Mektup / bxb

Baba

Gözlerimi araladığımda esneyerek etrafa baktım. Barın VIP odasında olduğumu fark etmem uzun sürmedi. Gözlerim bacaklarıma kayarken Kadem'i görmemle yutkundum. Sert görüntüsünün aksine sevimli bir Kadem duruyordu karşımda. Hafifçe tebessüm ettim. Telefonumu çıkarıp fotoğrafını çektikten sonra telefonu masaya bıraktım.

Kısa süre sonra Kadem yavaşça gözlerini araladı. Göz göze geldiğimizde anlayamamış gibi gözlerini kırpıştırdı. Bir anda kucağımdan kalktı ve etrafa bakıp tekrar bana baktı. "Ne oldu?" Diye sordu gerginlikle. Sırıttım. "Anlatmamı ister misin?" Diye sordum. "Bir şey yapmamışımdır ya.." dedi Kadem. "Emin misin? Beni buraya yatırıp sikerken iyiydi." Dedim üstünde oturduğumuz koltuğu göstererek. Kadem'in gözleri açılırken yutkundu.

Birazcık şakadan zarar gelmezdi.

"Özür dilerim.." dedi Kadem gözlerini başka bir yöne çevirerek. Aniden gülmeye başladığımda Kadem anlamayarak bana baktı. "Şaka yapıyorum. Dün yanına geldim. Sen biraz sırnaştın sonra uyudun." Dediğimde Kadem rahatlayarak derin bir nefes verdi.

"Bebeğim. Sana istemediğin herhangi bir şekilde yaklaşırsam ne yapıp ne edip durdur beni." Dedi Kadem. "Merak etme." Dedim gülümseyerek. "Dün herhangi biri geldi mi?" Diye sordu Kadem. "Bensu geldi. Onu bırakmanı isteyecekmiş ama sonra Enes'e söyledi." Dedim. "Başka?" Diye sordu. "Birini mi bekliyordun?" Diye sordum. "Hayır." Dedi Kadem. "Başka kimse gelmedi." Dedim.

Enes aniden içeri daldı. Nefes nefeseydi. "Kadem baban geldi." Dedi endişeyle. Kadem hızla ayağa kalktı. Üstünü düzeltip Enes'le beraber hızla çıktılar. Unutulmuştum sanırım..

Ayağa kalkıp oradan çıktım. "Eğer Bensu'yu korumak istiyorsan-" derken adam sustu. "Vay vay.. Yeni eleman mı? Bu saatte ne işi var?" Diye sordu adam. Kadem ve Enes'in gözleri beni bulurken kaşları çatılmıştı. "Bir şey öğreniyordu." Dedi Enes. İçeriye Bensu girip babasının yanında durdu. Gözleri benim ve Kadem'in üstündeydi. "Eleman falan değil o." Dedi Bensu. Kadem'in sinirleri anında gerilmişti. Boynunda belirginleşen damarlar ne kadar sinirlendiğinin bir diğer kanıtıydı.

Gözleri bir şeyler anlatmak ister gibi Bensu'ya bakmasına ve susmasını söylesede Bensu diyeceği şey için çoktan karar vermişti. "Bensu. Hayatımı adadım ben sana!" dedi Kadem öfkeyle. Bensu sırıttı.

"O eleman değil. Onun adı Savaş ve abimin sevgilisi. Dün buraya geldiğimde abim Savaş'ın boynunda oyalanıyordu."

Sessizlik oluştu. Kadem'in babasının aniden öfkelendiğini görüyordum. "Ne?" Dedi babası şaşkın ve sinirli bir biçimde. "BU NE DEMEK KADEM YANKI!?" Diye bağırdı adam büyük bir sinirle. Enes yanımızdan ayrılırken Kadem benim yanıma geldi. Yan yana duruyorduk. "İNKAR ETSENE KADEM!" Diye bağırdı adam. Bilerek Kadem Yankı diye uzatıyor gibiydi.

