1.2

706 26 28
                                    

+18 başlangıç

Dudaklarımız ayrıldığında tekrardan izin ister gibi bakmıştı gözlerime. Onun o yeşil harelerinde defalarca kaybolurken gözlerimi kapatıp açarak onayladım onu.

Eşofmanının iplerini çözüp elimi lastiğinde gezdirdiğimde ne yaptığımı sorgular gibi elime bakıyordu.

Eşofmanın üstünden dokunduğumda ise fazlasıyla sertleşmişti ve dokundukça daha da sertleşiyordu. Korkmuştum. Ama vazgeçmeyecektim. Bu gece yaşanacaktı. Acı çekerek, ağlayarak, çığlıklar atarak, zevk alarak... Nasıl olursa olsun yaşanacaktı.

"Korkma" Dedi hissetmiş gibi. "Canını yakacak ama bir süre sonra zevk alacaksın" Diyerek yavaşlıkla üstümdekileri çıkartmaya başladı. Önce oversize t-shirtimi çıkarttığında sporcu atletiyle kalmıştım karşısında. Daha sonra t-shirtin altına giydiğim siyah kumaş şortumu...

Karşısında kıyafetsiz kalmak beni utandırmıştı. Evliydik ve bu normaldi. Hatta anormal olan bizdik. Ama yine de utanmamın önüne geçemiyordum.

Gözleri bedenimi süzerken ben ise bakmamak için başımı eğmiyordum. Biliyorum çünkü bakarsam korkarım. Gözleri tekrar gözlerimle buluştuğunda beni belimden tutarak kendine bastırmıştı. Yavaşça kulağıma eğilip "Kendini bana bırak" Diye fısıldadı ve dudaklarını boynuma bastırmaya başladı.

Dudaklarımdan kısık iniltiler çıkarken ellerimi saçlarına götürüp çekiştirmem hoşuna gitmiş olacaktı ki hareketleri daha sert bi hal almaya başlamıştı. "Ah!" Diye bağırdım bir anlık.

Vücudumda ağır ağır gezen eli kalçama gidip sıktığında içten bir şekilde inledim. Rahatlıkla kavramıştı. Zaten onun gibi yapılı bi adama göre fazla ufak tefek bir şeydim.

O boynumu sömürdükçe ben ensesine tırnaklarımı geçiriyordum. Belli etmemeye çalışsamda canım yanıyordu.

Başını kaldırıp kızaran boynumu gördüğünde tehlikeli bir gülüş takındı yüzüne. "Tenin çok hassas" Diye fısıldadı. "Daha buna bile dayanamıyorsun, birazdan olacaklara nasıl dayanacaksın ki?" Fısıltıyla söyledikleri beni ürkütmüştü.

Sırtımı soğuk çarşafla buluşturduğunda kendimi korkuyla kasmıştım. Korku dolu gözlerle ona baktığımda burnumun ucuna hafif bi öpücük bıraktı.

"Kendini kasarsan canın daha çok acır. Korkma, rahat bırak kendini" Diyerek beni sakinleştirmişti.

Başını boynuma yaklaştırdı ve boğuk bir sesle konuştu. "Kokun. Kokun bile yetiyor beni tahrik etmeye" Diyerek tekrar boynuma bastırdı dudaklarını.

Rotası köprücük kemiklerime sert bir biçimde inmişti. Bembeyaz tenimin moraracağından emindim.

Alışmam için başlarken yavaşlıkla girmişti. Aşırı derecede olmasa da canımı yakmıştı. Refleksle ellerimi sırtına götürüp sıkmaya başladım. (Sırt çizme fantazisinden vazgeçemiyorum SKXMSKXMSİJX)

Bir anda hızlandığında çığlık attım. Gözlerim acıyla dolmuş, bir iki damla yaş akmıştı. Tırnaklarımı sırtına geçirmiştim. Sesimi dudaklarıyla kesmişti. Bir yandan öperken bir yandan da sert hareketlerine devam ediyordu.

Dudaklarımızı ayırdığında içimdeki hareketleri daha sert bi hal almaya başlamıştı. "Dur lütfen" Diye kekelerken inleyerek sırtında tırnak izlerimi bırakmaya devam ediyordum.

"Hayır" Dedi boğuk bir sesle. "Seni istiyorum" Diye devam etti. Sözleri beni tahrik ederken verdiği acı yerini yavaş yavaş zevke bırakmaya başlamıştı bile.

İnlemelerimin içine boynuna hafif öpücükler bırakıyordum ve bu onun hoşuna gidiyordu. "İyi ki karımsın" Diye fısıldadı kulağıma. Aynı şekilde "İyi ki" Dedim.

Gerçekleşemeyen Hayaller/Kazımcan Karataş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin