Barışma

223 8 0
                                        

Gözlerimi araladığımda göğsüme kafasını koyup bana sarılmış olan Kadem'i gördüm. Üşüyordum. Gülümseyerek derin bir nefes aldığımda Kadem'in göğsüme bastırdığı dudaklarını hissettim. "Günaydın." Dedim. "Günaydın." Dedi kafasını kaldırarak.

Yüzümü gördüğü an kaşları çatıldı. Bir elini hızla alnıma bastırdı. Kadem hızla göğsümden kalkarken ne olduğunu anlayamamıştım. "Hemen tişörtünü çıkar çok ateşin var." Dedi Kadem. Göz gözeydik. "İyiyim ben ya.." dedim. "Bebeğim uzatma." Dedi Kadem yataktan kalkarken. Bende oturur pozisyona geçtim. Oflayarak gözlerimi kapattım. Aniden hapşırdığımda Kadem'le göz göze geldik. Tamda odadan çıkmak üzereydi..

Kadem kolunun kenarını kapıya yaslayıp bana bakmaya başladı. Oflayarak tişörtümü çıkardım ve kenara koydum. Kadem gülümseyerek odadan çıkınca bende hızla yatağa girdim. Battaniyeyi kafama kadar çekerken aynı zamanda sarılmıştım. Bedenim titriyordu. Kapı tekrar açıldığında Kadem'in oflayan sesini duydum. "Bebeğim?" Dedi yanıma oturarak. "Kadem istemiyorum.." dedim battaniyeye daha da sarılarak. "Gel buraya." Dedi. Duymazdan geldim.

Kadem bir anda battaniyeyi üstümden çekip beni kucağına aldı. Kolları beni sarmalarken kafamı omzuna yasladım. "Hasta değilim ben.." dedim. "Hastasın demedim ki bebeğim. Ateşin var dedim." Dedi Kadem. Omzuna vurduğumda güldü. Kadem'in telefonu çalmaya başladı. Erdem arıyordu. Telefonu açtı. Bende çok yakın olduğum için duyacaktım.

"Efendim Erdem?" Diyerek açtı telefonu Kadem. "Kadem Savaş'a ulaşamıyorum. Evdede yokmuş. Sen biliyor musun?" Diye sordu. "Benim yanımda. Numarasını değiştirdi." Dedi Kadem. "O zaman bana numarasını at lütfen. Bu arada Fatih amca Savaş ve senle konuşmak istiyormuş." Dedi Erdem. "Tamam." Dedi Kadem ve telefonu kapattı. Erdem'e hızla yeni numaramı yollayıp telefonunu tamamen bıraktı.

Kadem'e sıkıca sarılıp gözlerimi kapattım. Kendimi yavaştan mayışırken bulmuştum.

-

Gözlerimi araladığımda Kadem yanımda yoktu. Ama sesler geliyordu. Ayağa kalkıp kenarda duran tişörtümü giydim. Ama hala üşüyordum. Dolabı açıp Kadem'in hırkalarından birini giydim. Bu herhalde ona bile bol olan bir hırka olmalıydı ki bana aşırı bol olmuştu.

Umursamayıp odadan çıktım ve seslerin geldiği odaya yürüdüm. Salondan geliyordu. Kapıya geldiğimde kapıya yaslanmış olan Kadem'i görmemle durdum. Kadem geldiğimi hissetmiş gibi arkasını döndü. Göz göze gelirken önümden çekilen bedeniyle salonu gördüm. Gözlerim açılırken yutkundum. Kadem üstüme doğru bir adım atıp yüzümü elleri arasına aldı. "Bebeğim sakin ol." Dediğinde göz gözeydik.

