15-

1.5K 111 25
                                    

Batı Haznedaroğulları

Gelen laborantın adı Verena idi; işinde profesyonel olduğu attığı her adımdan ve yaptığı her işten belli oluyordu. Ona maddeyi ve şu zamana kadar kardeşime verdiğim tedavileri anlattığımda büyük bir özveriyle beni dinlemiş, yaptığım ilaçlara bakmıştı. Biz laboratuvarda uğraşırken zaman sanki inatla daha hızlı akıyormuş gibiydi, İlker'in iki haftadan daha az zamanı kaldı. Bayan Verena umut verici konuşmasını yaptıktan sonra beni laboratuvardan çıkarmış, Bay H ile çalışmaya başlamıştı. Numara 3 kılıçtan geçirme tehdidiyle uyumam için zorlasa da umursamadan kardeşimin odasına yürüyorum.

"Ama beni hiç dinlemiyorsunuz ki!" Bağıran Numara 3 koşarak önüme geçti. "Berbat görünüyorsunuz, biraz uyumanız sizin sağlığınız için daha iyi!"

"Benim sağlım?.. Ya İlker'in sağlığı ne olacak?"

"Onun için zaten uğraştınız ki hâlâ uğraşılıyor," dediğinde kolumu tuttu. Bir le hissetmem gerekirken metalik soğukluğu hissediyor olmam kaşlarımı çatmama neden olmuştu. Siyahlara bürünmüş, yüzü bile maskeli bu yaratıklar gerçekten insan mı? "Lütfen Batı Bey. İsmail Bey her zaman kardeşinizin yanında; ruhsal ve bedensel her anıyla ilgileniyor, yardımcı oluyor. Güney ve Kuzey Beylerle ile de diğer numaralar ilgileniyorlar. Sizse kendinizi kaybediyorsunuz, izin veremem."

"Sana buradan bir çakarım." Sözlerimle kolunu çekip bir adımını geri attı. "Hayatıma sıçıldı lan benim! İlker ve diğerleri olmadan bir hayata atılsam bomboş kalırım, samandan farkım olmaz. Gelmiş benimle neyin kavgasını yapıyorsun sen? Hayatımda tutunacak, mutlu olacağım başka dalım yok anladın mı? Sizin tarikatınızı da sikerim, kurallarınızın amına da koyarım. Sal beni, yoksa ninja falan dinlemem alırım ayağımın altına."

"Kalbimi kırıyorsunuz, ben sizi düşünüyorum."

"Ben ölüyüm oğlum. Tamam mı? Ben on yaşımda öldüm, kimse mezar kazmaya bile uğraşmadı. Benim bir hayatım, önemim, sağlım yok. Elimde sadece kardeşlerim var; gözlerimin içine bakan, abi derken dünyaları hissettiren, mutluluklarında huzur bulduğum üç çocuk. Benim onlardan başka kimsem yok, kendime bile sahip değilim. Şimdi çekilmezsen..." Başını eğip hemen önümden çekildiğinde derin bir nefes aldım. "Aferin."

Hastanenin koridorunda yürürken ninja yaratık da arkamdan geliyordu. İlker'in odasına yaklaştığımız an Güney ağlayarak dışarı fırladı, çaresiz ağlamasını gördüğümde anlık bir duraksama yaşadım. Haykırarak yardım isteyen Güney dizlerinin üzerine çöktü, kardeşim ölüyor bağrışı koridoru tavaf ederken 3 beni geçip direkt odaya girdi.

"Abi," dedi beni fark eden Güney. "Abi, kalbi durdu. Yetiş, ne olur yetiş!"

"Batı!" Kuzey'in kapıdan bana haykırışıyla kendime gelip koşarak odaya girdim. Ninjalardan biri sedyeye çıkmış İlker'e kalp masajı yapıyordu, bir diğeri nefes almasına yardımcı olmaya çalışıyordu.

Adrenalin iğnesini hazırlayıp baldırına sapladım, ilacı hızlıca enjekte ederken kalp masajına devam eden numara bana döndü. Ölümün şu anda bu odada, kardeşimin boğazında olduğunu bilmek canımı yakıyor. Tüm bedenim titrerken yapılan müdahalelerin işe yaramasını öylece beklemek... Ne olur!.. Çok günah işledim, sen beni sevmezsin tanrım. Beni al. Kardeşimi bırak, onun yaşaması gereken güzel günleri var.

Kalp monitöründen cılız bir çizgi hareketlendi. İp gibi düzgün çizgiler hafif dalgalanmalar yaşamaya başladığında sıfırlanmış sayılar da artış gözüktü. Ciğerlerine nefes dolduran İlker şokla gözlerini açtı. Göremiyor, şu anda da gözleri açık değil ama döndü. Monitörden yükselen ses dalgası, İlker'in zorlukla aldığı nefes.

İlker -Erkek VersiyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin