Ev

264 12 0
                                    

Gözlerimi telefonumdan kaldıramıyordum. Yankı ile olan konuşmamızda ikimizde çevrimiçiydik ama yazamıyorduk. Kalp atışım hızlanırken yutkundum.

Yankı: Savaş..Lütfen karşımda oturduğunu söyleme

Savaş: Yankı..
Savaş: Hayır olamaz onun adı Kadem

Yankı: Savaş benim iki ismim var..
Yankı: Kadem Yankı Algan..

Savaş: Siktir..
Savaş: Ado aslında Adonis değil mi?

Yankı: Evet
Yankı: Bu zamana kadar nasıl fark etmedim seni ben
Yankı: Mavi gözlü siyah saçlı olduğunu söylemiştin
Yankı: Amına koyayım her şey ortadaymış

Savaş: Telefonu bırakıp yüz yüze mi konuşsak..?

Yankı: Bir yerlerim yemiyor

Savaş: Benimde. Garip oldu biraz..

Yankı: sikerler böyle işi

Kadem bir anda telefonunu masaya fırlatırcasına bırakıp ayağa kalktı ve yanıma geldi. Eli hızla çenemi bulurken kafamı kendisine çevirip dudaklarını dudaklarıma bastırınca bende telefonumu masaya bıraktım. Kucağımda ki Ares'in kafasını koltuğa bırakıp dudaklarımızı ayırmadan ayağa kalktığımda Kadem'in elleri bu anı bekler gibi belimi buldu.

Alt dudağını yavaşça dudaklarımın arasına aldığımda o da üst dudağımı aldı. Göğsüne yaslı olan ellerimden kalp atışını hissedebiliyordum. Dudaklarımız yavaşça birbirinden ayrıldı. Ama hala onun alt dudağı benim üst dudağıma çarpıyordu. Yutkundum. "Nasıl tanımadım seni?" Dedi Kadem fısıldarcasına. Cevap vermedim.

"Doğru mu yapıyorum bilmiyorum ama her şekilde baş belasısın." Dedi Kadem. Sırıttım. "Amca." Dedim. "Üzülme yakışıklı bir amcasın." Diye eklediğimde Kadem güler gibi oldu. Kapı aniden açılınca Kadem'le hızla ayrıldık. İçeriye giren kişi Kadem'in kardeşi Bensu'ydu. Gözleri kocaman açılmış biçimde bize bakıyordu. "İçeri gel Bensu." Dedi Kadem. Kız içeri girip kapıyı kapattı. "Abi?" Dedi şaşkınca. Ne düşünmesi gerektiğini bilemiyor gibiydi. "Ciddi mi?" Diye soru şaşkınlıkla.

Kadem derin bir nefes alıp bıraktı. "Ciddi Bensu ciddi." Dedi bıkkınca. Bensu şaşkınlığını atamamıştı. "Babama sakın söyleme." Dedi Kadem. Bensu kafasını iki yana salladı. "Söylemem." Dedi. Kapı tekrar açıldığında Enes içeri girdi. "Hah bende seni arıyordum Bensu. Malik amca seni çağırıyor." Dedi Enes. "Hiçbir yere gitmiyorsun." Dedi Kadem. "Abi saçmalama babamdan ne zarar gelebilir? Hep abartıyorsun." Dedi Bensu. Kadem derin bir nefes alıp Bensu'ya doğru gidecekken kolunu tuttum. Bakışları beni buldu. Gözlerimle onayladığımda Kadem oflayarak durdu. Bensu ve Enes çıkıp kapıyı kapattılar.

Kadem beni kendine çevirdi. Gözlerime bakıyordu. Telefonumun sesi anımızı bozarken oflayarak elime aldım. Erdem arıyordu. Aramayı açtım. Kadem'le çok yakın olduğumuz için konuşmamızı o da duyacaktı. "Efendim?" Dedim. "Savaş gelmen lazım." Dedi Erdem. "Neden ne oldu?" Diye sordu. "Arda.." dediğinde sözünü kestim. "Umurumda değil." Dedim. "Dur bir dinle." Dedi Erdem. "Arda bana geldi. Saatlerdir ağlıyor ne yapacağım?" Diye sordu Erdem. "Bilmiyorum ne yapıyorsan yap." Dedim. Erdem oflayarak telefonu kapattı.

-

Elimdeki viski bardağını bitirip masaya bıraktım. Kadem bardağı kenara çekti. "Daha içme." Dediğinde yutkundum. "Niye ki?" Dedim yayıkça. "Çok içtin." Dedi Kadem. "Yok daha bir bardak içtim." Dediğimde Kadem güler gibi olmuş. "Çoktan gitmiş." Dedi Enes. Elimle kapının yanında yatan hayvanı işaret ettim. "O kedi niye o kadar büyük?" Diye sordum. Enes kahkaha attı. "O kedi değil." Dedi Kadem. "Yok kedi o." Dedim. "Kedi değil köpek o. Adonis." Dedi Kadem. "Aşkım sen anlamadın beni. O bir kedi, kedi diyorum. Hani miyavlayan var ya. Miyav miyav." Dediğimde Kadem gülmemek için alt dudağını ısırdı.

"Evet aynen. Miyav miyav olandan." Dedi Enes gülüşünü zorlukla saklarken. Enes bile kabul etmişti Kadem niye kabul etmiyordu. "Kedinin niye büyük olduğunu buldum." Dedim aydınlanma yaşar biçimde. "Neden?" Diye sordu Enes. "Çünkü o bir panter." Dedim gülerek. "Panter vahşi hayvan değil mi? Burada ne işi var?" Diye sordu Kadem. "Git gözlüğünü tak. Kör seni!" Dedim kaşlarımı çatarak. Enes bir kahkaha daha attığında ayağa kalktım.

Bir adım attığım gibi sendelememle Kadem beni yakalayıp yanına oturttu ve kafamı omzuna yasladı. Derin bir nefes aldım. "Kafamı galiba taşa koyuyorum. Ama taşın bu yükseklikte ne işi var?" Dedim kendi kendime. "Uyu Savaş uyu." Dedi Kadem gülüşünü zorlukla saklarken. "Neye gülüyorsunuz lan siz?" Dedim aniden. "Kedi miyav miyav yapıyor ya ona gülüyoruz." Dedi Enes gülerek.

-

Gözlerimi açtığımda şiddetli bir baş ağrısıyla uyandım. Dün kim bilir ne kadar içmiştim. Yataktan yavaşça kalktığımda evde veya bildiğim bir yerde olmadığımı fark ettim. Etrafa baktığımda kimse yoktu. Çift kişilik yatakta tek kişi uyumuştum. Odadan çıkıp etrafa baktım. Büyük bir evdi. Salona girdiğimde koltukta oturan Kadem'i görmemle gözlerim açıldı.

"Günaydın." Dedi gülümseyerek. "Günaydın." Dedim. Üstüme atlayan Ares'le gülerken yere oturup onu sevmeye başladım. Adonis ise Kadem'in kucağındaydı. Yani kafasını koymuştu. "Adonis panter mi?" Diye sordu sırıtarak. "Köpek değil mi?" Diye sordum anlamaz biçimde. "Dün sarhoşken Ado'ya panter dedin." Dedi Kadem gülüşünü zorlukla bastırırken.

"Yapmışımdır öyle şeyler." Dedim gülerek. "Telefonun bin kere çaldı." Dedi Kadem. Ayağa kalkıp yanına oturduğumda telefonumu bana verdi. Ekranı açtığımda hem anne babamdan hemde Ersin ve Erdem'den bir sürü arama olduğunu gördüm. Ersin'i aradım. Telefon hemen açılmıştı. "Savaş nerdesin sen?!" Diye bağırdı öfkeyle. Onu ilk kez bu kadar öfkeli görüyordum. "Dün geceden beri ortada yoksun Başak teyze bile çok endişelenmiş nerdesin sen?!" Diye bağırdı. "Kadem'leyim." Dedim. "Ne?" Dedi Ersin. "Siz gece.." derken sustu. "Hayır Ersin. Ben çok sarhoştum o da evimi bilmediği için beni kendi evine getirdi." Dedim.

"Sizin ilişki ne ara bu kadar ilerledi?" Diye sordu Ersin. "Dün." Dedim. "Tamam neyse. Anneni ara." Dedi Ersin. Telefonu kapatıp annemi aradım. "Savaş?!" Dedi annem heyecanla. "Nerdesin çocuğum sen?! Ne kadar endişelendim biliyor musun?" Dedi. "Bir arkadaşımlayım." Dedim. "Haber verseydin keşke?" Dedi annem. "Vaktim olmadı." Dedim. "Sonra konuşacağız bunu. Görüşürüz." Dedi annem. "Görüşürüz." Dedim. Telefonumu bırakıp kafamı Kadem'in omzuna yasladım. "Hepsi merak etmiş." Dedim gülerek. "Annem Ersinleri de strese sokmuştur. E tabi evde azarlayacak biri olmayınca." Dedim alayla.

...

Mektup / bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin