1.3

632 27 54
                                    

Emirhan. Neden ve nasıl bilmiyorum ama lisede benimle kafayı bozmuş çocuk numaramı bulmuş, üstüne bana mesaj atmıştı.

Emirhan:Sonunda buldum seni

Emirhan:Hatırladım de lütfen

Mesajlarına görüldü atarak telefonumun internetini kapattım ve Kazım'a döndüm. "İyi misin hayatım? Yüzün solmuş"

"İyiyim, iyiyim sorun yok" Kendim bile inanmıyordum buna. Çünkü sorun büyüktü. Bu çocuk beni tekrar bulduysa bir 3 yıl daha bırakmazdı peşimi.

Kazım'a söylemeli miydim? Ne tepki verirdi? Bunu düşünmekten bütün keyfim kaçmıştı. "Kazım, denize girelim mi. Canım sıkıldı" Düşüncelerden uzaklaşmanın tek yolu buydu. En azından bir süreliğine.

"Olur, olur güzelim gel bakalım" Diyerek ayağa kalkıp beni de elimden tutarak kaldırdı.

Akşama kadar denizde vakit geçirmiştik. Gülmeye çalışsam da içim içimi yiyordu. İstanbul'a dönmeyi istemiyordum.

Akşam olup eve girdik ve sıcak duşlarımızı aldık. Daha sonra oturma odasında oturup film izliyorduk. Onun göğüsünde yatıyordum.

Telefonuma sürekli mesaj geliyordu ve bu yüzden sessizdeydi. Gelen her mesaj keyfimi kaçırıyordu.

"Kazım ben lavaboya gitsem" Dediğimde bana döndü. "Git hayatım, durdurayım mı filmi?"

"Yok, gerek yok bir şey olmuyor zaten" Bana iyice bakıp yüzümü elleri arasına almıştı. "Sen iyi değilsin güzelim. Hasta mısın? Bir yerin mi ağrıyor?"

"Hayır, iyiyim ben neyse gidip geliyorum" Diyerek koltuktan kalkıp lavaboya gittim ve yüzümü yıkadım. Anlıyordu. Bendeki garipliği anlıyordu.

(Kazımcan)

Ceren'in davranışlarına anlam veremiyordum. Bir anda garip davranmaya başlamıştı.

Ben neler olduğunu sorgularken yanımda bıraktığı telefonu çalmaya başlamıştı. Emirhan yazıyordu ekranında. Kaşlarımı çatarak telefonu elime aldım. Erkek çevresi yoktu bu kızın nereden çıktı şimdi bu?

Telefonu açıp kulağıma koyduğumda söyledikleriyle sinirle yumruklarımı sıkmıştım. "Ne zaman geliyorsun, özledim seni" Diyerek kıkırdamıştı. Sinirle telefonu kapatıp elimden bıraktığımda ayağa kalktım. O sırada Ceren aşağı gelmişti.

Beni aldatıyor olamazdı demi? Vardı mantıklı bi açıklaması diye düşünerek kendimi avutmaya çalışıyordum ama bunun nasıl mantıklı bi açıklaması olabilirdi? Bildiğin evine çağırıyordu.

Ayağa kalktım ve sakin kalmaya çalışarak Ceren'in kolundan sıkıca tuttum. "Emirhan kim!" Dedim sesim biraz yükselirken.

Sakin olmalıydım. Sinirlenirsem üzer kırardım onu. "Ne Emirhan'ı?" Dedi titreyen sesiyle. Bilmezden gelmesi sakin kalmamı zorlaştırıyordu.

"Ceren Emirhan kim ve neden yanına çağırıyor seni!" Sesim bu sefer fazlasıyla yükselmişti. Bu yüzden korkup yerinden sıçrayarak gözlerini gözlerimden çekmişti.

"Kazım, yemin ederim ki düşündüğün gibi değil" Dedi sadece. "Ya ne o zaman Ceren ne! Ben sana inanmak için senden açıklama bekliyorum açıkla o zaman!"

"Bağırma sende!" Demişti gözleri dolarken. Derin nefes alıp sakinleşerek sarıldım ona. "Tamam hayatım. Özür dilerim. Tamam" Derken saçlarını okşuyordum.

Bir kolum belini sararken diğer elimle yüzünü kendime doğru kaldırıp baş parmağımla yanağını okşadım. "Söyle bebeğim, açıkla şimdi"

"Lise zamanında kalma birisi, takıntılıydı bana ben bir şey hissetmiyorum" Kısa kestiği açıklamasına karşılık öfkeli yüz ifadem ortaya çıkmıştı.

Gerçekleşemeyen Hayaller/Kazımcan Karataş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin