Ceza

184 4 0
                                    

"Savaş viskiyi versene." Dedi karşımda oturan Erdem. Viski şişesini ona uzattım. Kadem bir anda önümdeki viski dolu bardağı çekip kafasına dikti ve boş bardağı önüme itti. "Daha fazla içme." Dedi Kadem. "Çok içtin ve karıştırdın miden kötü olacak." Diye ekledi Kadem. Kollarımı önümde birleştirip sırtımı yasladım. Kafamıda koltuğun sırt kısmına yaslayacakken Kadem'in kolunu omzumda hissettim. Kafamı kolundan kaldırmadan ona doğru döndürdüm. Buz gözleri elindeki viski bardağında dolanıyordu.

"Çok içmedim ama karıştırdığım doğru." Dedim. Buz gözleri bana döndü. Yine aşırı yoğun bakıyordu. "Çok içtin." Dedi. "İçmedim." Diyerek direttim. Kadem güler gibi oldu ama gülmedi.

-

Zaman ilerliyordu. Erdem ve Ersin gitmişlerdi. Aramızda sadece Enes arada bir içiyordu. Kadem etrafa göz atıp bana döndü. Bir kaç kişi vardı ama hepsi deli gibi sarhoştu. Kadem bir anda yüzümü kavrayıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Alt dudağımı hızla dudaklarının  arasına çekti. Ne olduğunu anlayamadan Kadem belimide kavradı. Öpüşüne karşılık verirken bir elimi yanağına yasladım.

Kadem beni yavaşça kucağına çektiğinde elleri belime kaymıştı. Benim ellerimse onun yüzünü kavrıyordu. Uzun süre hiç kımıldamadan durduk. Neyi bekliyorduk bilmiyordum ama bu bana aşırı huzur vermişti. Ayrıca belimi yavaşça okşayan eliyse bütün sıkıntılarımı çekmişti. Kendimi hafifçe erkekliğine sürttüm.

Alt dudağını hafifçe ısırdığımda dudaklarımız ayrıldı. "Eve bırakayım seni." Dedi Kadem fısıldarcasına. "Tamam." Dedim. Ayağa kalkıp dışarı çıktık ve arabaya bindik.

Kadem ilerlerken ben dik dik ona bakıyordum. Ona baktığımı fark etmiş olmalı ki dudağının kenarı gerildi. Oluşan küçük gamzesi gözüme çarparken bende sırıttım.

Evin önüne geldiğimizde göz göze geldik. Kadem işaret ve orta parmağını birleştirip yaklaşmam için işaret yaptı. Yaklaştım. Dudaklarını dudaklarıma bastırıp geri çekildiğinde yüzümde bir sırıtış oluşmuştu. "İyi geceler gidip uyu." Dedi Kadem. "İyi geceler sende gidip uyu." Dedim. Gülümseyerek arabadan indim ve eve girdim.

Ev sessizdi. Bütün ışıklar kapalıydı. Hayret! İlk defa beni beklemiyorlar. Sessizce odama gittim. Yatağıma uzanıp gözlerimi kapattım.

-

"Savaş!" Diye seslenen annemle uyandım. "Hadi kahvaltıya!" Diye seslendi. Yatağımdan yavaşça kalkıp mutfağa adımladım. Yağız şaşkın şaşkın masaya bakıyordu. Normalde bu kadar dolu olmayan masamız ağzına kadar doluydu. Ve tüm aile yemek yediğimiz günlerden biriydi. Ne annem ne babam ikiside işe gitmemiş Yağız'da okula gitmemişti. Yağız bana baktı.

'Yine ne bok yedin?' Der gibi bakıyordu. Ama bir şey yapmamıştım ilk defa. Yağız'ın yanındaki yerime oturdum. Güzelce kahvaltımızı ettik. Çok garip ve saçma bir ortam vardı. Gergin bir ortam vardı. Kahvaltıdan sonra babam Yağız'ı okula bırakıp eve geri döndü. Salonda oturuyorduk.

Annem elindeki telefonuyla uğraşıyor babamsa gazetesini okuyordu. Bir yandanda gözleri televizyondaydı. "Savaş." Dedi babam sayfayı çevirerek. "Efendim?" Dedim kafamı telefonumdan kaldırırken. "Evden çıkmanı yasaklıyorum. Evden çıktığını görmeyeceğim. Çöp atmaya bile çıkmıyorsun." Dedi babam kafasını bile kaldırmadan. Anlayamamıştım. "Ne? Neden?" Diye sordum. Babam kafasını gazetesinden kaldırıp bana baktı. Nefretle bakıyordu. "Sevgilinle buluşma diye!" Diye bağırdı bir anda. "Sevgilim mi?!" Dedim hayatımın oyunculuğunu yaparak.

"Evet Savaş sevgilin. Orospu değilsen sevgilindir." Dedi babam iğneleyici bir şekilde. "Fatih!" Diye bağırdı annem. "Baba anlayamıyorum." Dedim şaşkınca. "Dün adamın kucağında oturup öpüşürken iyiydi! Şimdi neden bilmemezlikten geliyorsun?!" Diye bağırdı babam. "KONUŞSANA SAVAŞ! YOK BÖYLE BİR ŞEY BABA DESENE!" Diye bağırdı babam. Sessiz kalmaya devam ettim. Birgün bunun olacağını biliyordum ama beklediğim şekil bu değildi.

"Diyemem." dedim. "Gay'im baba. Ve evet bir sevgilim var." Dedim sözlerime devam ederek. "Telefonunu koy şuraya." Dedi babam öfkeyle. İşaret parmağı salonun ortasındaki sehpayı gösteriyordu. Uzatmadım. Telefonumu sehpanın üstüne bıraktım. "Evden tırnağının köşesi çıksan bak ne yapıyorum ben sana." Dedi altında öfke yatan bir ses tonuyla. Ayağa kalktım. "Üniversite?" Diye sordum. "Umurumda bile değil. Evden çıkmayacaksın!" Diye bağırdı babam. Uzatmadım. Sessizce odama ilerledim ve içeri girip kapıyı arkamdan kapattım.

Gözlerim nedensizce dolarken yutkundum. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Kadem'e ulaşamayacaktım..

Camımın önüne oturdum ve dışarıyı izlemeye başladım.

-

Sabah saat 5'e geliyordu. Gözüm gram uyku girmemişti. Sessizce odamdan çıkıp salona gittim. Telefonum hala orada duruyordu. Hızla elime aldım.

Bebeğim: Sabahtan beri yoksun bir şey mi oldu?
Bebeğim: Savaş? Bebeğim?
Bebeğim: Savaş?
Bebeğim: Bebeğim neredesin?
Bebeğim: ..

Savaş: Kadem babam bizi dün görmüş
Savaş: Sabah telefonumu aldı ve evden çıkmamı yasakladı görende 10 yaşındayım sanacak telefonu almak nedir ya
Savaş: Ne kadar böyle gidecek bilmiyorum..
Savaş: Sana cevap vermezsem bil ki telefonum benimle değildir

Bebeğim: Tamam bebeğim
Bebeğim: Sen iyi misin?

05.03

Bebeğim: Savaş?

05.04

Bebeğim: Aşkım? İki saniye önce buradaydın?

05.05

Bebeğim: Endişelenmeli miyim?
(İletilmedi)
Bebeğim: iletilmedi? Savaş? İyi misin?
(İletilmedi)
Bebeğim: Güzelim..?
(İletilmedi)
Bebeğim: Savaş lütfen bir şey oldu deme
(İletilmedi)
Bebeğim: Sikeyim mesaj gitmiyor ki!
(İletilmedi)
Bebeğim: Bekle beni çıkaracağım seni oradan
(İletilmedi)
Bebeğim: ...
(İletilmedi)

...

Mektup / bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin