Yine ve yine bardaydım ama Kadem yoktu. Enes'leydik. "İtiraf et Enes benimle neredeyse öpüşecektin." Dedim sırıtarak. "Yok öpüşmeyecektim. Eğer Kadem orada bağırmasaydı geri çekilecektim ama bağıracağını biliyordum." Dedi Enes. "Nasıl?" Diye sordum. "Senden hoşlandığının farkında değildi." Dedi Enes ve güldü. "Pekiii...Kadem nerede?" Diye sordum. "Ne bileyim oğlum ben?" Dedi Enes. "En yakın arkadaşı sen değil misin?" Diye sordum. "Erdem şu an senin nerede olduğunu biliyor mu Savaş'çığım?" Diye sordu Enes. "Bilmiyor ama tahmin edebilir Enes'ciğim." Dedim.
"Al işte! Geldi seninki." Dedi Enes. Hızla arkamı döndüğümde Demir bize doğru yürüyordu. "Enes senin ananı sikeyim ben. Demir o amına koyayım." Dedim kaşlarımı çatarak. "Hayır Kadem o." Dedi Enes. Serçe parmağımı ona uzattım. "Demir." Dedim. Enes serçe parmağıyla serçe parmağımı tuttu. "Kadem." Dedi. "Seni alıp sikerse Kadem." Dedi Enes. "Tamam ama o Demir olduğu için onunla sevişmem." Dedim. "Peki ya sana Kadem olduğunu kanıtlarsa?" Dedi Enes. "Nasıl olacak o iş?" Diye sordum. "Onun karşında şu an burada olan herhangi biriyle öpüş. Eğer adamı sikecek kadar sinirlenirse Kadem'dir. Çünkü Demir seni kıskanmaz. Onunda çünküsü sana aşık değil." Dedi Enes. "Tamam." Dedim sırıtarak.
Demir yanımıza geldiğinde yanıma oturdu. Bense ayağa kalktığımda eli belimden tutup kendine çekti. "Nereye?" Diye sordu. Cevap vermeden kollarından kurtuldum. Ama daha gidemeden bileğimi tuttu. "İki düğmeyi ilikle bari." Dediğinde sırıttım. Pekala.. Düğmeler biraz fazla açık olabilirdi ama şu an hiç sorun değildi. Bileğimide kurtarıp hızla bir kadının yanına oturdum.
Yarım saattir beni kesiyordu. Görmediğimi sanmıştı ama o kadar açıktı ki..
Bana sırıtarak bakmaya başladı. Yüzümü yüzüme yaklaştırdım. Sevgilim varken bunu yaparken berbat hissediyordum ama yapacak bir şey yoktu. Salak gibi hiç düşünmeden tamam demiştim. Kesinlikle pişman olsamda geri dönüşü yoktu. Kadın benden önce davranıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Sıkıntıyla karşılık verdim.
Ayrıldığımızda ikimizde viskilerimizi içerken sohbet etmeye başladık.
-
Gece boyu sohbet etmiştik. Yanında da hiç durmadan viski içtiğim için kafam güzel olmuştu. Kadınla yan yana olduğum tüm anlarda Demir'e bakmıştım ve kadına öldürücü bakışlar atmaktan başka hiçbir şey yapmamıştı. Gözleri bir an olsun bana dönmemiş ve kadının üstünden de ayrılmamıştı. Sanırım gerçekten yanılmıştım...
Ayağa kalktım. Dengesiz adımlarla Kadem ve Enes'in yanına yürüdüm. Kendimi bir anda Kadem'in kucağına bıraktım. "Özür dilerim.." diye mırıldandım. Kadem cevap vermedi. "Biz gidiyoruz Enes." Dedi Kadem. "Tamam.." dedi Enes pişman bir biçimde.
Kadem bir kolunu dizlerimin altından diğer kolunuysa ensemden geçirip barın çıkışına doğru yürümeye başladı..
-
Gözlerimi zorlukla açtığımda nerede olduğumu anlayamamıştım. En son Kadem beni kucağına almıştı ama ondan sonrası yoktu. Garip olan şeyse Kadem'in evinde değildim. Kendimi zorlayarak ayağa kalktım. Bulunduğum odadan çıktığımda Demir'le çarpıştım. Gözlerim açılırken her şey oturmuştu. Siktir..
O Kadem değil Demir'di. "Günaydın canım." Dedi Demir sırıtarak. "Sikik piç..!" Dedim ve hızla başka bir yöne koşacağım sırada Demir bileğime sarıldı. "Nereye? Hemen gidemezsin." Dediğinde kalbim hızlanmaya başlamıştı. Geriliyordum. "Bırak beni piç kurusu!" Diye bağırıp ittirmeye çalıştım. Ama ittirememiştim. Zaten yeni uyandığım için gücümde yoktu.
Aniden Demir'e yaklaşıp dizimi hızla kaldırdım. Demir'in erkekliğine çarpan dizimle Demir inlerken bileğimi bıraktı. Koşarak dış kapıya ulaştım. Siktir ya.. Kapı kilitliydi. Hızla Demir'in odası olduğunu düşündüğüm yere girip kapıyı kilitledim. Demir kapıya yumruk attı. "AÇ LAN KAPIYI!" Diye bağırdı. Odaya hızla göz attığımda telefonumu gördüm. Onu alıp cama yaklaştım. Ama çok yüksekteydik. "Daha kötüsü olamaz." Diye mırıldanıp camı açtım ve hızla çıktım. Derin bir nefes aldığımda kapı kırıldı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mektup / bxb
RomantiekSavaş arkadaşlarıyla isimsiz bir mektup yazıp rastgele birine yollar..