"Edemem." Dedi Kadem kısaca. "SENİN GİBİ EVLAT OLMAZ OLSUN! ULAN SEN ERKEKSİN ERKEK! ERKEK DEDİĞİNİN KADIN SEVGİLİSİ OLUR!" Diye bağırdı adam öfkeyle. Kadem alayla güldü. "Kadınla evlendinde ne oldu? Ağzına sıçtın." Dedi Kadem. "ANNENİ KARIŞTIRMA!" Diye bağırdı adam üstümüze gelerek. Kadem bir adım olsun gerilemedi. "BANA BAK YANKI! SONUNUN ANNEN GİBİ OLMASINI İSTEMİYORSAN BUNA HEMEN SON VER!" Diye bağırdı öfkeyle. "Vermeyeceğim. Sevdiğimle mutluyum ve senin aksine ona kötü davranmıyorum." Dedi Kadem. "LAN SENİN BEN..!" Diyerek elini havaya kaldıran adam üç tane köpeğin onun üstüne koştuğunu görünce hemen indirdi.

Bizden bir kaç adım uzaklaşırken Ares, Zeus ve Adonis önümüzde adama hırlıyorlardı. "ÇEK İTLERİNİ!" Diye bağırdı adam korkuyla. "Sesini yükseltme! Senin sesin onların sana saldırmasına sebep olur çünkü seni tehdit olarak algılarlar." Dedi Kadem. "Tamam yükseltmiyorum." Dedi adam. "Ares'in tasmasını tut." Dedi Kadem bana bakarak. Yerdeki tasmayı elime aldım. O da Zeus ve Adonis'inkini almıştı. "Kadem Yankı. Artık oğlum değilsin." Dedi adam oldukça sert bir biçimde. Kadem tepki vermedi.

Babası hızla bardan çıkarken Bensu kalmıştı. Kadem köpeklerin tasmalarını elime tutuşturup Bensu'nun üstüne yürüdü. "TÜM HAYATIMI SENİN ÜSTÜNE KURDUM LAN BEN! BÜTÜN DÜZENİMİ SANA GÖRE YAPIP SANA GÜVENDİM BEN BENSU! KARŞILIĞINI BÖYLE Mİ VERİYORSUN?! SİKTİR GİT BİR DAHA DA SAKIN BENDEN BİR ŞEY BEKLEME! BEN SENİ BABAMDAN KORUYAYIM DERKEN SEN ONUNLA İŞBİRLİĞİ YAPIYORSUN HA?! KOMİKSİN! BİR DAHA SAKIN KARŞIMA ÇIKMA!" Diye bağırdı Kadem öfkeyle.

Köpekler Kadem'in sinirle bağrışından dolayı gerilip Bensu'ya havlarken onları zorlukla tutuyordum. Bensu sırıttı. "En başından beri babamın sana bağırması hoşuma gidiyordu." Dedi ve arkasını dönüp o da bardan çıktı. Kadem öfkeyle nefes alıp veriyordu. Enes elimden köpekleri alınca Kadem'in yanına gidip koluna hafifçe parmaklarımı sardım. Gözleri bana döndü.

Buz mavisi gözlerindeki öfke taptazeydi. İhanete asla gelemiyor olmalıydı. Özellikle bu ihanetin kız kardeşinden olması acıtmıştı.

"Sakin ol. Bu sinir kendine zarar." Dedim. Kadem öfkeyle derin bir nefes aldı. "Savaş, bebeğim. Çek elini. Bu sinirle kalbini kırmak istemiyorum." Dediğinde çekmedim. Kolunu bir anda sertçe elimden kurtarıp kapıya doğru ilerledi ve çıktı.

Yutkundum. Enes gelip elini omzuma koydu. "Sinirliyken Kadem böyledir takma. Emin ol akşama yanına gelip özür diler." Dedi Enes. Kafamı hafifçe salladım. Bunun için kırılacak değildim.

Yani..

Sanırım..

...