Gözlerim istemsizce arkaya kayarken Kadem kafamı hafifçe sarsınca tekrar göz göze geldik. "Hala ateşin var senin." Dedi Kadem. "Görmek istemiyorum.." dedim yutkunarak. "Bu sefer kötü şeyler demek için burada değiller. Sakinleş bebeğim." Dedi Kadem. Yüzümü bırakıp üstümdeki hırkanın fermuarını kapattı. "Hadi içeri girelim." Dediğinde kafamı iki yana salladım. "İstemiyorum." Dedim. "Güven bana. En küçük rahatsız olduğun yerde konuyu kapatıp evden yollarız." Dedi Kadem. İstemesemde kafamı olumlu biçimde salladım.

Kadem elini belime koydu ve ikimizide içeri çekerken herkes sessizleşmişti. Annem, babam, Yağız, Erdem, Ersin, Enes, Demir, Kadem'in babası Malik Bey ve Bensu salondaydı. Kadem'le yan yana ikili koltuğa oturduk. "Savaş hasta. O yüzden konuşmayı fazla uzun tutmayalım." Dedi Kadem ruhsuzca. Annemle göz göze geldiğimde gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüm. Gözlerimi annemin yanındaki babama çevirdiğimde gözlerinde sadece pişmanlığı gördüm.

"Savaş.." dedi annem. Gözlerim ona dönerken ne kadar yorgun olduğumu düşünüyordum. "Oğlum biz özür dileriz. Seni bu şekilde bırakmamalıydım. Yöneliminin ne olduğu bizim ailemizi bozmamalıydı.." dedi babam pişmanlık içinde. Omuz silktim. "Önemli değil." Dedim babamın yüzüne bile bakmadan. Babam ayağa kalktı ve önüme kadar gelip durdu. "Özür dilerim Savaş." Dedi ve sarılmamı istediğini belli eder biçimde ellerini bana çevirdi. Kalkmadım.

Babamsa üstüme eğilip bana sarıldı. Fazla kalmadan ayrılırken yüzünde acı bir gülümseme vardı. "Bir şey söyle lütfen Savaş." Dedi babam. Gözlerine baktım. "Önemli değil." Dedim. "Eve dön.." dedi annem çaresizce. "Sanmıyorum." Dedim. "Tamam Başak zorlama. İsterse döner." Dedi babam anneme bakarak.

Bir kaç konuşmadan sonra benim ailem gitmişti. Karşımızda Kadem'in ailesi duruyordu. "Benide anneme yaptığın gibi psikolojik baskıyla intahar ettirebileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun." Dedi Kadem anında. "Özür dilerim Kadem." Dedi bir anda Malik Bey. Kadem anlamaz gözlerle bakarken Demir ayağa kalktı. Tam bir şeyler söyleyecekken Kadem ayağa kalktı ve sözlerini başlamadan bitirdi. "Sakın bir şey söylemeye kalkma Demir. Sevgilime göz koyduğunu ve sırf bu yüzden bana iyice sinir olduğunun farkındayım. Ama emin ol duygularımız karşılıklı." Dediğinde Malik Bey'in gözleri öfkeyle Demir'e döndü. O da ayağa kalkarken Bensu'yla göz göze geldim.

"MİLLETİ AYIRMAYA MI ÇALIŞIYORSUN LAN SEN?!" Diye bağırdı Malik Bey. "MAFYA OLMAYA MI ÇALIŞIYORSUN OĞLUM SEN?!" Diye tekrar bağırdığında Kadem sırıttı. "Tabi baba sen bilmiyorsun bunun Savaş'ı kaçırmaya çalıştığını. Aklı sıra eve kapatıp kendine aşık edecekti." Dedi Kadem alayla. "ULAN DEMİR!" Diye bağırdı öfkeyle. "Baba! O öyle değil!" Dedi Demir kendini savunmaya çalışarak. "SUS SONRA KONUŞACAĞIZ!" Diye bağırdı öfkeyle. "BENSU KAÇTIĞINI DÜŞÜNME!" Dedi bir anda Bensu'ya bakarak. "Özür dilerim gençler." Dedi Malik Bey bize bakarak.

"Önemi yok." Dedi Kadem yanıma otururken.

...

Mektup / bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin