erkek arkadaşıydı. Daha onunla tanışalı bir kaç hafta olmuştu ve ondan asla hoşlanmıyordum.
"İyiydik, sen gelmeden önce.." Annemin bana sert bakışlar attığını görünce susmuştum.
"Sana bahsettiğim konuyu konuşuyorduk." Diyerek cevap verdi annem.
Maalesef Harry yaşadığım tüm şeyleri biliyordu, annem ona her şeyi anlatmıştı. Her ne kadar buna mani olsamda, beni dinlememişti. Annemin yaşadığım şeyleri insanlara anlatmasından nefret ediyordum.
"Bende tam bu konu için Alice'le konuşacaktım." Annem bunu başıyla onaylarken, ben bunu reddetmiştim.
"Ben seninle konuşmak istemiyorum üzgünüm Harry." Dediğimde, suratı hafiften düşmüştü.
"Alice! Kaba davranmayı keser misin?" Dedi annem.
"Kaba davranmıyorum sadece konuşmak istemediğimi söylüyorum.." Annem cevap verecekken, Harry araya girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Stepfather | Robert Downey Jr.
Chick-LitSonunu bile bile koştum onun peşinden.. Yanlıştı hemde çok büyük bir yanlış.. Yanlış olan kendimden büyük birini sevmem değildi, yanlış olan şey üvey babamı sevmemdi... "Başka bir evrende bir şansımız var ama burda yok.." "O şansı burdada yaratabili...