9 | birbirimizin katili oluşumuz çok manidar, sevgilim

131 16 68
                                    

"Acıttığına değmiyor, Riki

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Acıttığına değmiyor, Riki.
Değmedi."


1918 Yazı  

  "Bize döşeme altlarının güvenli olduğu düşüncesini aşılayan neydi, gerçekten merak ediyorum."

  "Döşemeyi kaldırıp hepsini altına koyalım diyen sendin Jungwon."

  "Aman! Siz de küçük bir çocuğun aklına uyacağınıza biraz mantık yürütseydiniz!"

  İki ahşap döşeme parçasını demir bir levhayla ayrı tutan Heeseung, başını kaldırmadan mırıldandı.

  "Jeongseong, şunun ağzını kapat. Bi' milleti başımıza toplamadığı kaldı."

  O, demir levhayı tutup zemine doğru eğerken aralanan kısma parmaklarımı girdirip ahşap döşemeyi kendime doğru çektim.

  Eskiden kolaylıkla hepimizi alan merdiven altında şu an sıkışmış durumdaydık. Heeseung ve ben sıkıca kapattığımız döşemeyi açmaya çalışırken Jeongseong bizim için lamba tutuyor -ve Jungwon'un ağzını kapatmak için uğraşıyor-, Jaeyun ise koridora bakıp çocukların buraya gelmediğinden emin oluyordu. Birinin bizi burada görmesi hâlinde onca yıl bir şekilde biriktirdiğimiz paranın elimizden gitmesi işten bile değildi.

  "Konuşmamdan çok rahatsız olduysan gidebilirsin."

  Heeseung başını kaldırıp Jungwon'a dönerken koluyla anlında biriken teri sildi.

  "Seni almadan gidersem, biraz zor çıkarsın buradan Küçük Bey."

  "Senin himayene gireceğime ölürüm daha iyi-"

  "Jungwon. Yeter."

  Jeongseong sessizce konuştuğunda hemen arkamdaki Jungwon sustu.

  Ahşap döşemeyi daha büyük bir güçle kendime çekmeden önce bir dizimi kırıp geriye düşme ihtimalime karşı önlem aldım. Döşeme çatırdayarak yıllardır olduğu yerden ayrıldığında Jeongseong hemen yere eğilip elindeki lambayı dikkatlice açılan aralığın üzerinde gezdirdi.

  "Evet! Hepsi burada, aynen yerleştirdiğimiz gibi."

  Heeseung başını geriye attıktan sonra elinde kırmızı çizikler bırakan demir levhayı bir köşeye bıraktı.

  "Jungwon, çantayı versene. Şunları alıp çıkalım şuradan, nefes alamıyorum."

  Jungwon başımın üzerinden Heeseung'a siyah çantayı uzatırken eğilip elimi aralıktan içeriye soktum. O sırada arkamdan iğrenti mırıldanmaları yükseldi.

  "Oraya kolunu soktun mu cidden? İğrenç! Kim bilir kaç fare ölüsü vardır orada?"

  Elime gelen ilk tomarı alıp çantaya attıktan sonra neredeyse yüzüm ahşap zemine değecek kadar eğilip elimi döşemenin altında daha ilerilere doğrulttum ve boğuk çıkan sesimle konuştum.

ᴛᴇᴍᴘᴇsᴛᴀ • sᴜɴᴋɪHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin